Sürekli yinelenen kampanyalarla gündeme gelir bu “yanlışlık”, bu “çirkinlik”, bu “kabalık” veya bu “ayıp” ya da her denirse! Otobüste, vapurda, durakta, metroda, terminalde iki bacağını alabildiğine açan erkekler; yadırganır, kınanır, ayıplanır. Bazısı uslanır, toparlanır. Bazısı “gökten taş düşmesini bekler tepesine” kendine gelmek için! Kimi “bilimsel” yaklaşır: “Isı stresi spermler için ölümcüldür, bu nedenledir ki testisler vücut sıcaklığından uzakta olacak şekilde evrimleşmiştir. Yumurtalıkların aksine, sıcaklığı daha etkili bir şekilde düzenleyebilmek için vücuttan uzaklaşıp testis torbasına yerleşirler. Isı stresine karşı gösterilebilecek birkaç mekanik tepki de vardır. Testis torbasının kendisi gevşeyip uzayabilir, böylece testisler vücuttan iyice uzaklaşır. Bir başka tepki ise erkeklerin, testislerin ısı stresi sıcaklığına yaklaştığını hissetmesiyle birlikte bölgeyi serinletme güdüsüyle bacaklarını açmasıdır.” * * * Gerçi bu görüş tepki çeker. Kimi ...
15 Eylül 1914’de doğan Orhan Kemal’in asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü’dür. 15 Eylül 1914 tarihinde Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğmuştur. Babası milletvekili ve bakanlık yapmış Abdülkadir Kemali Bey, annesi ise Azime Hanım’dır. 1931 yılında 17 yaşındayken, babası siyasal nedenlerle Suriye’ye kaçınca, orta öğrenimini yarıda bıraktı ve Suriye’de ve Lübnan’da bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yaptı. 1932 yılında yalnız başına Türkiye’ye dönerek Adana’da çırçır fabrikalarında işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu ve kâtiplik yaptı. 1938’da ilk şiirlerini de yazdığı Niğde’deki askerliği esnasında, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 27 Ocak 1939’da 5 yıl hapse mahkum oldu. Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yattı. 1940 yılı kışında Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le tanışması yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası oldu. 26 Eylül 1943’te Cezaevinden çıktıktan sonra Adana’ya döndü. Karataş’ta toprak taşıma işinde bir ay amelelik, 14 Nisan 1944’te Devlet Demiryolları’nda “muvakk...
Yorumlar
Yorum Gönder