Kayıtlar

Kasım 26, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kadına şiddete, üst sınırdan “indirimsiz” ceza

Resim
Kadına şiddete, üst sınırdan “indirimsiz” ceza Meydanlarda bugün kadınlar var. Dünyanın hemen her yerinde, kadına yönelik şiddete karşı eylem var, tepki var. Nasıl olmasın ki? Hele Türkiye’de… Sadece Ekim ayında 36 kadın öldürüldü bu ülkede. Dikkatle izlediğim “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” çığlık çığlığa… Haklılar. Çok haklılar. Çünkü kör ve karanlık bir kuyu ile karşılaşılıyor, daha ilk adımda. Kadın öldürülmekle kalmıyor. Faili de meçhul kalıyor! Yargıda eylem birliği Onuniçin diyorlar ki: “Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp, şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.” Lafla önlenemez taciz, şiddet ve cinayetler. Keşke “kadına ve çocuğa yönelik suçlar için yasalardaki cezalar iki misli uygulansa” diyebilsem ama biliyorum, olmaz. Olabilecek ilk şey, adalet çarkının hızlı v

Ders alınacak bu olayın sonucu ibret verici olmalı

Resim
Ders alınacak bu olayın  sonucu ibret verici olmalı Züğürt bezirgân, eski defterleri karıştırırmış. Malum söze, şunu eklemek gerekiyor şimdi… Karıştıracak eski defter kalmayınca da, yeni icatlar ararmış. Çok ararsan bulursun. Buldular nitekim: 1-     Konaklama vergisi. 2-     Değerli konut vergisi. 3-     Dijital hizmet vergisi Çevire çevire yazmalı bütün bunları. Cepten kalan son kuruşları da almak için girişilen numaraları, şu torba yasanın içine tıkıştırılan maddeler ile kendilerine sağlanan yeni imtiyazları anlatmalı. Yazmalı, anlatmalı da… “Ne olacak CHP’nin hali?” sorusu, inat ve ısrarla önümüze dayatılmasa! Gazeteci (!) Talat Atilla… Gelinen noktada: Saray’a giden CHP’li yok. İşin orası belli. Yine belli ki: Rahmi Turan yarım yüzyılı fazlasıyla geçen meslek hayatındaki en büyük kazığı yemiş durumda. Ya kazığı atan, kim o? Rahmi Turan "Siyasi bir kişilik olduğunu söyleyemem. Kaynağım Saray çevrelerine yakın bir gazeteci. 20

#temizhavahaktır diyorsan, imzala

Resim
#temizhavahaktır diyorsan, imzala Tema Vakfı kutsal bir çabaya öncülük ediyor yine. Haykırıyorlar, “Termik santrallere havayı kirletme izni verilmesin” diye. Çünkü… #temizhavahaktır Olmuyor başka türlü. Birlik olunmazsa olmuyor. Kabus sürüyor. Dibi delik bir torba Kolayını bulmuşlar. Adını “torba yasa” koymuşlar. Kimse uyanmadan, aceleyle parmaklar kalkıyor havaya. Birbirinden tuhaf, sıkıntılı, zararlı, tehlikeli maddeler; aynı merasimle gelip, geçiyor. Türkiye’nin en eski ve kirli termik santrallerine 2,5 yıl daha havayı kirletme ve halk sağlığını tehdit etme izni veren 50’inci madde de; AKP ve MHP gruplarının oyu ile kabul edildi Meclis’te. Tema Vakfı diyor ki: “Bu yılda 1100 erken ölüm, 800 kronik bronşit vakası ve 1500 hastaneye yatışın yanı sıra, her gün 170 çocukta astım atağı demek!” AKP ve MHP’ye hükmedenler razı olabilir buna. Ben razı değilim. Siz razı mısınız? Değilseniz… Sen de imzala destek ver. https://www.a3haber

Süleyman Yağız yazdı / BİR KİTABIMIN HİKÂYESİ ve HİKMET ALTINKAYNAK

Resim
BİR KİTABIMIN HİKÂYESİ  ve HİKMET ALTINKAYNAK İnsanın yaşamında dönüm süreçleri   vardır. O süreçler sizi alır bir yerlere götürür. Götürülen yerler, daha önce düşündüklerinizin arasında yer   alabileceği gibi hiç aklınızdan geçirmediğiniz yerler de olabilir. Bugün o süreçlerden birini anlatacağım: Yıl, 1994... Yeni Günaydın gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordum. Bir gün değerli dostum, rahmetlik Behiç Kılıç gazetenin genel yayın yönetmenliğine getirildi. *** Gazetenin trajı çok düşüktü. Behiç   bana, "Süleymancığım, trajı artıracak bir dizi yazı hazırlayabilir misin?" dedi. Dizi yapmak hiç aklımda yoktu. "Bir düşüneyim" dedim. Aklıma, Alevi dedeleri ve aydınları ile ilgili bir dizi hazırlamak geldi. Ertesi gün, Behiç'e söyledim. Çok sevindi. O süreçte, ülkemizin ilk Alevi vakfı olan Semah Kültür Vakfı'nın kuruluş çalışmalarının içinde bulunduğum için Alevi dostlarla sürekli temas hâlindeydim. Çoğunu tanıyordum. Tanımadıklarımla tanış