Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kabineyi sor abine… / Feyzi Hepşenkal

Resim
Haberi okuyunca güldüm. Hem de kıs kıs değil, kahkaha ile güldüm. Neymiş? Ankara, kabine revizyonunu konuşuyormuş… Neymiş? AKP teşkilatları “bakanlıklarda işlerin yürümediğinden” şikayetçiymiş. Neymiş? Bazı bakanlıklar ikiye bölünüp, Cumhurbaşkanı yardımcılarının sayısı artabilirmiş. Mesele yeni değil. Her devrin muhabbeti bu. AKP öncesinde de kabine değişikliğinin konuşulmadığı zaman yoktu. Bakanlıklarda işlerin yürümediğinden her dara düşüldüğünde şikayet edilirdi. Lüzumu halinde koltuk sayısı ha babam arttırılırdı. Bir fark vardı ama dün ile bugün arasında. Eskiden kabine değişiklikleri iyi kötü işe yarardı. Var mısınız yarışmaya… Söyleyin Allah aşkına… Bakanlar Kurulu’nun kaç kişiden oluştuğunu bilen var mı? Hele “Say bakalım bakanların adını?” desem, tabii ya, demeyeyim. Veya gelin hadi “Kim 500 milyon ister?” yarışması yapalım. Cevapları bileceğinizi tahmin etmiyorum. Yine de başım ağrımasın, diye belirteyim. Bilseniz da, 5 kuru

Fatura, AHA BU KADAR! / Feyzi Hepşenkal

Resim
Sosyal medya hesaplarımdan bir soru paylaştım, “doğalgaz, elektrik ve su faturalarından ne haber?” diye… O da ne! Doğalgaz patladı. Elektrik çarptı. Su bastı. Durum felaket ötesi, her cephede. İtiraz, infial, isyan gırla gidiyor. Gözüm haberlerde. Hayırlı bir gelişme olur mu, diye meraktayım. Geçen gün Maliye Bakanı arkadaşın toplantısını heyecanla izledim nitekim. Malum. Kendisi “enerji işlerinden” de iyi anlar! Belki “bakın burası çok önemli” sözünün üzerinde tepine tepine “geçen yıl ile bu yılın aynı aylarında faturaların nasıl iki misli arttığını” izah eder ve vatandaşın derdine çare olur umuduyla bekledim. Heyhat. Oralı bile olmadı. Boy önemli! Gerçi o ne derse desin, kim derse desin; gerçeğin ifadesi faturaların kol ya da bacak üzerinde dizilmesiyle kendini buluyor aslında! Elbette yeni buluşlar da bekleniyor. Belki kimi bir vinçin üzerine çıkacak, kimi İstanbul’un en yüksek gökdeleninin tepesine. Orada sarkıtacak birbirine bağlad

İzmir için “dev” ihale / Feyzi Hepşenkal

Resim
İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü “dev” sözcüğünün karşılığı olabilecek çapta bir ihale yapacak 5 Şubat’ta. Şehirdeki 4 bin 998 otobüs durağındaki reklam alanları… 900 adet otobüsün içindeki, dışındaki reklam alanları… Otobüs içindeki ve duraklardaki 1820 sesli/görsel bilgilendirme sistemi… Hepsi birden 5 yıl süreyle kiralacak. Belediye ihale konusu işin tahmin edilen toplam bedelini (KDV hariç) 48.274.440 TL olarak açıklamış. Yuvarlak hesap 50 milyon lira, iyi para. O parayla ne açıklar kapatılmaz! ESHOT ve İZSU İş büyük olduğu için, ihaleyi “kim aldı, kaça aldı, nasıl aldı” sorularının yanıtı duyulur elbet. Dünkü yazıma, sözün burasından devam edersem, sormam gerekiyor: Ya diğer ihaleler… Onların akıbetini kim biliyor? ESHOT Genel Müdürlüğü’ne bakalım yine. Açılan ihaleleri izlemek mümkün internet sitesinde. Küçük tutarlardaki   “doğrudan temin” sonuçları da görünüyor, 1 haftalığına da olsa! Fakat gerçekleşen ihale sonuçları m

Süleyman Yağız yazdı / "TURKEY" DEĞİL, "TÜRKİYE"

Resim
"Turkey" yerine "Türkiye" kullanılmasını, Tayyip Bey'e tam 12 yıl önce ben önermiştim. O zaman, - ismi lâzım değil- bilim adamı kılıklı biri, benimle âlay eden bir yazı kaleme almıştı. Bugün Tayyip Bey'in uyarısı üzerine iş dünyası "Turkey" yerine "Türkiye" ifadesinin kullanılması için harekete geçti. Kutlarım. * * * İşte, 12 yıl önceki önergemle ilgili haber: ‘Hindi’ ‘Turkey’ karışıklığına öneri Birgün, 24 Nisan 2008 DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Başbakan Erdoğan’a, “İngilizcede ‘hindi’ anlamına gelen ‘turkey’ kelimesinin, ‘Republic of Türkiye’ biçiminde değiştirilmesi için girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?” diye sordu. Yağız, TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, sözcülüğünü gazeteci Yener Atlı’nın yaptığı düşünce kulübü ‘Yeni Türkiye Hareketi’nin kampanya başlattığını belirti. Süleyman Yağız, bu kampanyanın gerekçesinde, şöyle denildiğini kaydetti: “(Turkey) kelimesi Osmanlı İmpara

