Kayıtlar

Temmuz 19, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Geleceği yaratan şehirler / Feyzi Hepşenkal

Resim
“Ekonominin ileri gitmesi ve katma değer kazanması, inovasyon kültürünün gelişmesi için kritik öneme sahip olan girişimcilik, teknoparklar, kuluçka merkezleri, devlet teşvikleri ve girişimcilere yönelik fonlar” önemli… Çok şey de olduğu gibi bütün bunlar da bazı şehirlerde yoğunlaşıyor ve sonuçta ortaya “startup ekosistemi” en güçlü olan kentler çıkıyor. İlk sırada Intel, Cisco, Google, HP, Maxtor, Softway Solutions, Apple, Microsoft, Oracle, Nvidia, AMD, Facebook, Twitter, Mozilla, Yahoo gibi dev teknoloji şirketlerinin çıkış yeri ve/veya merkezi olan “silikon vadisi” var. Bir şehirden öte Kuzey Kaliforniya'daki San Francisco vadisinin bir parçası olan San Jose vadisine verilen isim, orası. Ardından New York, Londra, Beijing ve Boston geliyor. İlk beşte 3 ABD, birer İngiliz ve Çin kenti var. * * * Ve sonra: Teleaviv/Kudüs, Los Angeles, Sahnghai, Seattle, Stockholm, Washington DC, Amsterdam, Paris, Chicago, Tokyo, Berlin, Singapur, Toronto, Austin, Seul,

İZSU örnek olsun!! / Feyzi Hepşenkal

Resim
İyi, güzel, doğru işler vardır. Yapılmalıdır. Turizme açık bir ilçenin su şebekesi 40 yılını doldurmuşsa, ihtiyaca cevap vermiyorsa, ha bire orasından burasından çatlıyor patlıyorsa; o şebekeyi yenilemek iyidir, güzeldir, doğrudur. 22 bin metre altyapı çalışması da, 100 kilometrelik imalat çalışması da yapılır. 58 milyon lira da harcanır. İzmir’in Foça ilçesinde yapılan da budur. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Foça Belediyesi alkışı hak eder bu durumda. Tabii İZSU da. Bilmeyenler için belirteyim. İstanbul’da İSKİ, Ankara’da ASKİ, Bursa’da BUSKİ, Antalya’da ASAT, Kayseri’de KASKİ, Trabzon’da TİSKİ, Diyarbakır’da DİSKİ neyse; İzmir’de de İZSU odur. * * * Marifet, “iyi, güzel, doğru” bir işi yaparken; “kötü, çirkin, yanlış” işlerden kaçınmayı bilmektir elbette. Aksi halde bir çuval incir berbat olur, kaş yaparken göz çıkarılır. Yine Foça’da olan da budur! * * * İlk perdeyi, İZSU’nun internet sitesinde yer alan haberlerle açayım. Lütfen tarihe

Vah benim, şaşkın vatandaşım / Feyzi Hepşenkal

Resim
O da bu memleketin bir vatandaşı neticede. Benim için adı önemli değil. Hiç değil. Çok merak eden buraya tıklasın , kimmiş, ne demiş okusun. Önemli olan şahsın, sayısını bilemediğim (ama çok fazla sayıda benzeri olmasından endişe ettiğim) bir prototip olması. Onun gibi “Koronavirüs insanlar tarafından uydurulmuş değişik bir hastalıktır” diye, düşünenler bulunması. Hatta “İnsanlar başka hastalıklardan ölüyor, ölüm nedenine koronavirüs diyorlar” demeleri, “insanlar koronadan ölüyor, raporlarına zatürre falan yazılıyor” şeklindeki yaygın kanının aksine! * * * Oysa yapacakları tek şey var: Tabelaya bakmak. Dünyada kayda giren vaka sayısı, 13,478,613. Ölüm raporuna “korona” yazılan, ölüm sayısı; 581,710. Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde 3,545,692 vaka,   139,155 ölüm. Sadece Brezilya’da 1,931,204 vaka, 74,262 ölüm. Sadece Hindistan’da 937,844 vaka, 24,327 ölüm. Ah benim aziz vatandaşım, vah benim şaşkın yurttaşım; bu kadarını bile görmekten, anl

Baksak bile görmüyoruz / Feyzi Hepşenkal

Resim
Telaş içinde geçiyor günler. İşe yetişmek için koşturuyoruz. Eve dönmek için de… Çocuklar, gençler okul yolunda. Çarşı, pazar derdindeki kadınlar; attıkları her adımda tencerenin nasıl kaynayacağını hesaplıyor. Bakmıyoruz yaşadığımız şehirlere. Baksak bile öylesine bakıyor, görmüyoruz! * * * Kent merkezleri birbiri içine girmiş. Yüksek binalar, daha yüksek binalar… Göğü delenlerin tepesini zaten göz görmüyor. * * * Başımız önde hep. Daha doğrusu yerde. Moraller bozuk. Gelecek kaygısı yüreklerde! * * * Belediyeler, yaşadığımız şehirler hakkında kararlar alıyor peş peşe. Hangisi doğru, hangisi yanlış? Bilen yok. Varsa da az. Hesap soran daha da az. Hesap veren ise gerçekten hiç yok! Şehirler kat kat üstüne büyüyor, enine boyuna şiştikçe şişiyor. Hızına yetişmek imkansız. * * * Yerel yönetimleri halkla bütünleştirmenin yollarını arayıp, bulmak gerekirken; memleketi yönetenlerin eli uzanıyor yumruk biçiminde. Yeş

Düdük öttü yine… / Feyzi Hepşenkal

Resim
ABD Havacılık ve Uzay Ajansı astronotları, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan Ankara'nın fotoğrafını çekmiş ve NASA da sosyal medya hesaplarından “Ankara, Türkiye'nin kalbi” notuyla paylaşmış bu fotoğrafı. Bizim de kalbimiz, Türkiye’nin kalbindeydi geçen haftalarda. Kâh gururla izledik avukatların günlerce süren mücadelesini, gösterdikleri direnişi; kâh o fotoğraftaki Ankara karanlığına benzer bir hüzünle. Yerlerde sürüklendiler, yağmur altında beklediler; bazen cüppelerini döşek yaptılar altlarına, bazen üstlerine örtü. Sonuç değişmedi.   “Dediğim dedik” diyenlerin çaldığı düdük, bütün farklı sesleri bastırdı her zaman olduğu gibi! Aklın öne çıktığı tartışmalarda, taraflar yarı yarıya bölünür ya hani. Bir taraf “evet” der, öteki taraf “hayır” kararında diretir. O zaman düdüğü öttürenlerin istediğini yapması, anlaşılır bir şeydir. * * * Amma velakin İzmir’de 3, Ankara’da 4, İstanbul’da 22 baro kurulmasının yolunu bastıra bastıra açanlar