Umutsuz ve üzgünüm / Feyzi Hepşenkal
Mustafa
Sönmez’in dediğini okuyorum:
·
Şehir
Hastanelerini işleten firmalara (yarısı Rönesans) 8 ayda5.2 milyar ödendi. Bu
bilginin kaynağı, karartılıyor. Belki Eylül’ü de öğrenirsiniz. Sonrası AKP gibi
karanlık.
Çağın
adı, bilgi çağı.
Bilgi
yoksa, ne sen kalırsın, ne ben, ne de memleket!
* * *
Emre
Özpeynirci’nin yazdığını okuyorum:
·
TOGG'un
yerli otomobilin bataryası için Çinli Farasis'i seçmesiyle birlikte son durum
şöyle;
-
Elektrikli
motor: Alman Bosch
-
Batarya:
Çinli Farasis
-
Araç
entegrasyonu (aktarma organları) : Alman EDAG
-
Şasi
sistemleri: İngiliz Mira
-
Tasarım:
İtalyan Pininfarina
Ne
kaldı bize?
4
tekerlek ile 1 direksiyon.
“Yerli
ve milli” otomobil ile hayırlı yolculuklar herkese!
Laf
cambazlığı yapmak yerine, şöyle bir şey üretseydik keşke.
16
km hıza çıkan, 7 km menzili olan, Avrupa’da satış fiyatı 1.750 Euro olarak
hesaplanan, Nisan’dan beri Japonya’da satılan ve en önemlisi her cebe sığan bir
şey!
* * *
Aslında
gözüm cinsel
taciz davalarının görüldüğü, New York Ağır Ceza Mahkemesi’nin bahçesinde.
“Kadına
karşı şiddete” şiddetle karşı çıkan toplumsal hareketin sembolü olarak, (orijinalinde
tam tersine Medusa’nın kafası kesilmiş) olsa da, Perseus'un kafasını koparan
Medusa heykelinde.
Benzerini
biz de dikmeliyiz bir yere.
Laf
işte.
Ne
böyle bir heykel dikecek yer var, ne de öyle bir yürek var kimsede!
* * *
Umutsuzum.
Üzgünüm.
Demiş
ya Dostoyevski:
·
“Hiç insan öldürmediği halde bir katilden
daha cani insanlar gördüm, umudumuzu öldürenleri gördüm.”
Açıklaması
yarınki yazıda!
Yorumlar
Yorum Gönder