Şeffaflık “lafta” güzel / Feyzi Hepşenkal

Resim
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, içinde “kamu payı” bulunan tüm kurumların canını sıkacak, çok fena bir uygulama başlattı! Adı: AçıkVeri Portalı.   Gerçi çok yeni henüz. Yeterince hızlı ve kullanışlı değil. Bilgiler bazen karmaşık, bazen yetersiz. Veri alanları, tatmin etmiyor. Olsun. Yine de “şeffaflık” adına harika bir başlangıç. Halkın parasını harcayan, çoğu kez har vurup harman savuran fakat bunu gizli kapaklı yaptığı için ne halt yediği meçhul kalan ve adı “… belediyesi” ya da “… bakanlığı” veya “… müdürlüğü” olan neresi varsa; atılan bu adımdan ürkerek sus pus mu olacaklar? Yoksa “Bize haksızlık ediyorsunuz, saklayacak hiçbir şeyimiz yok, işte bakın, çok daha mükemmelini yaptık” deyip, aslanlar gibi ortaya mı çıkacaklar? Haydi kükreyin! Yalan yok. Yüzde 90 ihtimalle birinci şıkkın peşine takılacak hemen hepsi. “Sus sus sus, kimseler duymasın” şarkısı eşliğinde, saklanacak delik arayacaklar yine. Belki birazı kükremeye çalışacak. Onların

Akıl, her yere lazım! / Feyzi Hepşenkal

Resim
Türkiye Belediyeler Birliği’nin “Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı” işbirliğiyle düzenlediği “Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi” mutlak akla, sağduyuya, ilgiye muhtaç bir etkinlikti. Zira konu her türlü siyasi itiş kakıştan, hamasi nutuklar atmaktan, ona buna laf çarpmaktan kesinlikle uzak durulacak kadar önemliydi. Ne var ki, korkulan oldu yine. Kongrenin açılış konuşmalarını yapanlar itiş kakıştan, laf çarpmaktan geri duramadılar. Sonuçta Ekrem İmamoğlu “Biz, buraya katılmaya özen gösterdik. Ama bugün, ne yazık ki nezaketsiz bir gün olmuştur” dedi ve CHP’li belediye başkanları kongreden çekildi. Kala kala AKP’liler kaldı geride. Şehirler geleceği tehdit ediyor Oysa devlet büyükleri “Dünyada kentli nüfusun toplam nüfusa oranı 20. yüzyıl başında yüzde 20'lerdeyken, 2007'ye gelindiğinde tarihte ilk kez kentsel nüfus kırsal nüfusu geçti. Ayrıca, 2050'ye kadar, artan kentli n

Bir zamanlar ANAP vardı / Feyzi Hepşenkal

Resim
Anayasa Mahkemesi’nin bazı siyasi partilerin mali denetimine ilişkin kararları yayınlandı Resmi Gazete’de. Kararlar yeniydi ama incelenen tarih (2014 yılı) epeyce eskiydi. Herhalde yeni fırsat buldu yüce mahkeme incelemeye. Neyse. O partilerden biri de, Anavatan Partisi’ydi. Şuna bakar mısınız? Seçime girebilecek 15 partiden biri olan ANAP’ın genel merkezindeki haberleşme gideri 848, taşıma gideri 70, seyahat gideri 140 TL sadece. Ne hazin! Çok hazin. 1983’ten 1993’e… Bu ANAP, 1983 yılında kurulan ANAP değil gerçi. Eskisinin 2009’da Demokrat Parti ile birleşip kapanması üzerine, yenisinin 2011 yılında; adıyla, logosuyla tekrar vücut bulmuş hali. Olsun. Yine de 12 Eylül askeri darbesinin ardından kurulan ve tıpkı AKP gibi hemen iktidar ve dillere destan olan, Turgut Özal’lı (ve elbette Semra, Ahmet, Zeynep, Efe Özal’lı) Mesut Yılmaz’lı, Yıldırım Akbulut’lu, Mehmet Keçeciler’li Anavatan Partisi’ni hatırlıyor insan. Özellikle 1983’den 1993’e

Yaşa AHBAP, varol Haluk Levent / Feyzi Hepşenkal

Resim
Bir lokma ekmek atarsın denize, ya bir martı kapar, ya bir balığın karnı doyar. Bu yüzden mi, “’iyilik yap, denize at” denir bilmem ama güzel sözdür. Ahbap da o misal, iyilik yapıyor, yapılmasına vesile oluyor sürekli. Son günlerdeki şu mesajların hepsi “denize atılan iyilikler” gibi, bunun birer örneği: Ahbap Antalya: Fatma Hanım’ın mesleğini evinde icra edebilmesi için gerekli olan dikiş makinesini kendisine teslim ettik. Dikiş makinesinin alınmasında destek olan hayırseverimiz @HuseyinTaser ‘e teşekkür ederiz. Ahbap İstanbul: Asel Eva’nın muayeneleri sonrasında uygun görülen göz protezi bugün takıldı. Muayene ve protez sürecinde yanında olduğumuz minik ahbabımız ve ailesini işlem sonrasında Düzce’ye yolcu ettik Ahbap Diyarbakır: Zeynep ve kardeşlerinin eğitim hayatlarını destekleyerek onlara eğitim, dershane ve servis imkanı sağlayan Neriman Hanım'a teşekkür ederiz 💚 Ahbap Kocaeli: Başkanım yönlendirme yaptığınız sokak ahbabımızı ziyaret e