BBC cayır cayır yanan dünyayı inceledi
2019 dünyanın
gördüğü en kötü yıl mı oldu?
Reality Check ekibi / BBC News
Güney Amerika ülkeleri, Amazon
yağmur ormanlarında devam eden yangınlarla ortak mücadele konusunda bir anlaşma
imzalarken, dünyanın birçok noktasında görülen yangınlar da hız kesmeden devam
ediyor.
Amazon ormanlarının yanı sıra
Rusya, Asya ve Afrika'da birçok yerde devam eden yangınlar geniş alanları
etkilemeyi sürdürüyor. Yaz ayları boyunca Türkiye'de de Mardin, Çanakkale,
Bursa, Balıkesir, Eskişehir ve İzmir'de çok sayıda ve uzun süren yangınlar
yaşandı.
Birçok noktada çıkan ve günlerce
süren orman yangınları, 2019 yazı boyunca dünya gündeminin de üst sıralarında
kendine yer buldu.
Son günlerde görülen orman
yangınları sıra dışı bir durum mu? Bundan daha zararlı yangınların yaşandığı
yıllar oldu mu?
BBC'nin farklı iddiaların
doğruluğunu inceleyen Reality Check ekibi, uydu verilerinin yardımıyla
Brezilya, Sibirya, Endonezya ve Orta Afrika'daki orman yangınlarını inceledi.
Yapılan bu inceleme, bu yıl çıkan
yangınların doğada çok ciddi tahribata yol açmış olmasına karşın, geçmişte
yaşanan yangınların yarattığı hasarın çok daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Amazon yangını
Amazon yangın ormanlarının yaklaşık
yüzde 60'lık bir kısmı Brezilya sınırları içinde bulunuyor.
Brezilya Ulusal Uzay Araştırmaları
Enstitüsü'nün (Inpe) verilerine göre, bu yıl Ocak ile Ağustos ayları arasında
görülen yangınların sayısı geçen yılın aynı dönemine göre ikiye katlandı.
Konuyla ilgili ilk etapta yapılan
haberlerde, Brezilya'da orman yangınlarının tüm zamanların en yüksek düzeyine
ulaştığı belirtiliyordu. Ancak geçmişe dönük verilere bakıldığında bu iddianın
doğru olmadığı anlaşılıyor.
Her ne kadar yılbaşından bu yana 27
Ağustos'a kadar geçen sürede yangınların sayısı yaklaşık 10 yılın en yüksek
düzeyi olsa da, 2002 ile 2010 dönemine ait verilerin altında kalıyor.
Brezilya'nın diğer alanlarındaki
bölgeler için de benzer bir durum söz konusu.
Brezilya'nın Amazon bölgesinde her
yıl orman yangınlarında yok olan alanlara ait uydu fotoğraflarına bakıldığında
ise yine 2000'li yılların başında yok olan alanların çok daha fazla olduğu
görülüyor.
2019 yılına ait veriler, Ağustos
ayı sonuna kadar ve bu sekiz ay içerisinde yangında yok olan toplam alan 45 bin
kilometrekare. Bu sayı, 2018 yılının üstünde. Ancak 2000'li yıllarda görülen
rekor düzeylere ise bu yıl içerisinde çıkılması mümkün görünmüyor.
Havanın ve toprağın kuru olduğu
mevsimlerde, özellikle de kurak dönemlerde yangın çıkması doğal ve sık görülen
bir durum.
Ancak uzmanlar, 2019'un öncekilere
kıyasla çok da kuru geçmemiş olmasına karşın Brezilya'da bu yıl görülen
yangınların büyük bir bölümünün insan hatasından çıktığını düşünüyor.
Amazon yangın ormanları konusunda
uzman olan tropik ekolojist Dr Michelle Kalamandeen, "Yangınlar, ağaçların
tahrip edilmesinin bir sonucu. Bu devada yağmur ağaçları, kesiliyor ve geride
kurumaya bırakılıyor. Daha sonra alanı temizlemek için yangın bir araç işlevi
görüyor. Temizlenen alanda otlak, tarla ve hatta yasadışı maden alanı olarak
kullanılıyor" dedi.
