Kayıtlar

Ağustos 22, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ver gazı… / Feyzi Hepşenkal

Resim
    Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervinin büyüklüğünü “800 milyar m3” diye gaz verip, haber yaptıranlar; Cumhurbaşkanı’nın gayet cümbüşlü bir şekilde hazırlanan “müjde açıklamasına” gölge düşürdüler. 800 milyar m3 nerede, resmen açıklanan 320 milyar m3 nerede. Arada 500 milyar m3 fark var neredeyse! Her ne kadar işin heybetli hali balon misali sönse de, “buna da şükür” denebilir elbette. Neticede, sıfırın yanında her rakam büyük.   * * *   Kabul etmeli ki, iş zorlu ve masraflı. 3 bin 500 metre derinliğe borular döşenecek. Sonra çıktığı yerden anakaraya getirilecek. Oradan sisteme entegre edilecek. Vs. vs.   * * *   Üstelik ister istemez temkinli bakmak durumundayız söylenenlere. Maalesef bugüne kadar defalarca benzer açıklama yapıldı. Yıllar boyu herkes gaz ya da petrol çıkmasını beklerken, çıka çıka “pıs” veya “fıs” sesi çıktı. Deniz Zeyrek kardeşim, üşenmemiş, saymış: -       2003’ten beri değişik bakanlar ve Başbakan en az 30 kez Anadolu’

Sorular yarım, cevaplar çeyrek! / Feyzi Hepşenkal

Resim
    Kullandıkları süzgeç midir, elek midir, imbik midir, nedir; bilmem, bilemem. Her neyse o, sonuçta açıklamaya uygun gördükleri sayılar bile; keyfi yönetimin, umursamaz insanları yarattığı ve giderek kararan bir tabloyu yansıtıyor. Bunlar, aklın sınırlarını yerle bir eden uygulama ve kararlarla geçen Temmuz ayındaki aymazlıkların, yaşadığımız günlere devrilen tablosunu gösteren “ağır hasta” sayıları: 10 Ağustos: 603 11 Ağustos: 617 12 Ağustos: 632 13 Ağustos: 647 14 Ağustos: 656 15 Ağustos: 668 16 Ağustos: 679 17 Ağustos: 686 18 Ağustos: 703 19 Ağustos: 719   * * *   3 Nisan’da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya “enfekte olan sağlık personeli sayısını” sormuşlardı, o da “Daha önce 601 sağlık çalışanımızın enfekte olduğunu açıklamıştık, her gün bu rakamın arttığını söyleyebilirim” diye yanıtlamıştı. Ya bugün, ağır hastaların kaçı sağlık çalışanı; bilen var mı?   * * *   Veya daha güncel bir merak… Vatandaşa test yapmak için 40 türlü kriter

Yarını bekleyemedim… / Feyzi Hepşenkal

Resim
  Beklesem yarın, bugün olacaktı, Cuma’ya, yani “hayali ve rüyası görülen” müjdeye sadece bir gün kalacaktı. Boşuna zaman kaybetmek olmaz. Tadını çıkarmak lazım müjdelerin. Ayıla bayıla muhabbetini yapmak, “Acaba nedir, nedir” diye diye, tahminlerde bulunmak lazım. Velhasıl keyif zamanı bugün.   * * *   Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi: -       Yarın malum Perşembe. Ardından Cuma. Ve “Cuma günü bir müjde vereceğiz. İnanıyorum ki Türkiye'de yeni bir dönem başlayacak” diyor yine kendisi. Yeni bir dönem. Söz iddialı ve önemli.   * * *   Rivayet ise muhtelif.   “Akdeniz’de petrol bulduk” mu denecek? Yok yok. “Karadeniz’de doğalgaz bulduk” mu yoksa? Veya en müjdelisinden, COVİD’e çare…   * * *   Damat Berat beye kulak verecek olursak: -        Türkiye için bir eksen değişikliği olacak. Demek ki, faizi indirmek, bindirmek gibi ufak tefek şeylerin lafı bile olmayacak. Hatta “bulunduğu umulan şeylerin” de ötesinde bir şey, bu müjd

