Virüsten beteri de var! / Feyzi Hepşenkal
Önce
Ümit Kıvanç yazdı “keşke -İngilizce bilen- herkes izlese ve biri çevirse,
Amanpour’un Harari ile söyleşisi. Evrensel salgın olgusunun siyasi-toplumsal
yönüne dair çok yararlı, çok kafa açıcı” diye.
Sonra
konferans tercümanı ve çevirmen Şebnem Kınacı “ben yaparım” diyerek, girdi
devreye.
Sonuçta
ortaya, gerçekten de “ufuk ve zihin açıcı” bir söyleşi çıktı, dilimize
çevrilmiş haliyle.
Göreceksiniz
ki, yaşanan kriz sağlık ve ölüm arasında değil yalnızca. İnsanın yakın
gelecekte “özgürlüğü” ile de yakından ilgili.
Harari’ye
göre ise çözüm, öncelikle insanlara “doğru bilgi” vermede, “dayanışma içinde” hareket
etmede ve “güven duygusunu” geliştirmekte.
Dilerim,
başarırız bunu.
Amanpour:
Birkaç
ayda Çin’den Amerika’ya pek çok kişi kaybettik. Sizi en çok korkutan ne ya da
en azından paniği durdurmak için ne olsun isterdiniz?
Harari:
Bence
en kötü şey dünya genelinde gördüğümüz anlaşmazlık, uyuşmazlık. Farklı ülkeler
arasında koordinasyon ve işbirliğinin olmaması ve hem ülkeler arasında hem de
halk ile devlet arasındaki güven eksikliği. Son yıllardaki sahte haberlerinin
ve giderek kötüleşen uluslararası ilişkilerin bedelini ödediğimiz zaman geldi
diyebiliriz. Bunu örneğin 2008 ekonomik kriziyle karşılaştırırsanız, elbette
farklı türden bir kriz ama benzerlikler var. 2008 yılında dünyada sorumlu
yetişkinler vardı ve liderlikleriyle en kötü sonuçların önüne geçtiler. Ama son
dört yılda uluslararası sisteme olan güvenin hızla azaldığını görüyoruz. 2008
krizinde ve Ebola epidemisinde lider pozisyonda olan Amerika şu anda hiçbir
liderlik görevi üstlenmiyor. Aslında 20016 yılından beri mevcut yönetim çok
açıkça, Amerika’nın artık dünya liderliğini üstlenmeyeceğini ve artık dünyada
dostunun olmadığını sadece çıkarlarının olduğunu belirtti. Şu anda Amerika
lider olmaya kalksa bile kimse mottosu “önce ben” olan bir lideri takip
etmeyecektir. Beni korkutan lidersizlik ve işbirliği eksikliği. İnsanlar,
epideminin yayılmasıyla tek ülke bile dünyaya tehdit olabilir çünkü zamanla
virüs evrim geçirecek. İnsanlığın bu virüse karşı safları sıklaştırması
gerekiyor.
Amanpour:
Safları
sıklaştırmak dediniz ama bu popülistlerin ve ulusalcıların söylediğinden farklı
gibi… 2016’dan beri Amerika’da İngiltere’de ve her yerde küreselleşme kötü
dediler ve sınırımızdan kötü şeyler gelmesin diye safları sıklaştırmamalıyız,
diye düşündüler. Ama şimdi bu tür krizle uğraşırken bunun bir iflas teorisi
olduğunu söylüyorsunuz.
Harari:
Epidemikleri
izolasyonla engellemeyezsiniz, sadece bilgiyle engellersiniz. Eğer dışarıdaki
epidemilerden kendinizi tamamen izole etmek isterseniz, Orta Çağ’a dönmeniz
bile yetmez çünkü o zaman da böyle epidemiler vardı. Bunun için Taş Çağı’na
dönmeniz lazım bunu da kimse yapamaz. Çok dikkatlice, ülkeler arasındaki değil
insan dünyasıyla virüs dünyası arasındaki sınırı korumalısınız. İnsanların
çevresinde tüm hayvanlardan ve mekanlardan gelen virüsler var.
Dünyanın
herhangi bir yerinde virüsler bu sınırı geçerse, tüm dünya için tehlike
oluşturur. Düşünmemiz gereken sınır budur. Yarasada oluşan bir virüs insan
sınırını geçmeyi başarır ve insan vücuduna adapte olursa bu tüm dünyayı tehdit
eder.
Etkili
politika, insan türü ile virüs dünyası arasındaki sınırı korumaktır. Bunu
sağlık sistemlerini destekleyerek yapabilirsiniz! Batı Afrika’da, Çin’de, İran’da
olan bir şeyin başkalarını ve dünyayı etkileyeceğini bilmelisiniz.
