Yaşar Seyman anbean için yazdı / EGE’NİN KADINLARI




EGE’NİN KADINLARI

Ege kekik ve nergis kokulu dağların, mavi turkuaz denizle buluştuğu bir cennet… Meltem esintileri saçlarımızı savururken, Egeli sevdiğim, Nergis çiçeğini anlatıyor: Nergis çiçeğine adını veren Tanrı Narkissos, suya vuran görüntüsüne âşık olur. Kendi güzelliğine o kadar vurgun kalır ki, oturduğu yerden kalkamadığı için ne su içebilir ne de yemek yiyebilir ve ölüp gider. Narkissos’un öldüğü bu yerlerde nergis çiçeğinin yetiştiğine inanılır. Ölüm sözcüğü duyunca meltem esintisi yerini karayele bırakır. Ege’nin dağı taşı, ağacı, meyvesi şehir efsaneleri insanların tenini, ruhunu, zihnini besliyor… 
Bu efsanenin büyüsü ile Kekikçi Nineye gidiyorum.
Baharla dağlardaki kekikler morarmaya başlar.
Bu onun dağlara göçünün nişanesidir. 
“Kekik toplamak için çok erken uyanır, çizmeleri mi giyer, sabah serinliğinde testerem elimde dağlara yürürüm.” Hem sabah serinliği diyorsun hem de çizme giyiniyorsun, soruma yüzünde anlık bir irkilme ile yanıt verdi: “Büyük Ninem de kekik toplarmış, bir gün görmeden yılana basınca yılan onu sokmuş. İyileşti ama canı çok yandı.” Hem de çiğ düşer yapraklara, kayarsın, ıslanırsın. Bir de düşmemem lazım artık…”
“Kekik toplarken ben de yılanlar görüyorum her gördüğümde irkilsem de onlarla konuşuyorum. Hadi yuvana dön benim de yuvama ekmek götürmem için çalışmam lazım deyip yuvasına dönüşünü bekliyorum. O da dönüyor…”
“Dağlara yalnız mı gidiyorsun? Balıklıova’da başka kekik toplayan kadın yok mu,” diye soruyorum.
“Olur, mu hiç, keyiflerini bozarlar mı? Onların elleri ince, bak benim ellerime kaba kaba oldu. Onlar nazlı, benim ne nazımı çeken ne de evime ekmek getiren var. Üç kızım, torunlarım var. Çalışmadan olur mu? Çalışırsam ocak yanar, ben kimselere yük olmam. Dağlarda kekik toplamaya alıştım. Baharla dağlar beni çağırır. Kekiği, kokusunu özlerim. Herkes kekik toplayamaz, ben öyle bilerek onları dallarından alıyorum ki gelecek seneye yine kekik topluyorum. Bazıları kekik toplarken ağaçlara öyle zarar veriyorlar ki hem kekiğin hem de bizim geleceğimizi karartıyorlar.”
“Kekik toplarken bir dinlenme, bir off çekme anımda başımı gökyüzüne çeviririm. İçim ferahlar, dağlardan denizin mavisi ile gökyüzünün mavisi benim yüreğimin ilacıdır. Ağaçlara bakarım, kuşlar cıvıl cıvıl şarkı söyler, bazen dinler bazen ben de  “Sarı olur üst yakanın geveni” türküsüyle onlara eşlik ederim. O an benim en mutlu ve en huzurlu olduğum andır.
“Sabah serinliğinde kekik toplamanın zevkini sana anlatamam. Topladığım kekikleri yıkar, çuvallara doldurur, yemiş ağacına asarım. Kuruyunca sergiye sererim. Sonra kekikleri yine çuvallara doldurur, iyice kuruduklarını görünce; başlarım kalburlamaya, kalburlama sonunda içinde hiç ot kalmaz. Sıra şişelere koymaya, sepete doldurup satmaya gelir.”
Kazancın iyi mi deyince; “dağdaki kekiğe para mı veriyorum. Toplayıp satıyorum, Allah bereket versin, ”diyor.
 Emeği, nasır bağlamış elleri, yüzüne yansıyan yorgunluğu yok oluyor. Evindeki rengârenk kanaviçelerle işlenmiş somyasına yaslanınca tüm yorgunluğu geçiyor sanki.
“Çok genç yaşta üç kızınla dul kalmışsın, nasıl geçti günler,” sorunca,  ansızın yüzü ciddi bir görünüm alıyor ve sözünü çivi gibi çakıyor:
“Ayağıma çektim şalvarımı, başımı bağladım. Adımımı nereye atacağımı bildim, ”diyor.  Yasemin, Şafak, Saadet’in annesi, torunlarının ninesi sözü ve iki tür kekiği ile bizi uğurluyor.
Ardımızdan; kızım “Kekikçi Ninenin dertlerini yazsan buradan Almanya’ya yol olur,” diyor ve bizi güleç yüzüyle uğurluyor.
Vedalaşırken; kekik kokan ellerini öpüyorum, yüzü gözümde kalıyor, dertleri de yüreğimde… 

DUVARLARA RESİM YAPAN KADIN

Ege’de Germiyan köyünün duvarlarına yaptığı resimlerle köyünü ülkesinin ve dünyanın gündemine taşıyan kadın Nuran Erden. Düşlerimi yaşama dönüştüren kadın diye akademisyen dostuma ondan söz ettim. Ve bir özlemi mi dostumla paylaştım.
Bana özgürlük tanısınlar duvarlara dünyalı tüm şairlerin aşk ve sevgi dizelerini, güzel sözlerini yazmak isterim… Arada bir de yaşama sözüm var diye küçük sevgi cümleleri yazarım. Arkadaşım günün sözünü patlattı:
“Hani duvarları yazamayınca; hamile kalıp, anne oldum,” demiştin. “Yoksa hala duvar yazmalara doyamadın mı?”
 Gençlik yıllarımda duvarlara sloganlar yazdım ama insanların yaşamına, yüreğine çok az dokunduk! Gönlümdeki sevgi ve huzur sloganları yazınca,  insanların yürek telleri titrer, belki yaşamlar normale döner...
Bak ilk sözümü yazdım bile: Sevmek özgürlüktür!
yasarseyman@gmail.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zilli adıyla çıkan biranın sonucu: #EfesBoykot

1 fotoğraf 1az bilgi / Filiz Akın, Ayhan Işık, Vahi Öz, Öztürk Serengil KADIN BERBERİ

Adres: @AkpCocuklari / Feyzi Hepşenkal