Korkmak iyi, korunmak şart / Feyzi Hepşenkal
Eski
zamanlardan bir görüntü canlanıyor hayalimde.
Kıbrıs’a
harekat düzenlediğimiz 1974 yılıydı.
Bir
gün gündüz vakti sirenler çalmaya başladı.
Kimi
güvenli bir yer aramak için koşuştururken, kimi de gözünü gökyüzüne dikmiş, gelecek
Yunan uçaklarını aramaktaydı.
Trajikomik
bu durumu günümüze uyarlarsak, insanlarımız koronavirüse nasıl bakıyor acaba;
diye meraktayım!
Çok
şükür ülkemiz korunaklı henüz ve salgın sona erene kadar da öyle kalır ama halkımızın
bir bölümünde var olan “bana bir şey olmaz” kanısına yine kapılmasın kimse.
Zira
haberlerin sayısı da, endişe katsayısı da giderek artmakta.
Koronavirüs
hakkında çok sayıda soru var kafalarda.
Fakat
bilgi kirliliği de had safhada.
En
güvenilir adreslerden birini seçtim o nedenle.
Önemli sorulara
doğru cevaplar
İşte
https://teyit.org tarafından doğruluğu saptanan soru ve cevaplar:
Koronavirüs ne zaman ortaya çıktı?
Virüsün
ortaya çıkışı Aralık 2019 tarihine dayanıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün
raporlarında da, konuyla ilgili ilk bilimsel çalışmalarda da virüsün insanlarda
ilk görülme tarihinin Aralık olduğu anlaşılabiliyor.
Hastalığın belirtileri neler ve ne
kadar ölümcül?
Hastalık
SARS ile benzer bir tablo izliyor. Ateş, öksürük ve nefes darlığı hastalığın
bilinen en önemli belirtileri. Daha ciddi vakalarda zatürre, böbrek yetmezliği
ve ölüm de mümkün. CDC hastalığın belirtilerinin 2-14 günde ortaya çıktığı
görüşünde. Dünya Sağlık Örgütü’nün 5 Şubat 2020 tarihli durum raporuna göre,
dünya çapında 24 bin 554 doğrulanmış vaka mevcut. Bu kişilerin 24 bin 363’ü
Çin’den. Vakalardan 3 bin 219’u ciddi. 491’i Çin’den olmak üzere 492 kişi
yaşamını yitirdi.
Bu tablo benzer hastalıklarda nasıldı?
Virüsün
ölüme sebep olma oranı (mortality rate) enfekte bireyler arasında yüzde 2
seviyesinde. SARS virüsü 8 bin 96 kişiye yayılmış ve 774 kişiyi öldürmüştü,
yani yüzde 10’a yakın bir ölüm oranından bahsediyoruz. MERS daha az kişiye yayılsa
da, bulaştığı her 100 kişiden 30’a yakınını öldürmüştü.
Virüse yakalanan kişi iyileşebiliyor
mu?
Hastalığa
yakalanan kişiler arasında iyileşebilenler de var. 6 Şubat saat 10.00
itibariyle 28 bin 292 kişiden 1219’u tedaviye yanıt verdi ve iyileşti
Türkiye’de hastalığa yakalanan var mı?
6
Şubat 2020 itibariyle Türkiye’de yeni koronavirüs salgınından etkilenen kimse
yok.
Hastalığın tedavisi var mı? Aşısı çıktı
mı?
Virüsün
6 Şubat 2020 tarihi itibariyle aşısı ya da net bir tedavisi de yok. Antibiyotikler
virüslere değil bakterilere karşı etkili olduğundan tedavide işe yaramıyorlar.
Ancak hastalar gözetim altında tutuluyor, solunum desteği sağlanıyor ve
bağışıklık sisteminin virüsle savaşmasına katkı veriliyor.
Tuzlu su, gargara veya sarımsak çözüm mü?
