Basın kartlarını yırtıp atmaya var mısınız @bianet_org?
Basın
Kartını Gazeteci Örgütleri Verir, Devlet Değil
Basın
kartı siyasal iktidar için pratik bir baskı aracı. Çözüm gazetecilik
örgütlerinin bir araya gelerek oluşturacakları özerk düzenleme kurulunda.
Buradan gazetecilere, örgütlere, hepimize/kendimize çağrımız olsun: Bir araya
gelelim kurulu oluşturalım.
Haber
alma, habere erişim bir haktır. Haber yapmak özgürlük konusudur.
Yurttaşın haber alma hakkını kullanabileceği, gazetecinin özgürce haber
yapabileceği ortam başta siyasal iktidar olmak üzere çoklu iktidar odaklarının
müdahaleleriyle sağlanamaz.
Neden
BİA Manifest?
BİA
Medya Gözlem artık her ay “Manifest”le gündem dışı bırakılan haber/habercilik/medya
ve ifade özgürlüğü meselelerimizi görünür kılmayı amaçlıyor. Dikkat
çekmek, tartışmak, itiraz etmek, talep yükseltmek, taleplerimizin peşine düşmek
istiyoruz.
Özetle
bu bir davet!
Manifest
Ağustos 2019’da konumuz Basın Kartı.
BİA Medya Gözlem 2001’den beri, 18 yılda öncelikle her yıl
dört kez yayınlanan üçer aylık raporla ifade/basın özgürlüğü ihlallerinin
kayıtlarını düştü.
Hak
odaklı habercilik bir ihlaller çetelesinden ibaret olmadığı için 2011
itibarıyla Medya Gözlem’e kısaca “Mücadele” dediğimiz yeni bir parça
ekledik. Böylece protestolar, kınamalar, işsiz bırakılma ve ihlallerle ne yazık
çok bağlantılı ödüller, habercilik, medya/ifade özgürlüğüyle ilgili
açıklamalar, yasal düzenlemeler, toplantılar, toplaşmalar da gün be gün Medya
Gözlem’de yerini aldı.
Medya
Gözlem’e yapılan her yeni eklemeyi medya ortamında yaşanan ihlaller
belirledi: “İsim İsim Hapis Gazeteciler”, “İktidar Medyasından
Yükselen Tehditler”, "Cemaat" ve Kürt Medyasına OHAL Kapatma ve
Tutuklamaları”, “Erdoğan ve "Hakaret": TCK 299/125'in Üç Ayı”, “61
Kişi Erdoğan Mahkumu/ Sanığı/Şüphelisi", ”Erdoğan'dan Haberciye İki
Seçenek: Hapis ve Para”, “Erdoğan'ı Eleştiren Kendini Mahkemede Buluyor;
İşte Davalar!”, “YSK-RTÜK İşbirliği: Üç Ayda 176 Yayın Durdurma.”
BİA
Manifest'i de konjonktür yarattı. Onlarca sayfalık BİA Medya Gözlem'de üzerinde
iki cümle bile konuşulmayan öyle çok ihlal var ki. BİA Manifest daha çok
konuşabilmek için bir fırsat olacak.
Basın
kartı habercinin hep derdi oldu; "sarı" idi, "turkuaz"
oldu, sorunlar daha da katmerleşti. Aslında konu basit; gazetecinin
gazeteciliğine karar vermek devletin işi olamaz. Tekraren, editoryal
bağımsızlık öncelikle ve esas olarak tüm iktidar odaklarından bağımsızlıkla
başlar. Kimin gazeteci olduğuna devlet karar verirse ki bu ülkede öyle, haber
almanın hak olmasından, haber yapmanın özgürlük konusu olduğundan söz edilemez.
Basın
kartı tartışmasında Basın-İŞ, Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler
Sendikası'nın görüşlerini yayımlıyoruz. Gazetecilik alanında varolan örgütleri,
tek tek gazetecileri ve okurları/yurttaşları tartışmaya, harekete geçmeye davet
ediyoruz.
İlk
adımı gazeteci örgütlerinin bir araya gelerek atması dileğiyle.
BİA/bianet
Basın
kartı nedir?
Basın
kartı, habere erişimde, haberi yapmada, haber ortamlarına girmede mesleki
kimliğin gerekli olduğu her ortamda gazeteci için olmazsa olmazdır.
Basın
kartı, taşıyanın gazeteci olduğu ve habercilik yaptığı anlamına gelir. Bir tür
haberci pasaportu olarak da kabul edilir. Çünkü haber için bütün kapıları
açabildiği düşünülür. Kartsız haber yapmak pek kolay değildir. Çatışma
bölgeleri dahil her tür riskli ortamlarda bulunabilen gazeteci için kart aynı
zamanda koruyucudur.
Basın
kartı taşıyan gazetecilere ülkelere göre değişen bazı avantajlar da tanınıyor.
