Mesajla memleket yönetmek! / Feyzi Hepşenkal
Kısaca
“karmaca” deniyor, farklı parçaların bir bütün oluşturmasına. Kimi “potpori”
dese de, doğrusu “putpori” demek.
Bugünkü
yazı biricik kabusumuz korona hakkında, öyle bir şey olacak.
Durum
fena.
Salgın
durmuyor, durdurulamıyor.
Kendisini
ciddiye almayana, anında haddini bildiriyor.
Hele
“laf” hele hele “boş laf” onu iyice azdırıyor.
Pek
çok ilde maske takmak şart veya takmamak yasak.
Son
olarak lütfettiler Ankara ve İstanbul’u da eklediler ama lafta kalırsa bu şart
veya yasak, diğer illerdeki gibi; maske takmayan bunun bir bedeli olduğunu
bizzat anlamazsa yani; ne fayda!
Ah,
ah.
Keşke
memleket idare etmek, Twitter’dan mesaj atmakla mümkün olsaydı…
* * *
Sosyal
medyada paylaşılan mesajlar, memleketi idare edenler (eğer yararlanmayı
bilirlerse eğer) için uyarıcı ve bazen yol gösterici diğer yanda.
Mesela:
“Kapatılması
planlanan Covid-19 yoğun bakımımızda hasta sayımız bir haftada 3’ten 14’e
yükseldi. Bu gidişle ek yoğun bakımlar tekrar açılabilir. Başa dönebiliriz
yani.. Hastanede yas var resmen, herkes çok mutsuz, çok keyifsiz.”
Farkıdalar
mı, diye sormayacağım.
Mutlaka
farkında olmalılar ama hiç de öyle davranmıyorlar!
* * *
TFF
Başkan Vekili Ali Düşmez, “Son haftaları seyircili oynatmak istiyoruz” demiş.
Vay
be.
Nihat
Özdemir’in yardımcısı olmak, böyle bir şey herhalde.
Ver
gazı gitsin.
UEFA
Şampiyonlar Ligi finalini İstanbul’dan almış, Lizbon’a taşımış; ondan da mı
haberi yok?!
Sahi.
Kim
bu şahıs?
“Aktif
siyasete 2004 yılında başlamış olup Beyoğlu 10. Dönem İl Genel Meclis Üyeliği,
11. Dönem Sarıyer İl Genel Meclis Üyeliği, Sarıyer Ak Parti İlçe Başkanlığı
Siyasi ve Hukuki İşler Birim Başkanlığı ve Başkan yardımcılığı yapmış evli ve 2
çocuk babasıdır.”
Düşmez
kalkmaz, bir Allah!
* * *
Cumartesi
günü LGS, haftaya YKS sınavı var
Milyonlarca
öğrenci sınav salonlarını dolduracak.
O
zaman ne oalcak?
Doktor
Serdar Savaş, melektaşı Sağlık Bakanı’na basın toplantısında sorul(a)mayan
sorular sormuş.
Şimdiye
kadar yanıtsız kalan 758969 (sayıyı tuşlara rastgele basarak yazdım, eksiği
fazlası olabilir!) soruya bunların da ekleneceğini bile bile bazılarını
aktarıyorum:
1.
Gençler arasında ‘süper
bulaştırıcılar’ var demiştiniz. Artık yok mu?
2.
Siz açık havada dahi maske
takmayı zorunlu kılıyorsunuz. Kapalı alanda maskesiz sınava girmek gençlerde
bir sorun yaratmaz mı?
3.
Siz 150 cm fiziki mesafenin
altında bulaşma olacağını söylüyorsunuz. Milli Eğitim Bakanı sınavlarda
öğrenciler arasında 1m mesafe olacağını söylüyor. Bu durumda Milli Eğitim
Bakanı’nın amacı sizce nedir?
4.
Kronik kompleks hastalığı
olan yaklaşık 50.000 öğrencinin virusla karşılaşma riskini nasıl düşürdünüz?
5.
Kendisi Covid geçirmiş veya
ailesinde can kaybı olmuş veya ailesinden hastaneye yatanların olduğu ve bu
nedenle ders çalışamamış olan gençlere hipokrat yemini etmiş bir hekim olarak
yapacağınız herhangi bir tavsiye var mıdır?
6.
Sınava girecek gençlerin
300.000’inin evlerinde yüksek riskli bir yakınları, anaları, babaları,
dedeleri, neneleri var. Gençlerin sınavda virusu alıp yakınlarına bulaştırma
riskinden dolayı kaygı yaşamalarını bir çocuk hekim olarak nasıl
değerlendiriyorsunuz?
7.
Bilim Kurulu’nuzun mümtaz
üyelerinden biri alınan önlemlerle virusun %95 bulaşmayacağını açıklamış. Bu
resmi görüşünüz müdür? Yoksa “yine Bilim Kurulu üyelerinden biri sallamış”
kategorisinde mi değerlendirmeliyiz?
Yorumlar
Yorum Gönder