Ayasofya’nın “fetih” günü! / Feyzi Hepşenkal
O Ayasofya ki, diye başlanırsa söze, hangi yönünü öne
çıkarmak gerektiğine karar veremez insan.
Ayasofya’nın hikayesi anlatmakla da bitmez, yazmakla da.
Bereket öyle bir niyetim yok.
Dikkat çekmek istediğim, 1935 yılından beri müze olan bu
muhteşem yapının, zaman zaman, Osmanlı devrindeki gibi cami olarak ibadete
açılması niyetidir.
Din ile siyaseti iç içe geçirmeyi pek seven ve devlet
yönetimini her ele geçirdiklerinde, bu niyetlerini de hayata geçirmek
isteyenler; anlaşılıyor ki, yeni bir denemenin arifesindedir!
Malum.
29 Mayıs, İstanbul’un fethinin ve dolayısıyla
Ayasofya’nın kiliseden camiye dönüştürülmesinin tarihidir..
* * *
Soru şudur şimdi:
-
29 Mayıs 2020, Ayasofya’nın tekrar cami
yapılacağı tarih midir?
Şu ana kadar resmen söylenen bir şey yok.
Ya ne var?
* * *
Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Mart 2019’daki şu sözleri var
mesela:
“Ayasofya'yı cami ismi ile müsemma haline getiririz.
Seçimlerden sonra Ayasofya'yı aslına rücu ettiririz.”
Yeter mi?
Yetmez.
Politikacılar buna benzer sözleri her zaman söyler!
* * *
Başka ne var?
Recep Tayyip Erdoğan’ın “işaret fişeği” pardon İletişim
Başkanı Fahrettin Altun’un 10 Mayıs’ta attığı şu gördüğünüz tweet, yine mesela.
Sözler manidar:
“Özledik! Ama az daha sabır. Birlikte başaracağız...”
Altındaki fotoğraf ise sisi pusu dağıtacak kadar net!
Daha başka bir şey var mı?
Olmaz mı?
Hem en âlâsından, Diyanet İşleri Başkanı’ndan:
“Şimdi vakit geldi. 29 Mayıs Cuma günü, fethin sembolü
olan o günde camilerin fethini gerçekleştireceğiz inşallah.”
* * *
Yarın 29 Mayıs Cuma.
Fetih günü.
Yoksa aynı zamanda…
Ayasofya'nın “cami ismi ile müsemma haline getirildiği, aslına
rücu ettirildiği” gün mü?
“Özlemin bittiği” gün mü?
“Camilerin fethedildiği” gün mü?
Gerçekten…
Mümkün mü?
* * *
Siyaseten sıkıştığı köşeden çıkmak isteyen, hele ki
seçimi hedefleyen, hatta ve başta Yunanistan olmak üzere Batı dünyası ile olası
gerilimlerden güç devşirmeyi bekleyen biri için…
Mümkün!
Yorumlar
Yorum Gönder