Yasak olmadan, olmayacak! / Feyzi Hepşenkal
Son
olarak Mısır ve Hindistan’ın da eklenmesiyle dünyanın pek çok ülkesinde “sokağa
çıkma yasağı” uygulanıyor.
Yasak
tek başında çare değil belki.
Fakat
salgını önleme yolunda alınabilecek en kesin ve keskin kararlardan biri.
Türkiye
ise yolun başında durmuş, öylece bekliyor.
Oysa
saat işliyor, zaman geçiyor, tehlike büyüyor.
Yaşanan
kararsızlık hali, kiminde “yok bir şey” algısı yaratıyor olmalı ki, sokaklar
değilse bile caddeler kalabalık.
Ahalinin
bir kısmı için “hayat normal seyrinde devam ediyor” sanki.
Zorunlu
alışverişler ve biraz da mesleki dürtü ile dışarı çıktığımda, o kalabalığı
denetleme görevi ile yükümlü “polis, bekçi” gibi emniyet unsurlarının varlığı
dikkatimi çekmedi hiç.
Varlar
mı da, ben göremedim.
Yoksa
yoklar mı gerçekten?
İstanbul’un malum
tablosu!
Veloxity
isimli şirket, İstanbul’daki 1 milyon insanın akıllı telefonlarının dolaşım
verilerini analiz ederek en fazla evde kalan semtleri belirlemiş.
17
Mart’tan başlayarak 7 gün boyunca yapılan ölçüme göre, en fazla evde kalan semtler;
Kadıköy, Ataşehir, Çamlıca, Fatih, Ataköy, Bakırköy, Florya, Etiler ve Şişli… En
az evde kalan İstanbul semtleri ise Esenyurt, Bağcılar, Sancaktepe,
Sultanbeyli, Pendik, Beykoz olmuş.
Bence
tabloda sürpriz yok.
Bu
araştırmadan önce bir tahminde bulunsaydık, aşağı yukarı aynı yerleri sayardık!
Ve
sanırım o nedenle ülkeyi yönetenler “sokağa çıkma yasağı” kararını veremiyor
bir türlü.
İşin
varacağı noktayı göz ardı etmek pahasına, oy tabanı ile karşı karşıya gelmekten
kaçıyor, kaçınıyor!
Bilim Kurulu ne kadar etkili?
Erdoğan’ın
maiyeti ile yaptığı video görüşmeleri izliyor, en azından iki insan arasında
geçen “doğal bir diyalog” mu diye, dönüp bir daha izliyorum!
Örnekse…
Milli
Eğitim Bakanı’nın “Bir de ben sizin bir talimatınızı almak isterim. Bu hafta
Bilim Kurulu’yla görüşüp bu tatili uzatmak isteriz” şeklindeki sözlerine
karşılık “Bilim Kurulu uzatalım diyorsa ona uyalım. Bir hafta yeter diyorlarsa
ona uyalım. İşin ehli onlar. Dolayısıyla onların tavsiyeleri istikametinde
gitmekte fayda var” şeklinde karşılık vermesi, önceden çalışılmış bir sahne
gibi geliyor.
Çünkü
aynı Bilim Kurulu’nun sokağa çıkma yasağı kararı istediği ama bunun kabul
edilmediğine dair “yalanlanmayan” ciddi iddialar var!
Foça ile Karşıyaka’ya
alkış
Bir
de iyi haber vereyim.
Dün
Foça’da, bugün Karşıyaka’da kurulan pazarlarda önerimin aynen uygulandığına
dair haberlere sevindim.
Foça
Belediyesi’nin açıklaması şöyleydi:
“Tekstil ve züccaciye tezgahları geçici
olarak kapatıldı. Sebze-meyve tezgahlarının arasında 1 metrelik mesafe
kalmasını sağlandı. Tüm pazar esnafına maske ve eldiven dağıtılarak, ürünlerin
elle seçilmesine izin verilmemesini istendi.”
Karşıyaka
Belediyesi’nden şu açıklama yapıldı:
“Salı günleri Bahçelievler Mahallesi’nde
açılan tekstil pazarı ile Yalı (Şemikler) Mahallesi’nde kurulan pazarın tekstil
bölümü ve her çarşamba Bostanlı Mahallesi’nde açılan pazarın tekstil kısmı
kapatıldı. Pazar yerlerindeki sebze, meyve ve gıda satışının ise belirli
kurallar çerçevesinde devam edecek.”
Foça
Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ile Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı
kutlarım.
Neticede
aklın yolun bir.
Yorumlar
Yorum Gönder