İtibar dediğin, nedir? / Feyzi Hepşenkal

 

 

İngiltere’nin ilk başbakanı Robert Walpole’den, son başbakanı Boris Johnson’a kadar herkes oradan yönetti ülkesini.

1735 yılından beri “Downing Sokağı 10 Numara” adresi hiç değişmedi.

Belki biraz restorasyon, gerektiğinde boya, badana, dekorasyon dışında; ne üzerine 3-5 kat çıkıldı, ne de biri “Yav kardeşim, bu bina hiç yakışıyor mu üzerinde güneş batmayan devletin itibarına” dedi.

Kimler geldi, kimler geçti?

Aklımda iz bırakan Benjamin Disraeli’den, David Lloyd George, Neville Chamberlain, Clement Attlee, Anthony Eden, Harold Macmillan, Harold Wilson, James Callaghan, Margaret Thatcher, Tony Blair’e…

Ve elbette efsanevi Winston Churchill dahil, hiçbir İngiliz başbakanı oradan ayrılmaya yeltenmedi.

Geldiler, gittiler ve İngiltere’yi aynı yerden yönettiler.

Ve bugün…

Downing Sokağı 10 Numara “mütevazi bir bina” diye, kim diyebilir ki, İngiltere itibarsız?!

 

* * *

 

Tam adı; Charles Philip Arthur George Mountbatten-Windsor.

14 Kasım 1948’de doğdu ve annesi 1952 yılında kraliçe olunca da İngiltere tahtının 1 numaralı varisi oldu.

O gün bugündür, kral olmayı bekliyor.

Kimi sever, kimi sevmez Prens Charles’ı.

Sevmeyenlerin çoğu “Lady Diana’nın başına gelenlerden onu sorumlu tutar” ki, haksız sayılmazlar.

Yine de sempatik hal ve tavırlarını yansıtan görüntülerini izlerken, hoşuma gider bu yanıyla.

Neredeyse 50 yıl arayla çekilmiş iki fotoğrafı düşünce internete, şu itibar meselesinin tam göbeğine oturuverdi Prens Hazretleri.

Bir gencecik Charles’a, bir de 70 yaşını geçmiş haline bakın.

Saçları beyazlamış iyice.

Yüzündeki kırışık sayısı, yüzü aşmış.

Fakat paltosu, aynı palto.

Bilmez mi o da “aman itibarımıza zarar gelmesin” demeyi,  “marka” giyinmeyi?!

Ne var ki…

Kimi gücünü gösterişten aldığını sanır, kimi de gerçekten tevazudan alır.