"İnsan ticareti" karnemiz de şinanay!
Avrupa’dan Türkiye’ye "insan ticareti" karnesi
Avrupa Konseyi İnsan Ticaretine Karşı Eyleme İlişkin
Uzmanlar Grubu (GRETA) Türkiye’yle ilgili ilk raporunu bugün Strasbourg’da
yayımladı.
Rapor GRETA uzmanlarının 5-12 Ekim 2018 tarihleri arasında
Türkiye’de gerçekleştirdikleri saha çalışması temelinde hazırlandı. GRETA
heyeti bu kapsamda Ankara ve Kırıkkale’de insan ticareti mağdurları için
hazırlanmış sığınma evlerini ve Adana yakınlarında Suriyeli sığınmacılar için
kurulmuş Sarıçam Geçici Barınma Merkezi’ni ziyaret etti.
Ziyaret sonrası hazırlanan ve Salı günü yayımlanan raporda,
"insan ticareti konusunda hem hedef adres hem de transit ülke" olarak
tanımlanan Türkiye’nin bu sorunla mücadelede adımlar attığı ve ulusal planlar
hazırladığı belirtilmekle birlikte, bu tür planların uygulanışının denetimini
öngören yeni bir ulusal plana daha ihtiyaç olduğu not edildi.
Yeni planın, Türk uyruklular da dahil, tüm insan ticareti
mağdurlarına yönelik olması ve her türlü sömürü biçimini içermesi gerektiği
belirtildi. İnsan ticareti mağdurlarının kimliklerinin tespitinin önemine
değinen GRETA, bu işlemlerde önceliğin sığınmacılar, iltica başvurusunda
bulunanlar ve yerlerinden edilmiş şahsılara verilmesini istiyor. Bu
işlemlere uzman sivil toplum kuruluşlarının dahil edilmesi çağrısında bulunuyor.
Resmi veriler
Raporda İçişleri Bakanlığı’nın insan ticaretiyle ilgili
rakamlarına da yer veriliyor. Buna göre Türkiye'de 2014'te 50, 2015'te 108,
2016'da 181, 2017'de 303, 2018'de ise 134 "insan ticareti mağduru"
tespit edildi. Bu mağdurların yüzde 80'i kadınlar, 170’i de
çocuklardan oluşuyor.
2014-2018 döneminde tespit edilen mağdurların çoğu Suriye
kökenli (150). Suriyelileri sırasıyla Kırgızlar (112), Özbekler (106), Faslılar
(61), Gürcüler (39), Moldavlar (38), Ukraynalılar (34), Ruslar (27) ve Azeriler
(24) izliyor. Tespit edilmiş insan ticareti mağduru Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı sayısı ise 2015-2017 dönemi için 13 olarak belirtiliyor. 2017
verilerine göre Türkiye’de insan ticaretinin en yoğun tespit edildiği kentler
İstanbul (172) ve Antalya (166).
GRETA bu rakamların, "kapasite yetersizliği,
mağdurların tespitiyle uğraşan resmi makamlara yönelik mesleki eğitimin
yetersizliği, uzman sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinin olmaması ve kadın
ile kızları hedef alan cinsel sömürü dışındaki insan ticaretine yeterince
dikkat verilmemesi" nedeniyle Türkiye'deki insan ticareti fenomeninin
gerçek boyutunu yansıtmadığını söylüyor.
Rapora göre, kimlikleri tespit edilmiş mağdurlar, kimlikleri
tespit edildikten hemen sonra insan ticaretiyle ilgili soruşturma ve davalara
katılmadan ülkeyi terk ediyor. GRETA bu bağlamda mağdurlar için özel sığınma
evi sayısının yetersiz olduğuna işaret ediyor.
"Mevzuatta yeniden tanımlanmalı"
GRETA, Türkiye’nin de taraf olduğu İnsan Ticaretine Karşı
Avrupa Konseyi Sözleşmesi çerçevesinde, insan ticareti tanımının Türk yasal
mevzuatında yeniden tanımlanması ve "kölelik" (hizmetkarlık) ve
"her türlü cinsel sömürü biçimlerinin" bu kapsama alınmasını istiyor.
Raporda, insan ticaretine karşı mesleki eğitim konusunda ek
adımlar atılması ve ulusal kampanyalar yürütülmesi çağrısı da yer alıyor. İnsan
ticaretini caydırmak amacıyla resmi makamların sivil toplum, sendikalar ve
medya ile ortak hareket etmesi isteniyor. Sığınmacılar, ilticacılar, tranzit
göçmenler, yurt içinde yerlerinden edilmiş şahıslar, kadınlar ve çocuklar gibi
"hassas" gruplara yönelik ekonomik ve sosyal önlemlerin arttırılması
gerektiği not ediliyor.
İnsan ticareti mağdurları için tazmin mekanizması
kurulmasını isteyen GRETA, kurbanların ülkelerine dönüşlerinin de "hak, güvenlik
ve haysiyetlerine saygılı biçimde" gerçekleşmesinin sağlanmasını istiyor.
"Mağdurlara ceza verilmesin"
Zorla yasa dışı faaliyetlerde kullanılmış insan ticareti
mağdurlarına mahkemeler tarafından ceza verilmemesi için gerekli önlemlerin
alınmasını isteyen GRETA, Türkiye’de görülen insan ticareti davalarında
"aşırı oranda beraat kararı verildiğine" dikkat çekiyor.
Bu davaların öncelikli olarak ele alınması, finansal planda
soruşturulması ve mağdurların sistematik olarak dava sürecine dahil edilmesi
talep ediliyor. İnsan ticaretiyle mücadelede uluslararası işbirliğini
yoğunlaştırması için Ankara’ya çağrıda bulunuluyor.
GRETA, Şubat 2008’de yürürlüğe giren İnsan Ticaretine Karşı
Eyleme İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi kapsamında, sözleşmeye taraf ülkelere
periyodik denetim ziyaretleri düzenliyor. Sözleşme, insan ticaretini önlemeyi,
mağdurlarını korumayı ve insan ticareti yapanlar hakkında adli kovuşturma
yapılmasını amaçlıyor. Sözleşme, tüm insan ticareti ve insan ticareti
mağdurlarını olduğu gibi, her türlü istismarı da kapsıyor.
Türkiye sözleşmeyi 2 Mayıs 2016’da onaylamış, 1 Eylül
2016’da yürürlüğe koymuştu.
Yorumlar
Yorum Gönder