Feyzi Hepşenkal

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer “Koronavirüs salgını çıktığında bir bilim kurulu oluşturduk. Bilim kurulunun bize çizdiği rota ile birlikte çalışmalara başladık. Bütün dünyayı sarsan bu krizin hasarlarını azaltmak için kent ittifakını ortaya çıkarttık. Kentin bütün dinamiklerin yer aldığı kriz üst yönetim kurulu ile birlikte kriz sürecinde çözümler ürettik. İzmir’de vaka sayısının pandeminin başında yüksek sonrasında Türkiye ortalamasının altına inmesi bu çalışmalarımızın mahsulüdür” demiş. Vaka sayısı düşmüş ha, sahi mi? Sonradan “Ben böyle demedim” diyebilir gerçi. Daha önce çok oldu, buna benzer “dedi, demedi” muhabbeti. “Demedim” derse şaşırmam yani! Yine de dediğini varsaydım, Sağlık Bakanlığı’nın “Hayat Eve Sığar” uygulaması ile dümeni önce şehrin en Kuzey’ine kırdım. * * * Dikili, Bergama, Kınık… Dikili Adliyesi ile Merkez Camii arasındaki bölge düşük riskin alameti mavi ile orta riskin simgesi yeşile boyanmış. Öğretmenevinin yakınlarına ...

İnsan her gün yeni bir şey duyuyor. Doğan Holding’in 57,8 milyon avro ya da 448 milyon TL. ödeyerek, Sesa Ambalaj’ın yüzde 70 hissesini alması sayesinde “yüksek bariyerli esnek ambalaj” kavramını duydum. Aslına bakarsanız, İzmir’de “Sesa Ambalaj” adında bir fabrika olduğunu da… Hatta sahiplerinin adını da! Bilen biliyordur mutlaka. Fakat ben, Sesa A.Ş.’de Selim Şavul’un Yönetim Kurulu Başkanı, Sabi Şavul’un Başkan Yardımcısı, Jülyet Şavul’un üye olduğunu; Türkiye Sicil Ticaret Gazetesi’nin 6 Ağustos 2019 tarihli sayısından öğrendim. Doğan Holding’in KAP’a yaptığı bildirimden ise şirket ortakları arasında Giulia ve Bella Şavul’un bulunduğunu da… * * * Sesa Ambalaj, İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde faaliyet gösteriyor. 300’den fazla çalışanı var. Üretimi de, satışı da, kârı da her yıl sürekli artıyor. Şavul Ailesi’ni var ettikleri değer için kutlamak gerekiyor. Hedefi 12’den vuran Doğan Holding’i de. Satış yapıldığında şirketin internet sitesine şöyle bir bakmış...

Bugün dikkatle izleyeceğim memleketimin bütün şehirlerini. Taksiler, şehir içi ve şehirlerarası toplu ulaşım araçları önceliğim olacak. Vaziyet nasıl, acaba kucak kucağa mı oturuyor insanlar? Camiler ne durumda? Pazar yerleri (sosyete pazarları dahil) bayram yeri gibi mi? Lokanta, restoran, kafe, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, çay bahçesi ve benzeri mekanlarda masalar üst üste mi? Sahil bantlarına, park/piknik alanlarına çizilen dairelerin sadece ortasına mı bağdaş kuruluyor? Dernek lokalleri, düğün ve nikah yapılan yerler, internet kafe/salon ve elektronik oyun yerleri, berber/kuaför/güzellik merkezi, alışveriş merkezlerinde neler oluyor? Elbette hamamlar… Sonra yüzme havuzu, sauna, kaplıca, SPA ve spor merkezleri… Sinema, tiyatro ve diğer kültürel aktivite yerleri… Lunapark ve tematik parklar, hepsine hepsine bakacağım. * * * Bugün denetim var memleketimin bütün şehirlerinde. Hemen düzelteyim. Ben 7/27 bakıyorum zaten. Kendimce sü...