Karanlıkta ışık olmak / Feyzi Hepşenkal
Nereden
bakarsanız bakın, her şey kara.
Ne
demeye çalışırsanız çalışın, her şey kapkara.
Onun
için koyacak bir fotoğraf bile yok, kara, kapkara zeminden başka.
Ve o
karanlık içinde yol almaya çalışmak, bir yere toslamadan yazmak, kıldan ince,
kılıçtan keskin bir çaba.
Yine
de çabalamak gerekiyor.
Karanlığa
bir ışık yakmak için mecburuz buna.
Umarım
dönülmez noktalara gelmemişizdir henüz.
Bu
umuda sarılarak, hem akıl, hem vicdanla beraber cesur da olursak eğer; daha
büyük acılardan korunmanın nihayet mümkün olabileceğine inanmak istiyorum.
* * *
Akıl
şart.
Her
koşulda en doğru olanı yapmak, aklı kullanarak gerçekleşebilir ancak.
İnsanın
aklını tutsak eden duyguların ve hesapların hızla ve de öncelikle sona
erdirilmesinden başka çare yok.
Bana
göre, Suriye baştan beri bir bataklıktı ve orada bulunmak yanlıştı.
Başkasına
göre, girilmeli ve savaşılmalıydı.
Bana
göre/başkasına göre tartışmasını geçtik artık.
Askerlerimizi
koruyamıyor, sayısını bile bilemediğimiz kadar çok şehit veriyoruz boyuna.
Daha
fazla dayanamayız akan kana.
* * *
Vicdan
şart.
Hayatını
kaybedenler vatan evladıdır.
Vatanın
her yerine ateş düşüyor.
Anaların
babaların, eşlerin çocukların acısını yok sayarak nasıl yol alınabilir?
Neden,
niçin sorularına hangi vicdan sahibi yüreklere sinen cevaplar verebilir?
* * *
Cesaret
şart.
Suriye’de
karşımıza dikilenin kim olduğunu dünya alem bilir ve açıkça ilan ederken, biz
onun adını bile açıkça koyamıyor, halkımıza “Rusya” diyemiyoruz.
Ve
şu da var.
Cesaret
ille de savaşmak değildir.
Bazen
savaşmaktan kaçınmak için, çok daha fazla cesur olmak gerekir.
Yorumlar
Yorum Gönder