Kayıtlar

Nisan 12, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çılgın gecenin keşkeleri… / Feyzi Hepşenkal

Resim
Hadi bakalım, yoklama var: -       Dün gece saat 22:00-00:00 arasında sokağa çıkmayanlar elini kaldırsın. Oh maşallah maşallah. Başta benimki olmak üzere, bütün eller havada! “O zaman sokağa çıkanlar kimdi?” arkadaşlar… Mümkün olsa da, tek tek belirlense onlar. Hepsi “ya gönüllü, ya zorunlu” 14 gün karantinada kalsa. Vaka ve ölüm sayıları bu yüzden katlanarak artmasa. * * * Çılgın gecenin ardından çoğu kişi şaşkın, korkmuş, çaresiz hissediyor kendini. Öfke ve kızgınlık da var tabii. Memleketi yönetenler bundan “haklı olarak” payını alıyor. Olaylara çoğu kez mizahı öne çıkararak yaklaşan Cem Toker bile sert: ·          Bu kütle 2 gün ekmeksiz, gıdasız, sigarasız kalma endişesinden değil, ülkeyi yöneten adamların ‘yasak sadece 2 gün sürecek’ sözüne güvenmediğinden salgını, sağlığını hiçe sayarak sorumsuzca sokağa döküldü. Zira kendi partililerinde bile o algıyı yaratan sicilleri ortada. Nitekim iktidar tayfasından Nihal Bengisu Karaca, onu doğrul

Rusya ile kardeş gibiyiz! / Feyzi Hepşenkal

Resim
Bütün ayarlarını bozacağından korktuğum bir soru yazdım Google’a: “İnsan neden suç işler?” Bozuk bir ses çıkarmadı. Aksine “ben neler gördüm geçirdim, ne deli soruları göğüsledim” dercesine, bunu da kayıtsız bir tavırla karşıladı. Önüme dökülen sayısız maddelere hızla baktım ve soruya yanıt olacak birkaç cümleyi ayırdım. Psikiyatrist Prof. Timur Demirbaşlı’nın “Kriminoloji” adlı kitabındaki şu saptaması önemli olmalı: ·          Alt benlik, cinsellik ve saldırganlık gibi içgüdüler; üst benlik (süper ego), anne-baba ve diğer önemli kişiler ile etkileşim suretiyle geliştirilmiş değerlere dayanan vicdan; benlik (ego) ise, alt benliğin istekleri ile üst benliğin istekleri arasında arabulucudur. Benliğin alt benliği denetleyememesi ile üst benlikte yapısal bozukluklar bulunması halinde, dengesiz bir kişilik oluşmaktadır. Bu durum davranışı etkileyerek suçluluğa neden olmaktadır. Bir de şu var elbette: ·          Sosyolojik yaklaşımlar, daha çok sınıfsal farklar ve bu

Merve 4 gündür ilaç bekliyor / Feyzi Hepşenkal

Resim
Almanya’da gazetecilik yapan Elmas Topçu “Sağlık Bakanı Koca dünyada benzeri olmayan bir ‘Toplum Bilimleri Kurulu’ oluşturuldu dedi ya...” diye başlamış ve sonra gayet zarif biçimde sürdürmüş sözü: “Almanya'da aslında 2001 yılından beri benzer bir oluşum var. 26 uzmandan oluşuyor, ayda bir toplanıp, toplumu, bireyi, kamuoyunu meşgul eden konuları ele alıyor, tavsiyelerde bulunuyor.” Oluyor bazen. Umursamadan dünyayı, sanki palavrası ortaya çıkmayacakmışcasına, “ben yaptım” havasını basıyor kimi. Sormadan, soruşturmadan, araştırmadan “benden başkasından bana ne” dercesine ortaya atılan da oluyor. Bunlara hiç takılmamalı aslında, hele yaşanan şu kaos ortamında. Çünkü başka dertler, dağ misali, sıradağlara dönüşme istidadında. İnsan hikayeleri cilt cilt kitap olma yolunda… * * * “Merve@biryusufannesi1” 18 saat önce (şu an saat 13:30-Perşembe) şöyle yazmıştı peş peşe: ·          3 gün oldu Covid19 testim pozitif çıkalı… Evde karantinada olmam gerektiği

