Kasap et derdinde! / Feyzi Hepşenkal

Üzerinden daha iki yıl bile geçmedi 24 Haziran 2018’in.

Artık iddia mı, tevatür mü, dedikodu mu, tahmin mi, temenni mi; her neyse, yeni bir seçim lafı dönüp, dolaşıyor.

Şurası kesin.

Yeni seçim tartışması gündem değiştirmek için harika malzeme.

İsteyen işin siyasi yanını konuşur, dileyen hukuki boyutunu.

İncir çekirdeğini doldurma yarışındaki TV kanalları program üstüne program yapıp, sabah akşam tartışsalar, yine zaman yetmez!

* * *

Yeni bir seçime gitmenin iki yolu var.

Ya TBMM, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile karar alacak.

Ya da Cumhurbaşkanı bu kararı “tek başına” verecek.

İlk yolun Erdoğan açısından avantajı, Anayasa’nın 116’ncı maddesindeki şu cümle:

“Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.”

Gerçi 2014 yılındaki seçim için “Usul 2017’de değişti, o sayılmaz” diyenler var.

Yani 2018’de Cumhurbaşkanı seçilmesi “birinci dönem” oluyor, onlara göre.

Hukuk çarkı da Reisicumhur’un arzusu istikametinde döndüğüne göre, fiilen sorun yok!

Tartışmayı hiç uzatmadan, derim ki:

“Yeni seçim kararı, zaten her konuda olduğu gibi, Erdoğan’ın iki dudağı arasından çıkacak söze bağlı.”

* * *

Düz mantıkla bakıldığında, beş yıllık süreyi iki yılda sonlandırmak için “olmazsa olmaz” hiçbir neden yok.

O zaman sorulur mecburen:

Neden erken seçim ve hatta baskın seçim?

Aslında yanıt basit.

İktidarın aşınma hızı, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu yüzünden ikiye, belki de üçe katlandı. Onun için, bir an önce harekete geçme zamanı.

* * *

Bugün hayli komik bulduğum bir şey okudum.

Fakat yazanın çok ciddi bir pozisyonu var.

Kendisi hem Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, hem de Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili gibi iki şaşaalı görevi iki omuzuna yerleştirmiş biri.

Mehmet Uçum beyefendi der ki:

-      Eski sisteme ait “erken seçim” kavramıyla ve eskide kalmış gerekçelerle, örneğin baskın seçim gibi, yapılan tartışmalar sunidir. Yeni sistem siyasi ya da ideolojik mühendislikle “erken seçim” üretmez. Sistemde “seçimlerin yenilemesi” vardır. Onun da olgusal hiç bir sebebi yoktur.

Mehmet bey cehaletime versin.

Ne dediğini anlamadım!
Umarım Sayın Cumhurbaşkanı anlamıştır.

* * *

Her şey bir tarafa, şu pandemi sürecinde millet can derdindeyken, erken seçimi muhabbeti yapıyor olmak bile akla ziyan bir şey.

Ne var ki, kasap et derdinde!

Erken seçim dahil, akla gelen gelmeyen ne varsa, olur mu, olur.

a3haber