Feyzi Hepşenkal

Cumhurbaşkanının geldiği konser Ankara’da Congresium konser salonundaydı, tüm biletleri çoktan tükenmiş bir konserdi. Bunu “Fazıl Say Saray’da konser verdi” diye manipüle ettiler. Konserde repertuvarda, kendi solo piyano eserlerim Truva Sonatı, İzmir Süiti, Kara Toprak vardı. Bunu da “Fazıl Say Dombra çaldı” diye saçma sapan çakma videolarla manipüle ettiler. Hayatımda verdiğim binlerce konserimde nasıl “konser selamı” veriyorsam; 18 Ocak 2019 akşamı da öyle yaptım, bu sefer “Fazıl Say diz çöktü” diye çamur attılar. “Dönek” diyeni de oldu. Bunları okumak, duymak, beni çok üzmüştür. Ne kadar kırıcı olduğunu, bana ne kadar dert yarattığını anlatamam. Bu konserin 3000 şahidi vardır. Ne çaldığımın da kaydı ve görüntüsü vardır. Tüm bu olayların başlangıcı, annemin vefatından sonra Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın taziye telefonu ve benim kendisini insanca bir konserime davet etmem ile başlamıştı. Keşke, tüm siyasiler, iktidar, muhalefet, belediyeler, pek çok sanatçıyı, müzi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekrem İmamoğlu ile ilgili “Seçildiğinden beri skandalların göbeğindedir” sözlerinin başlık haline getirildiği bir haberi sosyal medya hesabından alıntılayan Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, CHP'li Yaşar Okuyan, Bahçeli’ye yönelik “Kasetin var mı?" yanıtı geldi. Okuyan'ın bu sözlerine MHP cephesinden gelen yanıt ise sosyal medyada tepki topladı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve MHP Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu, Twitter hesabından verdiği yanıtta Yaşar Okuyan’a “Müptezel Yaşar” diye seslenirken “Eğer bir kaset varsa ya ananla ya da karınla olabilir, onu onlara sor…” ifadelerini kullandı. KADINLARDAN TEPKİ Kadın Meclisleri de söz konusu paylaşıma tepki gösterdi. Twitter üzerinden açıklama yapan Kadın Meclisleri,Hidayet Vahapoğlu'na paylaşımı kaldırma çağrısında bulunarak, " Sözde milletvekili ve MHP başkan yardımcısı olan @Hvahapoglu kadın düşmanı bu paylaşımını derhal kaldırsın. Siyasett

İçişleri Bakanı Soylu "kayyum" iddialarını yanıtladı: Ne İstanbul ne Ankara için söz konusu değil İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNN Türk'e verdiği röportajda Diyarbakır, Van ve Mardin'in ardından İstanbul ve Ankara'da da belediye başkanlarının görevden alınıp kayyum atanması ihtimali olup olmadığı sorusuna yanıt verdi: "Böyle bir şey söz konusu değil, böyle bir şeyin söz konusu olabilmesi mümkün değil. Bu terörle alakalı bir şeydir. Terörle bir irtibatınız söz konusu ise devlet boş durmaz, gereğini ortaya koyar. Ne İstanbul, ne Ankara ve başka yerlerle ilgili böyle bir değerlendirmemiz söz konusu değildir." Soylu, daha önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için "Haddini hududunu bil… İşini yap, başımızın üzerinde yerin var, ama işini yapmanın dışında başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz" demişti. "Pejmürde ederiz" ifadesiyle ne anlatmak istediği sorulduğunda Soylu, "Pejmürde kelimes

2019 dünyanın gördüğü en kötü yıl mı oldu? Reality Check ekibi / BBC News Güney Amerika ülkeleri, Amazon yağmur ormanlarında devam eden yangınlarla ortak mücadele konusunda bir anlaşma imzalarken, dünyanın birçok noktasında görülen yangınlar da hız kesmeden devam ediyor. Amazon ormanlarının yanı sıra Rusya, Asya ve Afrika'da birçok yerde devam eden yangınlar geniş alanları etkilemeyi sürdürüyor. Yaz ayları boyunca Türkiye'de de Mardin, Çanakkale, Bursa, Balıkesir, Eskişehir ve İzmir'de çok sayıda ve uzun süren yangınlar yaşandı. Birçok noktada çıkan ve günlerce süren orman yangınları, 2019 yazı boyunca dünya gündeminin de üst sıralarında kendine yer buldu. Son günlerde görülen orman yangınları sıra dışı bir durum mu? Bundan daha zararlı yangınların yaşandığı yıllar oldu mu? BBC'nin farklı iddiaların doğruluğunu inceleyen Reality Check ekibi, uydu verilerinin yardımıyla Brezilya, Sibirya, Endonezya ve Orta Afrika'daki orman yangınlarını inceledi.

