#yakanalyaistanbul için görev zamanı / Feyzi Hepşenkal
Kanal
İstanbul adıyla dayatılan projenin, “bir ihanet, bir cinayet, bir talan
projesi” olduğuna inanan her kişi; ses vermeli, tepki göstermeli.
En
azından, CİMER adıyla maruf, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nin internet
sitesine girmeli ve formu doldurmalı.
Ve
örnekse, şu metni oraya yapıştırmalı:
T.C. ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ İZİN VE
DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
Konu: İstanbul Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlüğü’nün web sayfasında 23.12.2019 tarihinde duyurulan, T.C. Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nce yapılması planlanan
Kanal İstanbul Projesi İDK’da yeterli bulunarak nihai şekli verilen ÇED Raporu
tarafımızca incelenmiş olup bu konudaki görüş ve itirazlarımız aşağıdadır:
Kanal İstanbul Projesi,
1- İstanbul’un yaşam destek sistemleri
olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları,
tarım ve mera alanları yok olacaktır,
2- İstanbul’un önemli su kaynaklarından
biri olan Sazlıdere Barajı yok olacaktır,
3- Doğal yaşam alanları ve ekosistem
bozulacaktır,
4- Doğal ve arkeolojik sit alanları,
tabiat parkları, milli parklar vb. koruma alanları yok olacaktır,
5- Sadece İstanbul’da değil, Trakya’ya
kadar tatlı suların beslediği tarım alanları yok edileceği için bölgede tarım
ve hayvancılık yapılamaz hale gelecektir,
6- ÇED Raporuna göre 1.155.668.000 m3
olan kazı materyalinin taşınmasıyla bozulan ekosistem halkın sağlığını tehdit
edecektir,
7- Üç aktif fay hattının geçtiği
bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıracaktır.
Kanal İstanbul doğal çevreyi
değiştirerek olumsuz etkileyeceği, çevre ve halk sağlığını bozacağı için bu
projeye itiraz ediyor için ÇED Olumsuz Kararı verilmesini talep ediyorum.
Sonrası
ne olur, kısmet.
Fakat
bu ülkenin bir vatandaşı olarak yapmamız gerekenin asgarisini yerine getirmiş
olmanın huzuru içinde yaşarız.
O
da az şey değil!
Yorumlar
Yorum Gönder