Dünya
Sağlık Örgütü gibi örgütlerin ve uluslararası desteklerin daha fazla olmasına
ihtiyacımız var. Bu örgütlerin desteği doğru bilimsel bilgi göndermek de
olabilir, personel de, ekipman da. Ekonomik destek de. Salgının başladığı bir
ülke eğer tek başına olduğunu düşünürse, sıkı
tedbir almaktan çekinebilir, her yeri dükkanları şehirleri kapatırsak başkaları
yardımımıza gelmez, diye endişelenebilir. Diyelim İtalya, diğer ülkelerin
yardımına koşacağını bilirse, daha sert tedbirler alır, bu da tüm dünyaya, tüm
insanlığa faydalı olur. Almanya veya Fransa’nın böyle bir durumda İtalya’ya
harcayacağı her bir Euro, kendi ülkeleri için de faydalı olur.
Amanpour:
İtalya
sert bir önlemle tüm ülkeyi kapattı bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Harari:
Bence
son yıllarda itibar kaybetmeye başlayan Avrupa Birliği ve üyeleri için ciddi
bir test. Bu testi geçerlerse hem kendi vatandaşlarını hem de AB sisteminin
değerini korurlar.
Amanpour:
Sosyal
etki konusunda ne düşünüyorsunuz?
Harari:
İlk
etki güven konusu olacaktır, insanlar medyada duyduklarına veya devlete
güvenebilirler mi bunu görecekler. Bu güven son yıllarda çok hırpalandı. Uzun
vadede ise gözetim/denetim konusu önemli olacak.
Şu
anki epidemide özellikle biyometrik gözetim/denetim için ciddi önlemler çok
önemli oldu. Bir yöntem olarak böyle acil durumlarda kullanılabilir ama bu acil
durum bittikten sonra da devam edecektir, burada tüm nüfusu biometrik
sinyallerle, güya gelecekteki epidemilerden korumak için gözlemlemekten bahsediyoruz ki, bu totaliter rejimlerin
bir özelliği gibi. Burada özel hayat ve sağlık arasında bir savaş gibi ve bu
savaşı sağlık kazanıyor. Teknoloji çok etkili olabilir, şu anda tüm nüfusu
gözlemleyecek ve yeni salgın olursa eğer görecek teknolojimiz var. Ama bu tür
gözetim sistemi başka şeyleri gözlemlemek için de kullanılabilir: Ne hissedip
ne düşünüyoruz, gibi. Bu da totaliter yönetim demek.
Amanpour:
Şu
an İtalya’da örneğin yaşlı insanların çıkması veya benzer şeyler engelleniyor
bu da yalnızlık hissini pekiştiriyor.
Harari:
İnsanlar
epidemilerde özellikle kırılgan çünkü bizler sosyal hayvanlarız. Epidemiler de
böyle yayılıyor. Diğer virüsleri de düşünürseniz, bize karşı en iyi yönümüze
karşı çıkıyor. Hem sosyalleşmeyi hem de yardım etmeyi seviyoruz. Bir
arkadaşımız veya ailemizden biri hastaysa eğer onunla ilgilenmek duygusal
destek vermek dokunmak isteriz. Virüs de böyle yayılır. Virüs, insan doğasının
en iyi özelliğini alıp bunu bize karşı kullanıyor.
Bununla
uğraşmak için iki yol var, biri insanlara bilgi vermek. Aldıkları bilgiye
insanlar güvenirse, en azından epidemi geçene kadar insanlar doğru olanı yapar.
Diğeri ise totaliter çözüm olan yöntem, Orta Çağ’da bunu yapmak imkansızdı ama
bugün mümkün. İnsanlar aldıkları bilgiye güvenip doğru hareket etmezse, gözetim
rejimiyle buna mecbur bırakılabilir. Bu tehlikeli, dilerim bu noktaya gelmeyiz.
·
- Christiane Amanpour, (12 Ocak 1958) İran asıllı İngiliz gazeteci ve haberci. Amerikan CNN kanalının Dış Haberler Servisi Şefi ve CNN International’da gerçekleşen gece bültenlerinin de sunucusudur. Amanpour, aynı zamanda ABC News’in anchorwoman’ıdır.
- Yuval Noah Harari, (24 Şubat 1976) İsrailli tarihçi ve yazar. Dünyada çok satanlar listesindeki “Hayvanlardan Tanrılara Sapiens” ve “Homo Deus – Yarının Kısa Bir tarihi” isimli kitabın yazarıdır.
- Yazar ve belgesel yapımcısı Ümit Kıvanç, muhteşem Halit Kıvanç’ın oğludur. İzmir Fuarı’nı yönetirken, İEF açılışında Halit ağabeyin görev almasını çok istemiştim. Rica ettim, geldi. 2000 ve 2001 yıllarındaki İEF’lerin açılış törenleri, sayesinde muhteşem geçti. Selam, sevgi ve saygıyla…
- Şebnem Kınacı, 1988 Manisa doğumlu, Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Konferans tercümanlığı ve sosyal bilimler başta olmak üzere çeşitli alanlarda çeviri yapmakta.
Yorumlar
Yorum Gönder