Maskeli ihale! / Feyzi Hepşenkal
Öfke,
tepki, feveran içindeki insanlar çığlık çığlığa…
Kanal
İstanbul’un ilk ihalesine karşı çok haklı ama çok sert, çok fena, çok ayıp
şeyler yazılıyor.
Uzak
duruyorum onlardan ve her zaman sabır ve akılla olaylara yaklaşan bir sese
kulak veriyorum.
Mahfi
Eğilmez ekonomik kriz hakkında daha önce dile getirdiği görüş hakkında “para
basılarak çözüm aranması konusundaki önerimi geri çekiyorum” diyor önce ve
ekliyor:
“Kanal
İstanbul'u yapacak paramız ya da kredimiz varsa para basmaya gerek yok.”
Derler
ya…
“Anlayana
sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”
Mahfi
Hoca’nın sözleri daha ziyade, saz mahiyetinde.
* * *
İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise bırakın sazı, davul zurnanın
bile az geleceği kanaatinde:
“İnanılır gibi değil ama millet can
derdindeyken, birilerinin bugün Kanal İstanbul derdinde olması akıl alır gibi
değil. Kaynaklarımızı hala Kanal İstanbul gibi, bize göre ucube projelere harcamak
yerine, halkımız için neden harcamıyoruz? Allah aşkına, bugün bir köprü yıkıp,
yapmak mı iş; yoksa evde gelecek kaygısına düşmüş milyonlarca insana destek
olmak mı? ‘Korona Krizi’nden, Kanal İstanbul çıkarmaya çalışmanın adını,
vallahi ben koyamıyorum, lütfen siz koyun.”
Tamam.
Ben
de bir yarışma düzenliyorum o zaman.
Kimi
zaman korunmak için maske takar insanlar, kimi zaman gizlenme ihtiyacından,
kimi zaman da utançtan dolayı takılır maske.
Ya
siz ihaleciler, o maskeleri neden taktınız?
Yarışmamız
başladı:
“Adını
siz koyun.”
Sayın bakanı
kandırıyorlar!
Maske meselesi ile devam edelim.
Çünkü ben de buna taktım fena halde.
İçişleri Bakanı bugün yine dedi ki:
“Tüm maske üretici firmalara, KOM şube ekipleri
gitti, uyarıları yaptı. 12 saat sonra tebligatları ortaya koydular. 20-21 diye
başlamıştık. 69 firma ile anlaşma imzaladık. Anlaşma için bekleyen firmalar da
sırada. İyi bir noktadayız.”
Peki.
“İyi” denilen o noktaya bakın bakalım.
Ne çıkacak karşınıza?
Sayın Bakan kusuru bakmasın.
En iyi ihtimalle, kendisini çok acımasız bir şekilde
kandırıyorlar!
Veya sayın Cumhurbaşkanı, siz de geçen gün dediniz
ki:
“Ürünleri çok değişik kanallarla yurt dışına
kaçıranlara, ülkemiz içinde bu ürünleri fahiş fiyatlarla satanlara bu işin
hesabını sorarız.”
Hadi artık ama…
Yetkiniz de var, gücünüzde var.
Sorun şu hesabı.
Yorumlar
Yorum Gönder