Ücretsiz ulaşım, haberleşme, müzelere ücretsiz giriş, çeşitli alanlarda
indirimler ve öncelikler gibi.
Basın
kartı derken çalışılan kurumun verdiği "tanıtım kartı" dışı bir
karttan söz etmiş oluyoruz. Oysa, kurumun verdiği kart da pekala basın kartı
işlevi görebilir.
Dünyada
kartı kim verir?
Dünyada
genelde basın kartını sendikalar veriyor.
Gazeteciler
dünyanın hemen her yerinde “devletin gazetecisi” olmaya karşı çıkıyor. Çünkü
devletler basın kartını “verme hakkı”nı ellerine geçirince öncelikle “kartı
vermeme hakkı”nı kullanmaktan yanalar. Zaten amaç da bu; kestirmeden
araçsallaştırılan basın kartıyla habere müdahale edebilmek, sansür ve
oto-sansürü kullanımda tutmak.
İngiltere,
Finlandiya, İtalya, Hırvatistan, Hollanda, Norveç, İsveç, Avusturya basın
kartının sendikalarca verildiği ülkeler arasında yer alıyor. Almanya’da basın
kartı dağıtan tek bir merkez yok.
Çin’de
basın kartını devlet veriyor. Gazetecilere kartın verilmesinde gecikme ve
iptalleri yaşıyor, kara listeye alınabiliyor, yargılanıyor, hapse atılıyor.
Türkiye’de
Türkiye’de
basın kartını Başbakanlığa bağlı Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü yani
devlet veriyordu.
2018
sonrası (turkuaz) basın kartlarını Cumhurbaşkanlığı’na bağlı İletişim
Başkanlığı yani yine devlet veriyor.
14
Aralık 2018’de yürürlüğe giren son basın Kartı Yönetmeliği 1947’den bugüne
düzenlenen 14. basın kartı yönetmeliği oldu.
Talep
ediyoruz
*
Basın kartını devletin vermesi kabul edilemez; gazeteci devlet görevlisi
değildir, habercilik her türlü iktidar odağından bağımsız olmak durumundadır.
*
Basın kartını gazeteci örgütlerinin oluşturduğu özerk bir "Düzenleyici
Kurul" vermelidir.
*
Düzenleyici Kurul basın kartıyla ilgili her türlü ayrıntıyı belirlemeyi ve
yürütmeyi üstlenir.
*
Basın kartı haber ortamında çalışanlara verilir; yazılı, işitsel, görsel,
elektronik ortamlarda çalışıyor-çalışmıyor ayırımı yapılamaz.
*
Çalışmakta olan gazetecinin basın kartı hiçbir koşulda iptal edilemez.
|
Sarıdan
turkuaza
Artık
kartlar turkuaz. Sarı basın kartı Temmuz 2020’ye kadar turkuaz basın
kartlarıyla birlikte kullanımda. Basın kartı almak en başından beri kolay bir
iş değil. Usulüne uygun işe alınmayan, sigortasız, güvencesiz, hatta ücretsiz
çalışan bir gazetecinin kart için gerekli koşulları yerine getirmesi mümkün
olmayabiliyor.
Bütün
koşullar yerine gelince Basın Kartları Komisyonu’ndan kartın onaylanıp
onaylanmayacağı, onaylansa da ne zaman verileceği belirsiz olduğu gibi,
verilince de geri alınmayacağının garantisi yok. Böyle olduğu içindir ki
yıllardır öldürülen, hapsedilen, saldırıya uğrayan gazetecilikleri basın kartı
sahibi olup olmamakla ilişkilendirildi, "gazeteci değiller" denerek
ihlallerin üstü örtülmeye çalışıldı.
Basın
kartı siyasal iktidar için pratik bir baskı aracı. Kart yenileme ve yeni
kartların dağıtımı zamanında yapılamıyor. Kart iptalleriyle ilgili son günlerde
netleştirilemeyen haberler yayılıyor. Sözgelimi, yenileme kartının ne zaman
geleceği sorusuna yetkililer bir açıklık getiremiyor.
Gazetecilik
örgütlerinin görüşlerini de şöyle özetlemek mümkün:
“Basın Kartı
Yönetmeliği, basın kartını haberciyi siyasal iktidarın baskısı altında tutmak
için araçsallaştırıyor. Gazetecinin de her an kendini mahkeme karşısında,
sonrasında da hapishanede bulabildiği Türkiye’de, Basın Kartı Yönetmeliğiyle
getirilen düzenlemeler haberciliğe yeni bir darbedir. Basın Kartı Komisyonu’nun
oluşumu da demokratik değildir.”
