Kara noktaya çuvaldız yakışır!
Kara
noktaya çuvaldız yakışır!
Tansiyon
düşmüyor İzmir’de. Zorlu Konak projesi üzerine konan nokta büyümeye ve
kararmaya devam ediyor.
Acaba
ne var işin içinde?
Çare
yok.
Çuvaldızı
aldım elime.
Batırdım
kara noktanın üzerine.
Yetmedi,
bastırdım iyice.
“Çıkabilecek
ne varsa çıksın” diye…
Sokak feda olsun parsele!
Bilinir
ki, nazım planlar parsel ölçeğinde yapılamaz, bir parsele ayrıcalık getirilemez.
Yapıldı
ama…
Malum
parselde, malum gökdelenin yapılmasına imkan veren parsel ölçeğindeki nazım
plan değişikliği; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’ne geldi, geçti.
Mimarlar
ve Şehir Plancıları odaları “olmaz böyle şey” dedi.
Açılan
dava sonucunda mahkeme, nazım plan değişikliğini iptal etti.
Normal
koşullarda “biz yanlış yapmışız” denir, uygulama geri çekilir değil mi?
Hayır.
Öyle
olmadı.
İzmir
Büyükşehir Belediyesi bu kez Alsancak’ın, hatta bütün Konak’ın nazım imar
planını yaptı ve Meclis’te onaylattı.
Elbette
malum parsele “ayrıcalık tanıyan” plan notunu içinde saklı tutarak ve hem de 80
yıldır kamunun olan bir sokağı, o alanın 3000 metre kareye ulaşmasını sağlamak
için parsele katarak!
Üçüncü onay, üçüncü iptal
Haliyle
bu plana da itiraz etti meslek odaları ve “planlama ilkelerine, şehircilik
bilimine, kamu yararına aykırı olması” nedeniyle yargıya taşıdı.
Mahkeme
ikinci kez aynı karar vardı:
İPTAL.
Belediye
durmadı, yılmadı!
Planın
orasını burasını biraz elleyip, hafiften makyajlayarak ve yine ve de elbette
“ayrıcalıklı parsel” üzerinde yapılması hayal edilen inşaatın göğü delmesine
izin verecek “kararlı kararı” aynen koruyarak; Belediye Meclisi’nde oyladı,
onayladı.
Mahkeme
de üçüncü kez “al sana karar” dercesine, iptal kararını tekrarladı.
Yakışmayan projeye ruhsat
Ne
tuhaf… Tenis maçı izler gibiyiz.
Bir
yanda Zorlu Konak ile belediyeler, diğer yanda meslek odaları ile mahkemeler
“akla mantığa, ilime bilime” karşı olup, olmama mücadelesindeler!
Ve
mücadele sürdü, gitti.
İzmir
Büyükşehir Belediyesi aynı planı tekrar onayladı.
Odalar
tekrar dava açtı.
An
itibariyle yargı süreci devam etmekte ise de, seçimden önce “Bu proje Konak’a
yakışmıyor” diyen Başkan Abdül Batur’un Konak Belediyesi; ruhsatı kesip, Zorlu
Konak’a veriverdi!
Onlar
da kazma kürek, kepçe dozer işe girişti.
Planlama
ve mimarlık okullarında bir şehrin katledilme sürecinin örneği olarak okutulabilecek
bu öykü için, mahkemenin dördüncü kez “iptal” kararı vermesi beklenir.
Umarım,
verecektir.
Zorlu bir irade var
Yine
de gelinen noktada, manzara sisli puslu.
Çünkü
süreç bir karmaşa haline dönüştürülüp, oldu bittiye getirildi; Zorlu Konak’ın önü
“şimdilik” açılır gibi oldu.
Ayrıca
sorumluluk yayılarak, sorumsuzluk haline dönüştürülmeye çalışıldı.
Of.
Şu
ruhsat operasyonu insanı ister istemez düşündürüyor.
İşin
ardındaki kocaman güçler, zorlu iradeler akla yığınla soru getiriyor!
Nazım planla oyun oynanmaz
Hatırlatmakta
mutlak yarar var.
Nazım
planlar, bir kentin geleğini belirleyen, ana kararları içeren belgelerdir.
Mahkemelerin
defalarca iptal ettiği bir planı onaylayıp, uygulayanlar (belediye başkanı,
meclisi, bürokratları) sorumluluktan kurtulamaz.
İzmir
Büyükşehir Belediyesi neyse, nazım plana göre 1/1000 ölçekli “uygulama imar
planını” yapan, onaylayan ve nihayet ruhsat veren Konak Belediyesi de öyle.
Konunun
şakası yok yani.
Bu
da böyle biline!
Yorumlar
Yorum Gönder