Kayıtlar

Haziran 1, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“Yuh olsun bana!” / Feyzi Hepşenkal

Resim
Oruç Aruoba’yı yitirmek kadar acı olan, onun yazdıklarından habersiz olmak mıdır, diye düşünüyorum. Belki de veda ederken dünyaya, hakkında çıkan çıkacak haberleri gören, okuyan kimileri “Kimdi o?” diyecekler. Ardında neler bıraktığını merak edenler buldukça, ulaştıkça onun satırlarına, dizelerine… “Ol An” kitabından, örnekse “Havada” şiirini okuyunca: “Burada duvar ile direk arasında asılı, sallanıyorum. Kenarlarım yırtık parçalarım sarkık İçim patlak. Burada geçmiş ile gelecek arasında gerili, sallanıyorum. Saatlerim çarpık günlerim çatlak yılım yitik. Sözcükler gelip geçiyor içimden anlamsızlığa doğru, eylemler geçip gidiyor elimden çaresizliğe doğru. Boşalıyorum burada hiçlik ile yokluk arasında.” “Yuh olsun bana” diyecekler midir acaba? Desinler, demeliler. * * * “Hani” adlı kitabını da açsınlar, okusunlar: “Yokluğun kıyısında duruyoruz Sönük gözlerimiz, yanık ellerimiz Hiçliğin düşünü kuruyo