Kayıtlar

Ağustos 16, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

50 yıl geçti, Woodstock hayallerden silinmedi

Resim
Woodstock. İnsanlar bu kelimeyi duyduğunda New York'un 171 kilometre kuzeyindeki küçük kasabayı değil, çağdaş kültürün en unutulmaz anlarından birine dönüşen o müzik festivalini hatırlıyor. 50 yıl önce bir çiftlikte dört gün boyunca düzenlenen festivalin tarihteki yeri bugün hâlâ ABD ve dünyada tartışmalara yol açıyor. Peki insanlar neden, görgü tanıklarının kaotik, yağmurlu ve çamurlu, bol uyuşturuculu dediği festival hakkında hâlâ konuşuyor? İşte bunun 6 nedeni: 1-     Resmi adı Woodstock Müzik ve Sanat Fuarı olan festival, Michael Lang'ın liderliğindeki dört iş insanı tarafından organize edildi. Amaçları ABD ve Avrupa'da hızla çoğalan festivallerin bir benzerini düzenleyip para kazanmaktı. Bunlardan biri 1967'de Simon and Garfunkel, The Who ve Jimi Hendrix'in sahne aldığı Monterey Pop Festivali'ydi. Lang ve ekibi 200 bin kişinin katıldığı bir festival hayal ediyordu. Etkinlik öncesi 180 bin biletin satılmasına rağmen katılımın

Doğal hayat, çöpsüz bakkal... Foça'da.

Resim
Dünyadaki sıfır atık bakkal veya market örneklerinin bir benzeri de İzmir Foça ilçesindeki Bağarası Köyü’nde açıldı. Şehirdeki hayatlarını terk ederek Bağarası Köyü’ne yerleşen  Ayşegül Ünver, Menekşe Onukar, Ayşegül Sedlacek, Ebru Güvenç, Ful Büge yakın zamanda da Türkiye’nin ilk sıfır atık temelli bakkalını açtılar. İsmini de Çöpsüz Bakkal koydular. Sıfır atık (zero waste) mantığıyla işletilen bu bakkalda geri dönüşümsüz hiçbir madde kullanılmadan üretilen ürünler tüketicilere sunuluyor. Kendi topraklarında ürettikleri ilaçsız ve hormonsuz ürünlerin yanı sırada bölgedeki insanların ürettiği gıdalar Çöpsüz Bakkal’da satışa sunuluyor. Bu beş ismin amacı yöredeki çiftçileri organik üretim konusunda teşvik etmek, yetiştirdikleri ürünlerden gelir elde edebilmelerini sağlamak ve yöredeki kadınlar için de el emeklerini sergileyebilecekleri bir alan oluşturmak. Aynı zamanda sıfır atık mantığıyla geri dönüşümsüz hiçbir materyal kullanmadan yeni tüketim anlayışına örnek olmak.  ‘

İşte böyle... Havuz medyası bir fiske ile çökecek

Resim
Star, Akşam ve Güneş gazeteleriyle 24 TV'yi bünyesinde bulunduran TürkMedya'da dün itibariyle geniş çaplı tenkisat başladı. Medya grubu bünyesindeki 24 TV'nin yüzde 40 küçülmeye gideceği söylentileri kulislerde konuşuluyor.  Ersoy Dede'nin de işine son verildi Medyaradar'da yer alan habere göre,  dün akşam saatlerinde “Analiz-Sentez” programının sunucusu Zeliha Saraç ve “Uyandırma Servisi” programının sunucusu Ersoy Dede’nin görevine son verildi. 24 TV bugün de gece editörü Muhammet Özcan, Gece Moderatörü Serkan Bayan ve şef yönetmen Murat Karahan’ın da işten çıkarıldığı öğrenildi. İşten çıkarmaların Akşam, Güneş ve Star gazetelerine de yansıması bekleniyor. 24 TV'nin kapanma kriziyle karşı karşıya olduğu da iddialar arasında. "Ekrem İmamoğlu geldi reklam bütçesi kesildi" İddialara göre TürkMedya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden her ay reklam geliri adı altında  10 milyon lira  bütçe alıyordu. AKP’nin belediyeyi kaybetmesi ve g

İzmir Barosu "bu oyunda" yok. Ya siz⁉️

Resim
YARGITAY BAŞKANLIĞI'NA 02.09.2019 tarihinde yapılacak olan Adli Yıl açılış töreni için tarafımıza göndermiş olduğunuz davetiyeye teşekkür ederiz. Bir kişi rahatsız olduğu için, Türkiye Barolar Birliği Başkanının adli yıl açılış törenlerinde konuşma yapmasının önüne geçmek amacıyla yasa değişikliği yapanların salonlarında, avukatları dinleyici olarak törene çağırmanızı ancak naiflik olarak adlandırabiliyoruz. Anlaşılan o ki; halkından kopuk bir yargı sisteminin mimarlarının, vatandaşın adalete erişimini zorlaştıranların, hiçbir canlıya yaşama imkanı tanımayanların, hakimlik ve savcılık teminatını yok sayanların, hayalleri avukatsız bir yargı olanların salonlarında adli yılı açmak, 2019 yılında da sizlere nasip olacak. Bu cevabi yazımızla, siyasi kararlarla, mesleki faaliyetlerini gerekçe göstererek yüzlerce mensubunu tutsak ettiğiniz onurlu bir mesleğin temsilcileri olarak, yaptığınız nazik daveti geri çevirmek zorunda olduğumuzu bildiriyoruz. Bize kal

Reşat Kutucular yazdı / Finansal dayak yemeye devam...

Resim
Finansal dayak yemeye devam... Tarih 12 Ocak 2013...  Geziye dört, 17-25 Aralık'a 11 ay var daha… O günlerde dolar kuru 1,77'lerde...   Piyasa denen devin o günlerde FED'le yani ABD Merkez Bankasıyla gerginleşen ilişkisi ve bunun bize muhtemel yansımaları üzerine yazmışım: * * * "Fed Tutanakları Bu sevimsiz başlığa bakmayın siz, ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke'nin dedikodusunu yapacağız biraz.  Hikaye şöyle aslında: Uzak ülkelerden birinde, yani Amerika’da, kelli felli bir adam yaşarmış. Ağırbaşlı, aksakallı, bilge bir kişilik olan bu adam bir gün oranın bütün bankalarının patronu olan FED’in Başkanı olmuş. Başkan arkadaşlarıyla sık sık toplanır dünyanın halini konuşurmuş. Fakat şanssızlık o ya, bizim adam göreve geldikten bir yıl sonra ekonomiden pis kokular gelmeye başlamış. İlk önce oralı olmamış bizim aksakallı... Ama sonra devreye girmek zorunda kalmış. Piyasa denen bir dev varmış. O susuz kalmışmış meğer. Bizimki muslukl