Soyer’i eleştirmek CHP’lilerin hakkı / Feyzi Hepşenkal
Önce
derin bir nefes al bre muhterem. Bir bak, biraz olsun “doğru mu” diye araştır.
Gerçekten “bölücülük” niyeti taşıyan zerre kadar niyet ve çaba varsa işin
içinde, öyle kenarından köşesinden değil, tam alnı kabağından vur Tunç Soyer’e.
Ama
yok.
Yok
öyle bir şey.
Ne
ettiği “para” lafının, ne “bayrak” muhabbetinin; ne “bölücülük” ile ne
“federasyon” ile ilgisi, alakası yok.
Bahse
konu mevzunun, “zaman ve zemin” yanlışlığından öte bir sıkıntısı yok.
* * *
Okuduğu
her şeyi sorgusuz sualsiz kabullenenlerin sosyal medyada kılıçları çekmesini
onaylamasam da, anlarım.
Fakat
kerameti oturdukları koltuklardan peydahlanan şahısların, milletvekili/başkan
vb sıfatlar taşıyanların sergilemeye zorunlu oldukları sorumluluk tavrı ile
bağdaşmayan hoyratlıkları; nefret veya gaflet sözcükleriyle izah edilebilir
ancak.
Yine
ancak “yuh” diyebilirim onlara.
YUH.
* * *
Bir
de şöyle bakalım şu boş muhabbete.
Ayrı
para, ayrı bayrak isteyenler varsa bile, kimin gücü yetebilir ki böyle bir şeye
de; Tunç Soyer’in yetsin!
Ya
olan ne?
Adına
“malum medya” mı demeli, çukur mu, lağım mı; işte onların, kendilerine verilen
talimatları yerine getirme ve/veya müstakbel iddianamelere fasulyeden de olsa
malzeme yaratama gayretkeşlikleri var sadece.
* * *
Tunç
Soyer’i eleştirmek gerekiyorsa –ki gerekiyor- bunu Seferihisar’daki üyeden,
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar, CHP’liler yapmalıdır.
Örnekse…
“Her
yerde, her zaman konuşmaya mecbur musunuz Sayın Başkan? Yapacak dünya kadar
işiniz var, onlara yoğunlaşın lütfen” diyebilirler.
“Size
sorulan bir soruya kısaca yanıt verebilecekken neden lafı uzatıyorsunuz? O
zaman dikkatiniz dağılabilir, ağzınızdan amacını aşan sözler çıkabilir ”
diyebilirler.
“İlle
de konuşacaksanız, metnini önceden hazırlayın ve o metne sadık kalın”
diyebilirler.
“Aklınıza
gelen her şeyi, hemen dile getirmeyin. Önünü arkasını iyice düşünün”
diyebilirler.
“Sadece
sizin değil, bütün CHP’li belediye başkanlarının adım adım izlendiğinin
farkında değil misiniz? Attığınız her imzanın, verdiğiniz her kararın, her
sözünüzün kayda alındığını bilmiyor musunuz? Hata yapma lüksünüz yok”
diyebilirler.
Bana
göre…
Demeliler
de.
Yorumlar
Yorum Gönder