Dünya
Sağlık Örgütü bu konuda geniş bir rehber hazırladı ve çok bilinen bazı
yanlışları anlattı. Örgüte göre, ağızda gargara yapmak bazı mikropları
öldürüyor ancak yeni koronavirüsün tedavisi sürecinde bir etkisi olduğuna dair
bir kanıt yok. Sarımsağın bazı mikropları öldürdüğü de biliniyor ancak onun da
koronavirüsle mücadeleye katkısı bilimsel kanıta dayanmıyor. Burnu tuzlu suyla
temizlemenin olumlu etkilerinden bahsediliyor, ancak koronavirüse karşı
kanıtlanmış bir etkisi yok. Time’ın bilim insanlarıyla birlikte hazırladığı bir
yazıda ve AFP’nin doğrulama servisinin hazırladığı analizde de tuzlu suyun
olumlu etkisinin kesin olmadığı belirtiliyor.
Virüs biyolojik bir silah mı ya da
laboratuvarda mı üretildi?
Konuyla
ilgili ortaya atılan bu ve benzeri iddialardan hiçbirini destekleyen bir kanıt
yok. Yapılan bilimsel çalışmalar da böyle bir şüpheye işaret etmiyor. Virüsle
ilgili yazılan makaleler ve yapılan çalışmalar yayılma yerinin Wuhan’daki
hayvan pazarı olduğunu düşünüyor.. Virüsün biyolojik bir silah olarak
laboratuvarda üretilmiş olmak için fazla verimsiz olduğu da söylenebilir.
Virüs bölgede yarasa çorbası içilmesi
nedeniyle mi yayıldı?
Salgın
ortaya çıktığından bu yana bu konuda çeşitli iddialar ortaya atıldı. Bu konuyu
savunanların üzerinde durduğu argüman ise Science China’da yayınlanan ve
virüsün çıkış kaynağının yarasa olduğunu belirten bir makaleydi. Yeni ortaya
çıkan koronavirüsün SARS ve benzeri virüslerle aynı aileden olması ve
yarasalardan kaynaklanma ihtimali de bu savı güçlendiriyor. Mevcut çalışmalar
virüsün kesin kaynağını belirlemek için şimdilik yetersiz. Bu yüzden bu sorunun
yanıtı henüz net değil. Francetvinfo, Maldita ve Correctiv gibi doğrulama
platformları da konuyla ilgili yaptığı analizlerde, virüsün yarasa çorbasından
geçtiğini gösteren herhangi bir delil olmadığını belirtti.
Virüsten korunmak için ne yapmalı?
Virüsten
korunmak için önerilen bir dizi tedbir var. Amerikan Hastalık Kontrol ve
Korunma Merkezleri (CDC) ellerin sabun ve suyla en az 20 saniye yıkanması, ya
da en az yüzde 60 alkol oranına sahip bir dezenfektanla temizlenmesini
öneriyor. Elle göz, burun ve ağıza temas etmemek, hasta insanlarla yakın
temastan uzak durmak, hastayken evde kalmak, öksürük ve aksırıklarda mutlaka
mendil ya da maske kullanmak ve sık kullanılan nesneleri düzenli temizlemek
gibi tavsiyeler bulunuyor. Benzer uyarıları Dünya Sağlık Örgütü de yineliyor.
Sağlık Bakanlığı da seyahat edecek kişiler için çeşitli uyarılar yayınladı.
Hastalıkla ilgili gelişmeleri nereden
takip etmeli?
Virüsün
yayılımıyla ilgili verilerin anlık takip edilebileceği çeşitli siteler var.
Dünya Sağlık Örgütü de bu kurumlardan biri. Örgütün günlük durum raporlarından,
hastalığın izlediği seyri izlemek mümkün. Konuyla ilgili doğrulanmış bilgi
alınabilecek bir diğer siteyse, WHO, CDC gibi kurumların verilerini anlık
olarak haritalandırıyor.
