Düdük öttü yine… / Feyzi Hepşenkal
ABD
Havacılık ve Uzay Ajansı astronotları, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan
Ankara'nın fotoğrafını çekmiş ve NASA da sosyal medya hesaplarından “Ankara,
Türkiye'nin kalbi” notuyla paylaşmış bu fotoğrafı.
Bizim
de kalbimiz, Türkiye’nin kalbindeydi geçen haftalarda.
Kâh
gururla izledik avukatların günlerce süren mücadelesini, gösterdikleri
direnişi; kâh o fotoğraftaki Ankara karanlığına benzer bir hüzünle.
Yerlerde
sürüklendiler, yağmur altında beklediler; bazen cüppelerini döşek yaptılar
altlarına, bazen üstlerine örtü.
Sonuç
değişmedi.
“Dediğim dedik” diyenlerin çaldığı düdük,
bütün farklı sesleri bastırdı her zaman olduğu gibi!
Aklın
öne çıktığı tartışmalarda, taraflar yarı yarıya bölünür ya hani.
Bir
taraf “evet” der, öteki taraf “hayır” kararında diretir.
O
zaman düdüğü öttürenlerin istediğini yapması, anlaşılır bir şeydir.
* * *
Amma
velakin İzmir’de 3, Ankara’da 4, İstanbul’da 22 baro kurulmasının yolunu
bastıra bastıra açanların “aman vermez, kimseyi dinlemez” tavrını akılla,
mantıkla izah edemez hiç kimse.
Yapılan,
evrensel hukukla da, demokrasiyle de, yerleşik teamüllerle de bağdaşmıyor.
Yapılan,
farklı ses çıkarabilme cesaretine sahip, geride kala kalmış son direnç
noktasını da yok etmeyi amaçlıyor.
* * *
Şimdi
ne olacak peki?
Baroları
paramparça edince, Mars’a uzay aracı göndermek mümkün mü olacak?
Bu
arada haberiniz olsun:
“Birleşik Arap Emirlikleri ilk uzay
aracının fırlatılışı için geri sayıma başladı. Al-Amal ismini taşıyan uydunun
2021 yılında Mars’ın yörüngesine girmesi ve 2023’e kadar Mars’ın yörüngesinde
kalması planlanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri Bilim İnsanları Konseyi Başkanı
Sarah Amiri, gezegenin atmosferindeki değişimleri gözlemeyi amaçladıklarını
bildirdi.”
* * *
Belki
üniversitelerimiz dünyayı hayran bırakacak, devrim niteliğinde buluşlara imza
atacak; barolar parçalanınca!
Yine
haberiniz olsun:
“Liverpool Üniversitesi'ndeki
araştırmacılar, günde 22 saat aralıksız araştırma ve deney yapabilen robot
laboratuvar asistanı geliştirdi. Şimdilik sadece deneylerin temel parametreleri
ile programlanan robot asistan 8 günlük ilk testinde toplam 688 başarılı deney
gerçekleştirdi. Robotu tasarlayan ekibe göre gelecekte bu tür robotlar, denemek
için çok tehlikeli olabilecek riskli deneyler için de kullanılabilecek.”
Görüyorsunuz
değil mi, direniş sürecinde uyuyakalmış Türkiye’nin yürekli ama bahtsız
avukatını?
Rüya
görmüş müdür acaba kıvrılıp, yattığı o rahatsız bankta?
Görmüşse
ne görmüştür acaba?
Her
şeye rağmen dilerim…
Yine
öten düdük nedeniyle uykusu bölünmeden önce, “huzurlu, mutlu, aydınlık bir
Türkiye” görmüştür rüyasında.
Yorumlar
Yorum Gönder