Reis’in elçileri / Feyzi Hepşenkal
Dışişleri Bakanlığı’nda “meslek memuru”
olarak göreve başlayan insanlar “ateşe, katip, konsolos, müsteşar” gibi
unvaları yıllar içinde ve hak ederek alıp; mesleğin zirvesine çıkar, büyükelçi
olurlar.
Bazen dışarıdan elçi yapılanlar da olmuştur
tarihimizde.
Özellikle de Atatürk’ün döneminde.
Yazının sonunda bazılarının adını gururla anacağım.
Fakat önce bugüne, kısaca “Reis’in
elçileri” diyebileceğimiz, zamane elçilerine bakalım.
Ve de söze “son elçi” Ozan Ceyhun ile
başlayalım.
* Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avusturya
elçisi yapmaya layık gördüğü Ozan Ceyhun hakkındaki eleştirilerin haddi hesabı
yok. Neticede Erdoğan onu İzmir’den
milletvekili adayı da yaptı 5 yıl önce. İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu
hanım, o zaman gayet hoş karşılamış Ozan Ceyhun’u. Şimdi sorsanız, herhalde
elçiliğini de memnuniyetle karşılar!
* Endonezya
elçisi Mahmut Erol Kılıç: Marmara Üniversitesi, İslam Felsefesi Anabilim
dalında "İslam Kaynakları Işığında Hermes ve Hermetik Düşünce" isimli
yüksek lisans tezini hazırlamış, ilim irfan sahibi bir zat. Cakarta’ya
giderken, Yeni Şafak’taki “veda yazısında” yeni görevine şöyle bir girizgah
yapıyor: “Ülkemizde de pek çok ilim adamının hayatlarının bir döneminde
diplomatlık da yaptıklarını unutmayalım. Yani kimilerinin zannettiği gibi yeni
bir hadise değil bu uygulama. Bir Yahya Kemal, bir Fuat Köprülü sadece bir
kaçı…”
·
Cezayirelçisi Mahinur Özdemir Göktaş: Hanımefendinin hikayesini zaten yazmıştım.
Tekrara gerek yok.
·
Çin
Halk Cumhuriyeti elçisi Abdulkadir Emin Önen: İki dönem AKP’den Şanlıurfa
Milletvekili olmuş. Çin’de bir süre iş yapmış. Ve sonuçta kapaktaki fotoğrafı
çektirmeye hak kazanmış!
·
Hollanda
elçisi Şaban Dişli: AKP’nin eski milletvekili ve genel başkan yardımcısı.
Google’a adını yazın, çıkanları heyecanla okuyun!
·
İran
elçisi Derya Örs: Fars Dili ve Edebiyatı alanındaki akademik çalışmalarının
yanı sıra TRT için programlar yapar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Farsça
mütercim-tercümanı iken, “ver elini Tahran” deyip, büyükelçi olmuş.
·
Japonya
elçisi Hasan Murat Mercan: Eski AKP milletvekili, genel başkan yardımcısı.
Severim kendisi, efendi insandır.
·
Kuveyt
elçisi Ayşe Hilal Sayan Koytak: AKP genel başkan yardımcısı ve eski aile bakanı
Fatma Betül Sayan Kaya’nın ablası. Erdoğan’ın eski danışmanlarından.
·
Çek
Cumhuriyeti elçisi Egemen Bağış: Ne diyeyim? Malum kişi.
·
Lüksemburg
elçisi Fazilet Dağcı Çığlık: 1 yaşından beri İsviçre’de yaşamış, Erzurum’dan
iki dönem milletvekili yapılmış. Eşi Muharrem Çığlık ise iktidarın müşavir,
danışman olarak görev verdiği kişilerden biri.
·
Malezya
elçisi Merve Safa Kavakçı: Kendisi, belki de AKP’ye iktidar yolunu açan işaret
fişeği. 1999 yılında Fazilet Partisi’nden seçilen ilk türbanlı kadın
milletvekili olarak tarihe geçti. Fatima ve Mariam’in annesi.
·
Umman
elçisi Ayşe Sözen Usluer: AKP Yalova eski il başkanı Reşat Sözen’in kızı. Önce
AKP genel merkezinde, sonra Cumhurbaşkanlığı’nda Erdoğan’ın danışmanlarındandı.
Elçiliklerde TİKA etkisi!
·
Özbekistan
elçisi Mehmet Süreyya Er: 1992 yılında Marmara Üniversitesi Türkiyat
Araştırmaları Enstitüsüne Araştırma Görevlisi olarak girmiş, (Türk İşbirliği ve
Koordinasyon Ajansı) TİKA’da çalışmış. Elçilik sitesindeki özgeçmişini, tercüme
makalelerini bile ekleyerek epey zenginleştirmiş! (Ben de elçi yapılsam, bugüne
kadar yazdığım 20-30 bin makaleyi tek tek özgeçmişime koysam mı acaba?)
·
Somali
elçisi Mehmet Yılmaz: TİKA’da Personel, İdari ve Mali İşler Daire Başkanı,
Eğitim, Kültür ve Sosyal İşbirliği Daire Başkanı, Başkan Müşaviri, Dış
İlişkiler ve Ortaklıklar Dairesi Başkanı olarak çalışmış.
·
Kamerun
elçisi Ayşe Saraç: Elçi yapılmadan, TİKA Budapeşte Program Koordinasyon Ofisi
Koordinatörü imiş.
·
Yemen
elçisi Faruk Bozgöz: Yine bir TİKA’lı. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi, Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Sana Üniversitesi Diller
Fakültesi, Dicle Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize İlahiyat
Fakültesi’nde çalışmış.
* * *
Başka AKP’liler de elçi yapılmıştı daha önce.
İzmir eski milletvekili Zekeriya Akçam, Endonezya;
Bursa eski milletvekili Tülin Erkal Kara Makedonya elçisi olmuş ve birkaç yıl
sonra geri çağrılmışlardı.
Geçmiş “mazide kalmış” gerçekten
Gelelim “eski zaman” elçilerine.
·
Bükreş’te
13 yıl görev yapan Hamdullah Suphi Tanrıöver, İstiklâl Marşı'nı etkili sesi ile
meclis kürsüsünde ilk defa okuyan kişidir aynı zamanda.
·
Yakup
Kadri Karaosmanoğlu 1934 yılında Tiran, 1935'te Prag, 1939'da Lahey, 1942'de Bern,
1949'da Tahran ve 1951'de yine Bern elçisi oldu. Türk edebiyatına ise Kiralık
Konak, Yaban, Nur Baba, Zoraki Diplomat gibi ölümsüz eserler kazandırdı.
·
Yahya
Kemal Beyatlı önce Varşova ve Lizbon’da, yıllar sonra da Pakistan’da elçilik
yaptı.
Acaba Yahya Kemal’in hangi şiirini aktarsam da,
günü mana ve ehemmiyeti ile uyuşsa.
En iyisi, en sevdiğim olsun:
* * *
“Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Birçok giden memnun ki yerinden
Çok seneler geçti çok seneler geçti
Dönen yok seferinden
Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler
Birçok giden memnun ki yerinden
Çok seneler geçti çok seneler geçti
Dönen yok seferinden”
* * *
Bir yanda kendini Yahya Kemal’le eş tutanlar, bir
yanda tombaladan çıkarcasına makam sahibi yapılanlar, bir yanda… Boş verin
hadi.
Demem o ki:
Bizler de, meçhule giden bir geminin zoraki
yolcularıyız şimdi.
Yorumlar
Yorum Gönder