Sibirya yangınları
Çevre örgütü Greenpeace, bu yıl
içerisinde Rusya'nın Sibirya bölgesini saran yangınları bu yüzyılın en kötü
felaketlerinden biri olarak tanımladı.
Yangının oluşturduğu duman
bulutunun Avrupa Birliği (AB) üyelerinin toplam yüzölçümüne eşit olduğu
bildiriliyor.
Sibirya'da bu yıl sık sık yangın
çıktı ancak rekor düzeylerde seyreden hava sıcaklıkları ve güçlü rüzgarlar da
durumun iyice kötüleşmesine neden oldu.
Rusya Federal Orman Kurumu,
yılbaşından bu yana 100 bin kilometrekarelik bir alanın yok olduğunu ve 2018
yılında ortaya çıkan hasarın üzerine çıktığını açıkladı.
O dönemde, Rus medyası 2018'in
orman yangınları açısından tarihin en kötü yılı olduğunu belirtiyordu. Ancak çıkan
yangın sayısı verilerine göre, daha kötü dönemlerin olduğu ve özellikle 2003'te
da durumun daha vahim olduğu anlaşılıyor.
Endonezya yangın sezonu
Endonezya, şu anda yılın en kurak
dönemlerine denk gelen ve yangın sezonu olarak bilinen dönemden geçiyor.
Dünyanın en çok biyoçeşitliliğe
sahip ve en eski tropik ormanlarının bazıları bu ülkede bulunuyor.
Swansea Üniversitesi'nden Coğrafya
Uzmanı Dr. Tadas Nikonovas, uydu verilerine göre, yılın bu dönemine kadar 20
binden fazla yangın tespit edildiğini söyledi.
Ancak, bu sayı da, genellikle kuru
hava taşıyan El Nino etkisinin görüldüğü 2015 yılına kıyasla daha düşük.
Endonezya'da turbalık alanlar,
sıklıkla büyük şirketler ya da çiftçiler tarafından palmiye yağı ve kağıt üretimine
uygun bitkilerin yetiştirilmesi için alan açmak amacıyla bilinçli olarak
yakılıyor.
Sahraaltı Afrika
NASA uyduları, Angola, Zambiya ve
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde çıkan binlerce yangın olduğunu tespit etti.
Ancak henüz bu yangınlar, rekor
düzeylere ulaşmış değil.
Birleşmiş Milletler (BM) Afet
Riskini Azaltma Kurumu'ndan Denis McClean, BBC'ye yaptığı açıklamada,
"Afrika'da gördüğümüz yangınların, geçmiş yıllardan daha kötü olduğuna
yönelik herhangi bir kanıt bulunmuyor" dedi.
Küresel Orman İzleme Örgütü'nün
incelediği verilere göre, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Zambiya'daki
yangınların sayısının bu döneme ait ortalamanın çok az üzerinde olduğu ancak
geçen yıllara kıyasla daha fazla olduğu görülüyor.
Ancak Angola'da bildirilen
yangınların sayısı bu yıl rekor düzeylere yaklaştı.
Uzmanlar, mevsimsel olarak görülen
yangınların arkasında yatan nedenlerin ne olduğunun tespit edilmesinin zor
olduğunu söylüyor. Orman vasfını yitiren bu bölgelerin önemli bir kısmı otlak,
sazlık ya da ovalara dönüşüyor.
Dünya Kaynakları Enstitüsü'nden
Orta ve Batı Afrika ormanları uzmanı Lauren Williams, "Yangınlar, arazi
yönetme araçları arasında çok önemli bir yere sahip ve tarımsal alan yaratmak
için araziyi açmak amacıyla kullanılıyor" dedi.
Yorumlar
Yorum Gönder