Basın
kartlarının dört yılı
Nisan
2019 / Basın kartlı sayısı: 14, 759
Kasım
2018/ Basın kartlı sayısı: 15, 202
1
Ocak - 29 Mayıs 2019 arasında 403 basın kartı iptal edildi
(Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay'ın CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun soru
önergesine verdiği yazılı yanıtı, gerekçe: Basın Kartı Yönetmeliği madde 29/
milli güvenlik, 10 Ağustos 2019)
|
22
bin 202 başvuruya ret
"Son
üç yıl içinde, farklı basın kartı türlerinden 44 bin 417 başvuru yapılmış, bu
başvurulardan 22 bin 202'si Basın Kartı Yönetmeliği çerçevesinde (basın yayın
kuruluşu, basın mensubu ve sözleşme bilgilerinin hatalı beyan edilmesi, evrak
eksikliği, başvuru türünün yanlış seçilmesi vb. nedenlerle) olumsuz
değerlendirilmiştir."
(Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Basın
Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından verilen sarı basın
kartlarında, "yandaş-muhalif" ayrımı yapıldığı yönündeki
iddialarına ilişkin sorusuna yanıtı/ 8 Mart 2019)
|
2 bin 397 basın kartı iptal
"Son
üç yılda 2 bin 397 gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi."
(Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat Oktay, Mayıs 2019)
|
Uluslararası
medyaya ret
Cumhurbaşkanlık
İletişim Başkanlığı, İkinci Alman Televizyonu ZDF İstanbul bürosu şefi Jörg
Bras ve Tagesspiegel gazetesi muhabiri Thomas Seibert’in Türkiye’de
çalışmak üzere yaptıkları kart başvurusunu reddetti.
Kuzey
Alman Radyo ve Televizyon Kurumu (NDR) için serbest çalışan Halil Gülbeyaz’ın
da basın kartı uzatılmadı. Başkanlık daha sonra Jörg Brase’a kart verdi. (1-10
Mart 2019).
Onaran’ın
başvurusu: İletişim Başkanlığı gazeteci Nevzat Onaran’ın sürekli basın
kartı yenileme başvurusunu reddetti. Karar, Onaran’ın “Düşünceye Özgürlük
– 38” kitapçığına Şanar Yurdatapan ile birlikte destek verdiği için “halkı
askerlikten soğutmak”tan Kasım 2000’de 2 ay hapis yatmasına dayandırıldı.
Oysa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu yargılamadan Türkiye’yi mahkum etmişti.
Onaran Haziran 2016’da dönemin Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel
Müdürlüğü’ne (sonraki adı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı) dava açtı,
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi başvuruyu reddetti
(29 Kasım 2018)
Yönetmelik
Danıştay’da
Çağdaş
Gazeteciler Derneği (ÇGD) Basın Kartı Yönetmeliği'nin Anayasa ve yasalara
aykırılık içeren maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle
Danıştay’da dava açtı. Başvuruda yönetmeliğin, basın ve ifade özgürlüğüne
aykırılık içeren, yasalarla çelişen ve idareye, ilgili yasaların sınırlarını
aşan yetkiler veren altı maddesinin iptali istendi. Cumhurbaşkanlığı'ndan savunma bekleniyor. (14 Şubat
2019- 25 Haziran 2019).
Basın
Kartı Komisyonu (Aralık 2018 sonrası)
İletişim
Başkanlığı'nı temsilen iki üye, Basın-yayın meslek kuruluşlarının
birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, süreli
yayın organları sahip ve/veya çalışanlarınca oluşturulan meslek
kuruluşlarının üyeleri arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye,
bölgesel veya yerel nitelikte faaliyet gösteren basın-yayın kuruluşlarının
sahibi veya tüzel kişi temsilcisi arasından Başkanlıkça belirlenecek bir
üye, sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından Başkanlıkça
seçilecek bir üye, basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek
oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, ulusal düzeyde yayın
yapan radyo ve/veya televizyonları temsil eden meslek kuruluşlarının
üyeleri arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye, Basın kartı sahibi
gazeteciler arasından Başkanlıkça seçilecek bir üye, Basın kartı sahibi
gazetecileri temsil eden sendikaların üyeleri arasından Başkanlıkça
belirlenecek bir üye, iletişim fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi
gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye, olmak üzere,
toplam dokuz üyeden oluşur. (Yönetmelik, Madde 9)
Basın
Kartı Komisyonu (Aralık 2018 öncesi)
Basın-
Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nü temsilen iki üye, Basın şeref kartı
ve sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından Genel Müdürlükçe seçilen
iki üye, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni temsilen iki, Ankara Gazeteciler
Cemiyetini temsilen bir, İzmir Gazeteciler Cemiyetini temsilen bir, Türkiye
Gazeteciler Sendikasını temsilen üç, Gazeteciler Federasyonunu temsilen yerel
basın mensubu bir, Türkiye Gazete Sahipleri Birliğini temsilen bir üye, olmak
üzere, toplam 13 üyeden oluşur.
|
BİANET
Yorumlar
Yorum Gönder