Ev yapmasına yapalım da, kime yapalım?

-


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Suriyelilere 40 milyar dolar (yaklaşık 228 milyar lira) harcadık” sözleri tartışılırken ABD ile varılan “güvenli bölge mutabakatı” sonrasında “güvenli bölge projeleri”ni anlatırken “Suriyelilere yerel mimariyle 250-300 metrekarelik bahçeli evler yapmak”tan bahsetmişti.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın bu sözleri de çok tartışıldı. Dünya Gazetesi yazarı Özcan Kadıoğlu, sosyal medya hesabından çarpıcı bir karşılaştırma yaptı. Kadıoğlu, Twitter’dan “Bu vatan için şehit olan Mehmetçikler ve ailelerinin evleri aşağıdaki olacağına yukardaki tanımdaki gibi olsa daha güzel olmaz mıydı” diye seslendi.






Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 Eylül 1914’de doğan bir büyük yazar, Orhan Kemal

-
Resim
15 Eylül 1914’de doğan Orhan Kemal’in asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü’dür. 15 Eylül 1914 tarihinde Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğmuştur. Babası milletvekili ve bakanlık yapmış Abdülkadir Kemali Bey, annesi ise Azime Hanım’dır. 1931 yılında 17 yaşındayken, babası siyasal nedenlerle Suriye’ye kaçınca, orta öğrenimini yarıda bıraktı ve Suriye’de ve Lübnan’da bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yaptı. 1932 yılında yalnız başına Türkiye’ye dönerek Adana’da çırçır fabrikalarında işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu ve kâtiplik yaptı. 1938’da ilk şiirlerini de yazdığı Niğde’deki askerliği esnasında, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 27 Ocak 1939’da 5 yıl hapse mahkum oldu. Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yattı. 1940 yılı kışında Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le tanışması yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası oldu. 26 Eylül 1943’te Cezaevinden çıktıktan sonra Adana’ya döndü. Karataş’ta toprak taşıma işinde bir ay amelelik, 14 Nisan 1944’te Devlet Demiryolları’nda “muvakk...
Devamı

Yeni Marmaray Müdürü’nden “Kanal İstanbul” için akla ziyan iddia / Feyzi Hepşenkal

-
Resim
Deprem zaten kanalı açacak! Cumhurbaşkanı’nın geçen gün yaptığı yeni atamalar faslından, Doç. Dr. Nurdan Memişoğlu Apaydın da DLH Marmaray Bölge Müdürü oldu. Vatana millet hayırlı olsun. Olsun da, hanımefendinin Kanal İstanbul hakkında yazdıklarını okuyunca; siz deyin 6.9, ben diyeyim 7.8 şiddetindeki bir depremle sarsıldım! Hanımefendi Marmaray müdürü mü, deprem mühendisi mi yoksa eşi emsali görülmemiş bir kahin mi anlamak zor. Bakıyor Marmara’nın haritasına 500 yıl, 1000 yıl sonrasını görüyor. “Burası zaten kendiliğinden yarılıp, Kanal İstanbul olacak” diyor. “Neden şimdiden yapmayalım” diyor. Üç cümleye, yeryüzünün meçhul evrimini sığdırıyor! Hele de karşı çıkarsanız Kanal İstanbul’a, tokadı patlatıyor alnınızın ortasına: “Kanal İstanbul’u istememek sadece akıl tutulması olabilir.” Eyvallah. Ben razıyım uçuk kaçık olmaktansa, tutuk akla! Prof. Ahmet Ercan uyarıyor Neyle laf çevirmeyi bırakalım, işi gerçekten bilen bir insanla konuşalım...
Devamı