Yok sayarak, var olunmuyor / Feyzi Hepşenkal
Doktorların
çatı örgütü Türk Tabipleri Birliği ilk günden beri uyarıyor, öneriyor, soruyor.
Bütün
bular karşısında Sağlık Bakanlığı kapı, duvar!
En
son pandeminin beşinci ay değerlendirmesini yaptı, TTB COVID-19 İzleme Kurulu.
Dediler
ki:
·
Salgının
azalmayan seyri herkes tarafından “hissedilirken” merkezi otorite milyonların
yer aldığı sınavlar, kutlamalar, uğurlamalar, anmalar, açılışlar, Kurban
Bayramı gibi günlere yönelik erteleme, iptal, toplu etkinlikleri
engelleme/hareketlilik kısıtlamasını gündeme almamıştır. Bir başka ifadeyle tedbirde taviz veren,
kuralcı olmayan, tedbirlerde teyakkuza gerek duymayan bir merkezi otorite
sergilenmiştir. Tek tek kişilerden beklenen özeni siyasi yaklaşımlarla
göstermeyen bir merkezi otorite bugün gelinen noktanın ana sorumlusudur.
Söyleyin…
Yalan
mı?
* * *
Dediler
ki:
·
Sağlık
Bakanı Fahrettin Koca’nın Mart ayının ikinci yarısından bu yana her akşam
kamuoyu ile paylaştığı “Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu” veri başlıkları 29
Temmuz 2020 akşamı değiştirildi. 4 ayı geçen bir süre boyunca tabloda yer alan
toplam yoğun bakım hasta sayısı ve toplam entübe hasta sayısı parametreleri
kaldırıldı, hastalarda zatürre oranı ve ağır hasta sayısı eklendi. Kamuoyuna
yansıyan bilgilerden bu değişikliğin Bilim Kurulu’nun da bilgisi dahilinde
olmadığı anlaşıldı.
Söyleyin…
Yalan
mı?
* * *
Dediler
ki:
·
83
milyonluk bir ülkede salgına yönelik gerçekleri saklamak beyhude bir çaba olup
beklenenin aksine toplumda paniği teşvik etmekle sonuçlanmaktadır. Doğru veri
ve bilginin kaynağı Sağlık Bakanlığı olmalı, insanlar yaşadıklarıyla
açıklananlar arasında uyumu görmelidir.
Söyleyin…
Yalan
mı?
* * *
TTB’nden
sonra, fazlasıyla ciddiye alınması gereken kurumların başında gelen Türk Toraks
Derneği de bir açıklama yaptı:
·
Haziran ayı başı itibariyle, ekonomik
gerekçelerle başlatılan “normalleşme” süreciyle birlikte, düğün, sınav, toplu
taşıma, toplu ibadet, turistik seyahat gibi fiziksel mesafeyi ortadan kaldıran
etkinlikler olağan kılınmıştır. Pandemi ile mücadele bireysel sorumluluğa
bırakılmıştır.
·
Eş zamanlı olarak hastanelerdeki pandemi
servisleri azaltılmış, bazı hastaneler pandemi hastanesi olmaktan
çıkarılmıştır. Bilimsel olarak PCR testinin hastaları sadece yüzde 40’ını
saptayabildiği bilindiğinden, resmi rakamlara yansıyan hastalık ve ölüm
sayılarının var olanın yarısından azı olduğu düşünülmektedir.
·
Artan hasta sayısı konusunda ayrıntılı olarak
bilgilendirilmeyen vatandaşlar, pandeminin ciddiyetini kavrayamamış ve bir
kısmı ise sürecin bu denli uzamasını neden gösterip süreci inkâr mekanizmaları
geliştirmişlerdir.
·
Geldiğimiz noktada, hastane ve yoğun bakım
yatak kapasiteleri, son zamanlarda artan hasta sayısını karşılayamamaktadır.
Artan hastalık yükü konusunda kamu yöneticileri kamuoyuna yeterli bilgilendirme
yapmamaktadırlar.
Söyleyin…
Yalan
mı?
* * *
Neresinden
bakarsanız bakın, “varını yoğunu ortaya koyan” sağlık çalışanlarının çabası
dışında; tuttuğunuz yer elinizde kalıyor.
Hele
şu popülist uygulamalar ile gizlilikten medet uman yönetim anlayışı yok mu?
Sadece
canımızı yakmakla kalmıyor, can da alıyor.
Ve
bir şey daha…
Türk
Tabipler Birliği’ni, Türk Toraks Derneği’ni ve konuşan, soran, eleştiren,
öneren öteki kişi ve kurumları yok sayarak, var olacağınızı sanıyorsanız,
yanılırsınız.
Olamazsınız!
Yorumlar
Yorum Gönder