Nazım Alpman'ın dediği gibi, #Ataol adı onurla anılmaya yeter ve biz onu çok seviyoruz
Eskişehir Odunpazarı
Belediyesi, 265 yıllık geçmişe sahip Yağcızade Konağını restore ederek (1
Eylül 2019 Pazar günü) Ataol Behramoğlu Kitaplığı olarak hizmete
açtı.
Ataol Behramoğlu kişisel
kitaplığının bir bölümü olan 7 bin kitabını Eskişehir’e bağışladı. Odunpazarı
Belediye Başkanı Kazım Kurt açılış sırasında “Biz Eskişehir’e 7
bin katlı bina inşa ediyoruz” dedi.
Ataol Behramoğlu bilekli bir şair
yürekli bir yurtseverdir.
Sadece şair demek (haksızlık değil)
büyük bir eksiklik olur. Çünkü Ataol, şairliğinin yanında yazar, araştırmacı,
çok dilli bir çevirmen, Profesör Doktor unvanlı bir akademisyendir. Ama onu
tanıtmak için soyadına bile gerek yoktur, adı yeter:
Ataol!..
Ön adıyla anıldığında hemen tanınan
çok az sayıda insan vardır: Fidel, Nâzım, Veysel..!
Ataol Behramoğlu’nun bütün derdi
memleketidir:
-Türkiye’yi ve ona dair her şeyi
özlüyorum!
Bu satırlar 29 Haziran 1971’de
Paris’ten İstanbul’daki şair kardeşi Nihat Behram’a yazdığı mektupta yer
alıyor. (*)
12 Mart 1971 dönemi… Ataol yurt
dışında sürgündür.
Paris denilince akla hemen 5 günlük
bayram tatillerinde gidilip en iyi yerlerinin gezilip görüldüğü dünyanın en
güzel şehri akla gelmesin. Politik göçmenler için hayat hiç de kolay değildir.
Ataol “Sevgili Nihat” diye başladığı mektubunda bu duruma açıklık
getiriyor:
-Şimdilerde bir otelde katiplik
yaparak az çok bir şeyler kazanıyorum.
Bir başka mektubunda “ülke
sevgisini” şöyle anlatıyor Ataol:
-Her şeye rağmen direneceğim.
Türkiye pırıl pırıl bir ülke. Orayı 20. yüzyıla layık kılacağız!
Memleket sevgisi daha güzel nasıl
anlatılabilir ki?
Türkiye’nin sağcılarıyla solcuları
arasındaki en büyük fark da burada yatıyor.
Siyaseten sağcılar da Türkiye’yi
seviyorlar. Ama belli noktalarını… Yüksek bedelle satışa hazır “kupon
arsalarını” seviyorlar. Gökdelenlerini seviyorlar. Beş yıldızlı otellerini
seviyorlar. Denize sıfır arazilerini seviyorlar. Daha mütevazı olanları çay
bahçelerini, otoparklarını…
Solcular devasa kültürel
birikimlerini oluşturmak için sürgünlerde otel katipliği yapabiliyorlar.
Sağcılar ise “aç ve açıkta
kalan bizden değildir” demeyi marifet sayıyorlar.
Türkiye sağı ile Türkiye solu
arasındaki en somut kıyaslama noktası Odunpazarı Ataol Behramoğlu
Kitaplığı ile bir kez daha ortaya çıktı.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım
Kurt “7 bin katlı bina inşa ediyoruz' dedi Ataol’un 7 bin kitabına
ilişkin.
Türkiye sağının gelmiş geçmiş en
büyük lideriyse oturduğu konutun 1000 odalı olmasını eleştirenlere verdiğin
tarihi yanıtla anılacak: Benim sarayım 1150 odalıdır!
Bir de gerekçe sunmuştu:
-İtibardan tasarruf olmaz!
Kararı tarih verecek. 1150 odalı
konut mu, 7 bin kitaplı Ataol kitaplığı mı daha itibarlıdır?
Ataol Behramoğlu 1970’lerin ilk
yarısında memleketi için ne istiyorsa 2019’da da onu talep ediyor.
Nasıl onurlu, nasıl itibarlı bir
çizgi olduğuna varın siz karar verin!
Yorumlar
Yorum Gönder