Feyzi Hepşenkal

İktidarlarla “yanaşık düzen” içinde olmayı hiç sevmedim. Olanları da pek sevemedim. Dolayısıyla “bal tutan parmağını yalar” mı gerçekten, bizzat denemedim ama deneyenleri ibretle izledim. Ve artan bir dehşetle de izlemeye devam ediyorum. Hele Twitter’da bir adres var ki, memleketin halini “gerçekten” görmek isteyenler mutlaka izlemeli: @AkpCocuklari Orada yayınlanan bilgi, belge ve fotoğrafların; AKP’ye inanmış “samimi” insanları da çok rahatsız ettiğinden, edeceğinden eminim. Bir aylık kolaj “AKP’nin şehitlik güzelleyen propaganda videoları ve bu videoları hazırlayan Mehmet-Furkan Kaya kardeşler.” “Kalyon Ajans’ın olduğu her yerde Erdoğan, Erdoğan’ın olduğu her yerde bu çocuklar var. Cumhurbaşkanına belki de herkesten daha yakınlar.” * * * “PlanB bir reklam ve organizasyon şirketi. Sahibi Raif İnan. Kalyon Ajans ortağı Kemal Bilal Aydın gibi o da Kartal İmam Hatip Lisesi mezunu, aynı onun gibi o da Bilal Erdoğan’ın yakın arkada

Adı çok önemli bir kuruma sahibiz: Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu… 2016 yılında yasası çıkıp, çalışmaya başlamasına karşın, insanların adını duyduğunu, bildiğini ve hak aramak için kapısını sıkça çaldığını sanmıyorum. Nitekim geçen yıl 1.107 başvuru yapılmış yalnızca. Bu yılın ilk 6 ayında da, sayı 600’ü geçmemiş. Oysa neredeyse her gün çok daha fazla insan hakkı ihlali ve eşitsizlik nişanesi olay yaşanmakta yurdumda! Gözüme ilişti geçen gün. TİHEK, “hukuk, siyasal, işletme, iktisat, sosyoloji, psikoloji ve elbette ilahiyat” alanlarında çalışacak 17 uzman yardımcısı alacakmış. Merak ettim haliyle. Şu an kaç kişi çalışır, kaç para alır, ne iş yapar TİHEK’te? Bir olay ve karar Kurumun internet sitesinde yayınlanan 2019/55 Sayılı son kararına göre, yapılan başvuru ve sonucu şöyle: “I. BAŞVURUNUN KONUSU 1.     Adalet Bakanlığı’nda A… Adliyesi İcra Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken A… İcra Müdür Yardımcılığına ataması yapılan H… Ö…’dan

Önce İstanbul Valiliği açıkladı, ardından İstanbul Trafik Vakfı’nın internet sitesinde yayınlanan duyurudan “araç çekme, taşıma, kurtarma işlemlerinin” aslında 1 Aralık’tan beri yapılmadığı anlaşıldı. O Vakıf ki, 1995 yılında “Hayri Kozakçıoğlu, Necdet Menzir, Recep Tayyip Erdoğan” diye başlayan ve aralarında, Sakıp Sabancı, Jak Kamhi, İnan Kiraç, Erman Yerdelen, Ahmet Mücahit Ören, Al Rıza Çarmıklı, Mehmet Emin Cankurtaran, Yılmaz Ulusoy, Nail Keçili, Turgut Kazan, Ömer Dinçkök, Barış Manço, Hıncal Uluç gibi şöhretli isimlerden oluşmuştu. Kurul 2018 yılında revize edildi, vefat ve istifa nedenleriyle boşalan yerlere yeni isimler geldi. Çek aracı, doldur kasayı Koca İstanbul. Günde kaç araç çekiliyor, kasaya ne kadar hasılat giriyor; tahmin bile edemiyorum. Asıl önemlisi, ne oluyor bu paralara? İnternet sitelerinde “ Ödediğiniz Paralar Nerede Kullanılıyor? ” diye bir bölüm var. Baktım. Siz de bakın. “İstanbul Emniyet Müdürlüğü trafik hizmetlerinde kullanılmak üzere değiş

Adı “Kanal İstanbul” olabilir. Ama neresinden bakarsanız, sözü edilen “16 milyonun değil, 82 milyon insanın bekasıyla ilgili bir konudur”; tıpkı Ekrem İmamoğlu’nun dediği gibi. İlgiliyiz Kanal İstanbul’la. Tepkiliyiz Kanal İstanbul’a. Neymiş? Prestij projesiymiş. İnsanlar patır patır işsizlikten, yokluktan, açlıktan intihar ediyor bugün. Bırak kanal açmayı… Ülkenin prestijini de, halkının geleceğini de gerçekten düşünüyorsanız; üretime, istidama, ihracata giden yollar aç. Fabrika yapın. Tarıma ilgi gösterin. Turizme bakın. Yerlerde sürünen eğitime kalite kazandırın. Bunlar yoksa, prestij şöyle dursun, kimse ciddiye almaz sizi. Sen dünyadaki yerinden haber ver Prestij kazmayla, dozerle sağlanmaz. Bir tane “dünya markası” olabilmiş şirketin var mı? Yok. Sanatta, sporda, bilimde bayrağın hep en tepede duruyor mu? Hayır. Ya demokrasi, özgürlük, insan hakları, güven, şeffaflık karnen nasıl? Sıfır. Neymiş? Prestijmiş. Hadi canım sen