Can almaya HAYIR / Feyzi Hepşenkal
Fotoğrafı
görünce içim yandı ve kimse kusura bakmasın, ağzımdan okkalı bir küfür çıktı.
O
fotoğraf, en tepede sizin de gördüğünüz fotoğraftı.
Pişmiş
kelle gibi sırıtan biri kadın iki Amerikalı, canını aldıkları o güzelim, o
görkemli dağ keçisinin başında poz vermişler utanmadan.
Belki
asıl utanması gerekenler, onlara bu izni verenler!
Neymiş?
ABD’den
avlanmak için Adıyaman’a gelen kadın avcı, boynuz uzunluğu 130 santimetre olan
dağ keçisini avlarken, eşi ise 118 santimetre boynuz uzunluğuna sahip dağ
keçisi avlamışmış.
Avdan
çok memnun olduğunu belirten Emieblcek Harris, gelecek yıl tekrar gelmek
istediğini söylemişmiş.
Pespaye
medya, böyle vermiş haberi.
Doğa
Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü İsmail Kozan da bu cinayete kılıf bulmak
için hazır bekliyormuş meğerse!
Neymiş?
Elde
edilen gelirlerin yüzde 60’ı avlak alanının bulunduğu köylerde, muhtarlıklara
aktarılarak köylerin cami, taziye evi, Kuran kursu gibi ihtiyaçlarında
kullanıldığını söylemişmiş.
Laf.
Boş
laf.
Değer mi hiç?
Biraz
araştırdım.
14 Mart
2012 tarihli Akşam gazetesinde, o zamanın Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürü Ahmet Özyanık, “av turizminin yaklaşık 2 asır önce Afrika ülkelerinde
başladığını” söyleyerek başlamış masal anlatmaya; “2011 yılı içinde 25 milyon
dolar civarında ülke ekonomisine katkı oldu. Av turizmi kapsamında 2023 hedefi
olarak ülkeye yıllık 1 milyar dolar gelir getirmeyi öngörüyoruz” falan diye,
rakamları oyuncağını parçalayan çocuk misali, yerden yere vurmuş.
Hiç
abartmıyorum.
Zira
iki yıl sonra, 28 Ocak 2014 tarihli Dünya gazetesinde çıkan haber ise şu:
“Orman
ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nce
yürütülen av turizmi kapsamında düzenlenen av organizasyonlarında her yıl Türkiye'yi
40 farklı ülkeden bin civarında yabancı avcı ziyaret ediyor. Yabancı avcılardan
2012-2013 av döneminde yaklaşık 2,5 milyon lira gelir elde edilirken, bunun 825
bin lirası belde belediyesi ve köy tüzel kişiliklerine aktarıldı.”
Sağlıklı
bilgiye ulaşmanın deveye hendek atlatmaktan zor olduğu Türkiye’de, bugün elde
edilen gelir hakkında bilgi bulamadım.
Hadi
yüzde 100 artmış olsun, sağlanan gelir 5 milyon TL olsun.
Hadi
hadi benden de 5 milyon, 10 milyon TL olsun.
Öldürülen
canlıların kan bedeli 100 milyon bile olsa, değer mi?
Bir yılda 2.546 can
Hayvan
Hakları İzleme Komitesi avcılık ve “av turizmi” nedeniyle yaşam hakları
ellerinden alınan ve zarar gören hayvanlar ile ilgili olarak, Tarım ve Orman
Bakanlığı’ndan bilgi edinme yoluyla elde ettiği verileri açıklarken; bağıra
bağıra şu notu düşüyor önce:
“Bakanlık,
öldürülen hayvanların Avlak Yönetimi Bilgi Sistemi’ne avcılar tarafından
sağlıklı bir şekilde girilmediğinden, 2018-2019 av sezonunda öldürülen yaban
hayvanı sayısının kayıt altına alınamadığını bildirdi.”
Fotoğrafta
gördüğünüz tipler gibi, 1.026 yabancı uyruklu avcı Türkiye’ye gelmiş 2018
yılında.
Ve
yaban keçisi, yaban domuzu, çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, kızıl geyik,
Anadolu yaban koyunu ve ceylan olmak üzere tam 2.546 hayvanı katletmiş güle
oynaya.
Bakan
Pakdemirli, duy bizi
Av
meraklısı kimilerini kızdıracağımı biliyorum.
Umurumda
değil.
Kızsınlar,
kızabildikleri kadar.
Avlanmanın
her türlüsüne, baştan sona karşıyım.
Tarım
ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye de bir çağrım var:
Zerre
kadar vicdanınız varsa, bu vahşeti durdurun. Allah aşkına durdurun.
A3HABER
Yorumlar
Yorum Gönder