Anadolu Ajansı beni şaşırttı çünkü gayet yerinde ve yararlı bir iş yaptı. Türkçe’ye kırk takla attıranlara yol gösterecek bir kılavuz yayınladı: ❝ Doğru bilinen yanlış yazımlar ❞ O kadar çok yanlış yapıyoruz ki, çoğu sinir bozuyor. Misal “Kokareç” değil, “Kokoreç” olacak arkadaş. Ahçı değil, aşçı olacak. Arefe değil, arife olacak. Canbaz değil, cambaz olacak. Erezyon değil, erozyon olacak. Döküman değil, doküman olacak. Her gün değil, hergün olacak. İnkilap değil, inkılap olacak. Kontür değil, kontör olacak. Öğe değil, öge olacak. Pantalon değil, pantolon olacak. Seyehat değil, seyahat olacak. Olacak da olacak… İyisi mi, "Türkçeyi Doğru Kullan" kitapçığını İNDİRİN siz de..

Bakan Selçuk: İmam hatipler vicdan ile  liyakatin bilim ve teknolojiyle birleştiği yerdir Malatya’da, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından 16. İmam Hatipliler Kurultayı düzenlendi. Kurultayın cesaret, emanet, ehliyet ve liyakatle büyüyen yeni nesillerin yetişmesine vesile olmasını dileyen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, kurultayda şiarın ehliyet ve liyakat olarak seçilmesinin önemine dikkati çekti. Bakan Selçuk, “Maddede manayı, kâinatta hikmeti, biyolojide azameti görmekle alakalıdır. İmam hatip okullarımız bu manada vicdanın ve liyakatin bilim ve teknolojiyle birleşerek insanlığa hizmet etmenin yolunu açıyor” dedi. ULUSLARARASI BİR MESELE İslam dininin güzel ahlak, kardeşlik, dayanışma ve özveri gibi yüksek insani değerler üzerine kurulu olduğunu söyleyen Bakan Selçuk, “İmam hatip meselesi aslında dünyada bilimle, manevi atmosferi, maddeyle manayı birlikte ele alabilecek bir atmosferi, ortamı, iklimi, birçok dünya ülkesine, millete de örnek olarak gösterebilecek

Başsavcı vekili, Erdoğan’ın avukatı ve  FETÖ hükümlüsü ile 37 dakika  özel bir odada  “kayıt dışı” görüştü…  Göz retina okuma sistemi kapatıldı, görüntüler silindi. Antalya Başsavcı Vekili Gürkan Kütük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Kürşat Köhle, yanlarında iki kadın ve bir erkekle birlikte, 3 Ekim 2018’de, cezaevine “kayıt dışı” girdi. Cezaevine girişlerde turnikelerden geçilirken, göz retina okuma sistemi kapatıldı. Erdoğan’ın avukatının da olduğu 6 kişi, koğuşundan getirtilen Yüksel Uğurlu ile özel bir odada, 37 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi. Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre,  Cezaevi müdürü, görüşmenin, babası ölen Yüksel Uğurlu’ya başsağlığı dilemek için yapıldığını iddia etti. Ancak savcılık, Uğurlu’nun babasının ziyaretten 6 gün sonra öldüğünü tespit etti. Ziyaret için rüşvet alındığı iddialarını soruşturan savcılık, delil olmadığı gerekçesiyle dosyayı kapattı. Takipsizlik kararında, ziyaretin kayıt dışı gerçekleşmesini

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Suriyelilere 40 milyar dolar (yaklaşık 228 milyar lira) harcadık” sözleri tartışılırken ABD ile varılan “güvenli bölge mutabakatı” sonrasında “güvenli bölge projeleri”ni anlatırken “Suriyelilere yerel mimariyle 250-300 metrekarelik bahçeli evler yapmak”tan bahsetmişti. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın bu sözleri de çok tartışıldı. Dünya Gazetesi yazarı Özcan Kadıoğlu, sosyal medya hesabından çarpıcı bir karşılaştırma yaptı. Kadıoğlu, Twitter’dan “Bu vatan için şehit olan Mehmetçikler ve ailelerinin evleri aşağıdaki olacağına yukardaki tanımdaki gibi olsa daha güzel olmaz mıydı” diye seslendi.