15 Eylül 1914’de doğan Orhan Kemal’in asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü’dür. 15 Eylül 1914 tarihinde Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğmuştur. Babası milletvekili ve bakanlık yapmış Abdülkadir Kemali Bey, annesi ise Azime Hanım’dır. 1931 yılında 17 yaşındayken, babası siyasal nedenlerle Suriye’ye kaçınca, orta öğrenimini yarıda bıraktı ve Suriye’de ve Lübnan’da bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yaptı. 1932 yılında yalnız başına Türkiye’ye dönerek Adana’da çırçır fabrikalarında işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu ve kâtiplik yaptı. 1938’da ilk şiirlerini de yazdığı Niğde’deki askerliği esnasında, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 27 Ocak 1939’da 5 yıl hapse mahkum oldu. Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yattı. 1940 yılı kışında Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le tanışması yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası oldu. 26 Eylül 1943’te Cezaevinden çıktıktan sonra Adana’ya döndü. Karataş’ta toprak taşıma işinde bir ay amelelik, 14 Nisan 1944’te Devlet Demiryolları’nda “muvakk...
Deprem zaten kanalı açacak! Cumhurbaşkanı’nın geçen gün yaptığı yeni atamalar faslından, Doç. Dr. Nurdan Memişoğlu Apaydın da DLH Marmaray Bölge Müdürü oldu. Vatana millet hayırlı olsun. Olsun da, hanımefendinin Kanal İstanbul hakkında yazdıklarını okuyunca; siz deyin 6.9, ben diyeyim 7.8 şiddetindeki bir depremle sarsıldım! Hanımefendi Marmaray müdürü mü, deprem mühendisi mi yoksa eşi emsali görülmemiş bir kahin mi anlamak zor. Bakıyor Marmara’nın haritasına 500 yıl, 1000 yıl sonrasını görüyor. “Burası zaten kendiliğinden yarılıp, Kanal İstanbul olacak” diyor. “Neden şimdiden yapmayalım” diyor. Üç cümleye, yeryüzünün meçhul evrimini sığdırıyor! Hele de karşı çıkarsanız Kanal İstanbul’a, tokadı patlatıyor alnınızın ortasına: “Kanal İstanbul’u istememek sadece akıl tutulması olabilir.” Eyvallah. Ben razıyım uçuk kaçık olmaktansa, tutuk akla! Prof. Ahmet Ercan uyarıyor Neyle laf çevirmeyi bırakalım, işi gerçekten bilen bir insanla konuşalım...
ÂŞIK DAİMÎ: SÜNNİ'YİSEM ALEVİ'YSEM NE ÇIKAR Zaman zaman sanal ortamlarda seslendirilerek yayımlanan, "Sünni'yisem Alevi'ysem Ne Çıkar" adını taşıyan şiir, Alevi Dedesi ve büyük Halk Ozanı, rahmetli ÂŞIK DAİMÎ'ye aittir. DAİMÎ babayı rahmetle sevgiyle özlemle anarken, şiirini seslendirerek daha da yaygınlaştıranlara teşekkür ederim. *** Ancak, seslendirenlerin, şiirin, DAİMÎ'ye ait olduğunu özellikle belirtmelerini dilerim. Çünkü bu, emeğe, sanata ve sanatçıya saygı açısından çok önemlidir. Hangi konuda olursa olsun alıntı yapan herkesin buna mutlaka uyması gerekir. *** Benim 1983 yılı başlarında çıkan "Yürü Bre Hızır Paşa" (s. 55) ve 1994 yılı sonlarında yayımlanan "Alevi Aydınları Alevi Dedeleri" (s. 9,10) kitaplarımda "NE ÇIKAR DOST" adıyla yer alan bu şiirin dizeleri aynen şöyledir: Göremiyor isem gerçek varlığı Sünni'yisem Alevi'ysem ne çıkar Sanat edindiysem sahtekârlığı Sünni'yisem Alevi...
Yorumlar
Yorum Gönder