Pusudaki tehlike / Feyzi Hepşenkal

Resim
    Salgının yarattığı korku ve kaos yüzünden, bir başka, belki de asıl tehlike pusuda yatmış bekliyor. Üstelik o tehlikeyi “COVİD-19” şeklinde kodlayıp, tek kalemde geçmek imkansız. “Hipertansiyon” ile başlayıp, “diyabet, KOAH, koroner kalp hastalığı” diye saymaya başladınız mı, listenin ucu bucağı yok. Sağlık Bakanlığı’nın şu listesinde 800’ye yakın kronik hastalık sıralanıyor mesela. Geçtiğimiz Mart ayından beri, yani 5 aydır kronik hastalıklarıyla boğuşan insanların büyük bölümü tetkik ve kontrollerini doğru düzgün yaptırmıyor, yaptıramıyor. Sinsice ilerleyen hastalıklarından habersiz kim bilir kaç kişi, normal koşullarda çok önceden teşhis edilebilecek dertlerin başlarına ne iş çıkaracağını henüz bilmiyor.   * * *   Kan sayımı, organ fonksiyonlarını değerlendiren kan testleri (karaciğer, böbrek vb.), sedimentasyon, kolesterol ve lipid düzeyleri, tiroit (guatr) testi, hepatit (sarılık) testi, tam idrar analizi, tüm batın ultrasonografi, akciğer grafisi, elekt

Rektör “oluvermek” yetmiyor / Feyzi Hepşenkal

Resim
  Aslında işi gücü bırakıp, bir kısım Prof.’un rektör olabilmek için verdiği amansız mücadeleyi (!) incelemek gerekiyor sadece. Tesadüfen gözüme ilişen ama altını üstünü, sağını solunu deşip, birbirinden ilginç (!) hikayelere rastladıkça; önerdiğim incelemenin “memleketin bugünü ve geleceği” açısından ne denli önemli olduğu hemen ortaya çıkıyor. Önce soralım: -       Nasıl rektör olunur? Yüksek Öğretim Kurumu’nun çeşitli vesilelerle açıkladığı “rektör olma kriterleri” öyle aman aman koşullar içermiyor: ·          "Profesör" olarak en az üç yıl görev yapmış olması, ·          657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu hükümlerine göre devlet memuru olarak istihdam edilebilmek için engel bir halin bulunmaması, ·          Rektör olarak atama işleminin ikmal edildiği tarih itibarıyla 67 yaşını tamamlamamış olması.   * * *   Hepsi bu kadar. Yani mesleki yeterlilik, bilimsel kariyer, kazanılmış başarı, yayınlanmış eser/kitap/makale vs. Buna benzer şeyler

Yok sayarak, var olunmuyor / Feyzi Hepşenkal

Resim
    Doktorların çatı örgütü Türk Tabipleri Birliği ilk günden beri uyarıyor, öneriyor, soruyor. Bütün bular karşısında Sağlık Bakanlığı kapı, duvar! En son pandeminin beşinci ay değerlendirmesini yaptı, TTB COVID-19 İzleme Kurulu. Dediler ki: ·          Salgının azalmayan seyri herkes tarafından “hissedilirken” merkezi otorite milyonların yer aldığı sınavlar, kutlamalar, uğurlamalar, anmalar, açılışlar, Kurban Bayramı gibi günlere yönelik erteleme, iptal, toplu etkinlikleri engelleme/hareketlilik kısıtlamasını gündeme almamıştır.   Bir başka ifadeyle tedbirde taviz veren, kuralcı olmayan, tedbirlerde teyakkuza gerek duymayan bir merkezi otorite sergilenmiştir. Tek tek kişilerden beklenen özeni siyasi yaklaşımlarla göstermeyen bir merkezi otorite bugün gelinen noktanın ana sorumlusudur. Söyleyin… Yalan mı?   * * *   Dediler ki: ·          Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Mart ayının ikinci yarısından bu yana her akşam kamuoyu ile paylaştığı “Türkiye Günlük Korona