İstanbul’da tuhaf bir durum! / Feyzi Hepşenkal

Resim
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Sinan Çavun’un paylaşımını görünce “hadi canım yanlıştır” dedim. Çünkü demişti ki: “İstanbul'da Nisan ayındaki son 3 yıllık ölüm sayıları...” Gerçek miydi bu sayılar? Geçen iki yıldaki ölümler, bu yıl aniden ortalama 100’er kişi birden artmış mıydı İstanbul’da? * * * Görmek istemeyen, görmesin. Duymak istemeyen, duymasın. Konuşmak istemeyen, konuşmasın. Ben onlardan değilim. Böylesine düşündürücü ve ürkütücü bir tablo karşısında nasıl kayıtsız kalabilir insan olan?! Ayrıca bilgi sahibi olmak hakkım. Avazım çıkana kadar “hakkı mı ver Hakkı” diye bağırasım var. İyi de Hakkı kim? *   * * E-Devlet üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “vefat bilgisi sorgulama” bölümüne girdim. Hani şu, geçen ay sonuna doğru ortalığın karışmasına, açıklanan ölüm sayılarındaki hesabın şaşmasına yol açan yere. Ondan sonra, vefat edenlerin “hangi sebepten öldüğüne” dair bilgiler hemen silinmiş

Doğru bilgiye hasret kaldık! / Feyzi Hepşenkal

Resim
İzmir Valiliği iki cümlelik bir açıklama yaptı: “Sosyal medyada covid 19'un İzmir'deki ilçelere göre dağılımı ile ilgili gerçeği yansıtmayan haberler yer almaktadır. Bu ve benzeri yalan haberlerle ilgili yasal işlemler yapılmakla beraber bu tür asılsız haberlere itibar edilmemesi ve yetkili merciler dışında yapılan açıklamaların dikkate alınmaması önemle duyurulur.” Al tarafı iki cümle ama peş peşe gelmiş salvolar: -       Gerçeği yansıtmayan haberler… -       Yalan haberler… -       Asılsız haberler… Bütün bunlara: -       İtibar etmeyin. -       Yetkili merciler dışında yapılan açıklamaları dikkate almayın. Ve zaten: -       Bunlarla ilgili yasal işlemler yapılıyor. Vay anam vay. Onca suçlamayı, uyarıyı, gözdağını, fırçayı iki cümleye sığdırmak büyük maharet! * * * Yapılan ne peki? İzmir’in ilçelerinde belirlendiği iddia edilen KOVID-19 vakalarının sayılarını vermek. Valilik bu liste için “gerçeği yansıtmıyor, yalan, asılsız” diyor

Alabilirsen, al sana maske! / Feyzi Hepşenkal

Resim
Evde kalmak en iyisi. Sosyal mesafe şart. Hijyen kaçınılmaz. Ya maske? Bir yığın saçma sapan, akılsızca tartışma ile geçti zaman. Fakat geçen zamanda ne oldu biliyor musunuz? Buyurun, buradan okuyun Anadolu Ajansı’nın 5 Mart tarihli haberini: “Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıktığı Çin'e tek kullanımlık maske satışı, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün bu ülkeye ihracatının rekor seviyede artmasını sağladı. Sektörün Çin'e yaptığı ihracatın yarıya yakınını maske satışı oluşturdu.” Ne demeli ki? Tepinerek ve çığlık atarak ve de alkışlar eşliğinde “Helal olsun size” mi? Yoksa en azından, “Yazıklar olsun size” mi? Hiç tereddütsüz, yazıklar olsun önünü göremeyenlere. Halkını 50 kuruşluk maske için ya soyguncuların eline ya da şaşkın ve çaresiz bırakan iş bilmezlere. * * * Şimdi dikkat. “Maskeye gerek yok” masallarından sonra, bir anda maske dağıtmaya karar verdi memleketi yönetenler. Altı kocaman imza ile süslenmiş duyuru

Süleyman Yağız yazdı / Beceriksizler!

Resim
Beceriksizler! AKP'liler 18 yılda tam devlet oldular ama devleti yönetmeyi hâlâ öğrenemediler! Sokağa çıkma yasağı kararını bile acemice aldılar! Bunlar sadece akçalı işleri çok iyi biliyorlar! Örneğin, istedikleri kişiye, firmaya ihale vermek için Kamu İhale Yasası'nı yaklaşık 200 kez değiştirdiler! Zırt pırt değiştirmeye devam ediyorlar! Para para para! Ne de çok seviyorlar parayı ve ihaleyi! *** Biz de bunlardan önce iktidardaydık. Bunların yaklaşık 200 kez değiştirdikleri Kamu İhale Yasası'nı biz çıkarmıştık. Amacımız, ihalelerin şaibesiz yapılmasını sağlamaktı. Amacımıza uygun bir yasa çıkarmışız ki, bunlar yasayı delik deşik ettiler! *** Anlaşılan, biz de akçalı konularda çok beceriksizmişiz! Yâni... Yâni... Ben gerisini yazmıyorum... Nasıl olsa siz doldurursunuz! *** Yazıyı tam noktalamıştım ki, bakan soylu'nun bir açıklamasını gördüm. "Yasağı iki saatten daha erken açıklasaydık marketlere hücum olurdu&