Feyzi Hepşenkal

İzmir Büyükşehir Belediyesi yarın saat 10:00’da “önemli” bir ihale yapacak. Tam 40.000 adet armut koltuk hizmeti alacak! Hani sadece “armut” olsa neyse de, alınacak şey “armut koltuk” olunca, ilgimi çekti bu ihale. Rakam az değil. Koltukların hepsi Başkan Tunç Soyer’in ilçesi Seferihisar’a gönderilse, beşikteki bebeden 100 yaşındaki nineye kadar herkesin 1 armut koltuğu olur! Veya şöyle yapalım hesabı. İzmir’in nüfusu 4 milyon civarında. Yani 100 kişiye 1 armut koltuk düşüyor kabaca. Oh. İzmir’in her yerinde renk renk armut koltuklar. Unut derdi tasayı, yan gel yat, keyfine bak! Keşke bu kadar kolay olsa hayat. Antep’e 2 bin çamaşır makinesi Bir başka önemli ihale de, Gaziantep’in Şahinbey Belediyesi’nde. Onlar da tam 2 bin çamaşır makinesi alacak Şubat ayının 6’sında. Yooo, hemen “Bu ne iş?” demeyin. Hayırlı bir iş! Çamaşır makineleri, Belediye’nin Evlilik Okulu’ndan başarıyla mezun olup, “Evlenme Ehliyet Belgesi” alanlara hediye edilecek.

Deprem zaten kanalı açacak! Cumhurbaşkanı’nın geçen gün yaptığı yeni atamalar faslından, Doç. Dr. Nurdan Memişoğlu Apaydın da DLH Marmaray Bölge Müdürü oldu. Vatana millet hayırlı olsun. Olsun da, hanımefendinin Kanal İstanbul hakkında yazdıklarını okuyunca; siz deyin 6.9, ben diyeyim 7.8 şiddetindeki bir depremle sarsıldım! Hanımefendi Marmaray müdürü mü, deprem mühendisi mi yoksa eşi emsali görülmemiş bir kahin mi anlamak zor. Bakıyor Marmara’nın haritasına 500 yıl, 1000 yıl sonrasını görüyor. “Burası zaten kendiliğinden yarılıp, Kanal İstanbul olacak” diyor. “Neden şimdiden yapmayalım” diyor. Üç cümleye, yeryüzünün meçhul evrimini sığdırıyor! Hele de karşı çıkarsanız Kanal İstanbul’a, tokadı patlatıyor alnınızın ortasına: “Kanal İstanbul’u istememek sadece akıl tutulması olabilir.” Eyvallah. Ben razıyım uçuk kaçık olmaktansa, tutuk akla! Prof. Ahmet Ercan uyarıyor Neyle laf çevirmeyi bırakalım, işi gerçekten bilen bir insanla konuşalım

Noterlik Yasası’nın 1’inci maddesinde, mesleğin tanımı şöyle yapılıyor: “Noterlik bir kamu hizmetidir. Noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla verilen başka görevleri yaparlar.” Desem ki; Sıralanan kaygı ve işlemleri başka yöntemlerle çözmek mümkünken yaşadığımız çağda, noter kapısında kuyruk olup, üstelik tomarla para ödemeye ne gerek var? Cızz. Bunu duyan noterler sanırım bana çok kızar. Kızmasınlar. Nasıl olsa bir şey olmaz. Olmaz çünkü devleti yönetenler böylesi aynalı bir gelir kaynağını asla elden çıkarmaz! Çıkarmaz çünkü… Tarifeye göre, birine genel vekalet verecekseniz örnekse, 550,00 – 1.000,00 TL arasında ücret ödeyeceksiniz bugün notere. Ama sanmayın ki, paranın hepsi noterin kasasına giriyor. Onlar ucundan birazını alıyor. Geri kalan çarçur edilmek için, üst makamlara gönderiliyor. Gelir 1-2 milyon TL Onun için de, sık sık ilan veriyor Adalet Bakanlığı. Ya istifa veya em

Şehirlerimizde “nereye, ne yapılacağı” konusu hep bir hicran konusu oldu ve maalesef olmaya da devam edecek. Örnekse İstanbul’da Gezi Parkı’nı kışlaya çevirme girişiminden sonra, bu kadim şehri pasta dilimler gibi fiziken üç parçaya bölecek bir kanal yapma çılgınlığı aklın alacağı şey midir? Veya İzmir’in Kültürpark’ında kebap festivali düzenlemek yerine, insanların gönlüne huzur verecek, zihninde yeni ufuklar açacak projeler geliştirmeyi neden tercih etmez şehrin hükümdarları? The Universe Cascade… Charles Jenks adında bir peyzaj tasarımcısı, mimar yaşamış şu fani dünyada. Bakın ona. Neler düşünmüş ve yaratmış 80 yıllık ömrünün ardında? Zahmet olmazsa –ki olmasın- tekrar tekrar bakın söylediklerine ve yaptıklarına… Misal, “The Universe Cascade” olarak adlandırılan eseri ilginizi çeker mi acaba? Bence çeksin. Hatta betonseverlerin de ilgisini eminim çekecektir. Bir miktar beton kullanmış zira! En tepede günümüzden başlayıp, 25 merdiven sahanlı

Hava soğuk. Rüzgar sert esiyor. Çok yerde kar yağıyor. Türkiye’nin “en güvenilir kurumu” Meteoroloji Genel Müdürlüğü ilerleyen günler için de kötü haber veriyor. Fena üşüyoruz. Tepeden tırnağa donuyoruz. Başta Akdeniz, Boğaziçi, Çamlıbel, Esgaz ve İzmirgaz’ın patronu Nihat Özdemir olmak üzere; Türkiye’deki 72 doğalgaz dağıtım şirketi ellerini ovuşturuyor olmalı. Evlerin girişindeki doğalgaz sayaçlar fır dönecek, faturalar şiştikçe şişecek. Ohh. Sonra gelsin paracıklar! Çare var ama… Gerçi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun ekim ayına ilişkin son raporuna göre, konutlarda doğalgaz tüketimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,8 yani 2 milyar 879 milyon metreküp azalmış ama… O Ekim ayıydı ve Kasım gibi çoktan geçti, hatta Aralık ayının sonuna gelindi. Çift çorap, uzun don, kazak üzerine kazak, hepsinin üzerine battaniye bile yetmiyor şimdi. İlla ki, doğalgazının ayar düğmesini en azından 23 dereceye getirmek şart. Parası olan var, olmayan var. Par