Son gelişmeler…
https://cinhaber.net in
paylaştığı bilgilere göre ise…
📌En küçük hasta 1
aylık
📌En büyük 90 yaşında
📌Hubei ’de hastalar
20 gün hastanede kalacak
📌Ölenlerin % 80’i 60
yaşın üzerinde
📌Yüzde 75’inde
önceden çeşitli hastalıklar vardı
📌Ölenlerin üçte ikisi
erkek
📌Ölenlerin % 97'si
Hubei'de
📌Macao'da
kumarhaneler 2 hafta kapatıldı
📌Hong Kong'da ilk
ölüm
📌Çin, piyasaya 57
milyar dolar para sağladı
📌Çin, müdahalede
"eksiklerin" bulunduğunu kabul etti.
📌Guizhou'da 1 aylık
bebeğe virüs bulaştı
📌Virüs taşıyan kadın
sağlıklı bir bebek doğurdu
📌11 aylık bebek
virüsten iyileşti
📌Wenzhou'dan sonra
Taizhou kentinde de bir evden sadece 1 kişinin dışarıya çıkmasına izin var
📌Çin Kamu Güvenliği
Bakanlığı coronavirus ile bağlantılı 36 suç belirledi ve bunları yapanlar idam
ile karşı karşıya kalacak
📌Sahte ve kalitesiz
ürün üretenler, sağlık görevlilerini rahtsız edenler de cezalandırılacak
📌Çin'de 300 milyonluk
nüfusu kapsayan alanda maske zorunlu
📌Çin'de maske üretimi
günlük 14.8 milyona ulaştı
📌Çin, 24 Ocak'tan
beri 328 milyon maske ithal etti
📌Japonya’daki cruise
gemisindeki coronavirus vakası 61’e yükseldi.
📌3,700 kişi 14 gün
boyunca gemide karantinada kalacak.
📌Wuhan’da ev ev virüs
bulaşanlar aranacak.
📌Wuhan’da 10 günde
yapılan ikinci hastanes açıldı.
📌Volkswagen, Daimler,
General Motors, Renault, Honda ve Hyundai üretimi Çin'e bağlı.
📌Dünyada en fazla
araba üreten ülke ve en büyük pazar Çin.
📌Fabrikalar günlerdir
kapalı.
📌Dünyanın en büyük
araba üreticisi Volkswagen'in üretiminin %40'ı Çin'de.
“Contagion/Salgın”
unutulmaz
Salgın
hastalıkların dünyayı kasıp, kavurmasına dair çok film izledik, çok kitap
okuduk.
Örnekse
Steven Soderbergh'in yönettiği, “Marion Cotillard, Matt Damon, Laurence
Fishburne, Jude Law, Gwyneth Paltrow, Kate Winslet” gibi oyuncuların rol aldığı
2011 yapımı Contagion/Salgın filmi, türün önemli örneklerinden biriydi.
İzlemeyen
veya hatırlamayanlar için, şuydu hikayesi:
Amerikalı
iş kadınına, Çin’deki halk pazarında domuz kesen bir kasapla fotoğraf
çektirirken elini sıktığı için virus bulaşır. Kasaba da virus, bir yarasanın
ağzından attığı yiyecek parçasını yiyen domuzdan geçmiştir.
Filmin
kahramanı kadın evine dönene dek başka kişilere, sonunda oğluna virüsü
bulaştırır.
Olay
kontrolden çıkar.
Komplo
teorileri yazarı bir gazeteci, işin peşine düşer “aslında ilaç firmalarının
elinde aşının olduğunu ama daha aşırı kar etmek için sakladıklarını” ısrarla
gündeme taşır.
Ortalık
toz dumandır artık.
* * *
Koronavirüs
salgını için de bir yığın iddia, rivayet, şehir efsanesi, komplo teorisi
üretiliyor.
Doğru
ile yanlışlar birbirine yaşanan telaş, korku, panik ortamında birbirine
giriyor.
O
nedenle Salgın filminin afişlerinde yer alan bir ifadeyi de hatırlatmak
isterim:
“Hiçbir
şey korku kadar kolay yayılamaz.”
Tamam.
Korkacağız
ister istemez.
Hatta
sık sık su ve sabun kullanmak başta, koruyucu önlemleri ciddiyetle uygulayacak
kadar korkmakta yarar var.
Yorumlar
Yorum Gönder