Boris kime özendiyse... Britanya usulü darbe!
İngiltere'de
hükümet Parlamento'yu askıya almaya çalışıyor
BBC Türkçe
İngiltere'de hükümet, Kraliçe 2. Elizabeth'ten, Eylül
ayında tatilden dönerek çalışmaya başlaması planlanan Parlamento'yu askıya
almasını talep etti.
BBC Politika Editörü Laura Kuenssberg, hükümetin yeni
dönem yasama programını 14 Ekim'de açıklamayı planladığını aktarıyor.
Böylece milletvekillerinin 31 Ekim'deki Brexit öncesinde
İngiltere'nin AB'den bir anlaşma olmadan ayrılmasını engelleyecek adımlar atması
için önlerinde çok az zaman olacak.
BBC Politika editörü Laura Kuenssberg, Parlamento'dan
yasa geçirerek Boris Johnson'ın AB'den anlaşma olarak ayrılık kararının önüne
geçmeyi planlayan vekiller için 31 Ekim'e kadarki her bir günün önemli
olduğunu, askıya almanın beklenenden uzun bir takvime yayılmasının çalışmaları
etkileyeceğini söylüyor.
BBC'ye bilgi veren bir Başbakanlık kaynağı, Başbakan
Boris Johnson'ın bu yaz göreve yeni başladığını hatırlatarak Johnson'ın Brexit
sonrası dönem için planlar yaptığını söyledi.
Parlamento'yu askıya alma fikri İngiltere'de tartışma
yaratıyor. Bu fikri eleştirenler vekillerin Brexit sürecindeki demokratik
rollerini oynamasının engelleneceğini söylüyor.
Başbakan Johnson ise Parlamento'yu askıya alarak
vekillerin tartışma imkanını azaltacağı yönündeki suçlamaları reddetti ve
vekillerin önünde kapsamlı tartışmalar yürütmek için yeterli zaman bulunacağını
söyledi.
Bugün milletvekillerine birer mektup gönderen Johnson
Eylül'ün ikinci haftasından 14 Ekim'e kadar Parlamento'nun askıya alınmasını
talep ettiğini açıkladı.
Johnson, mevcut yasama döneminin 340 gündür
kapanmadığını, bunun Parlamento tarihinde son 400 yılın rekoru olduğunu ve
dönemi kapatmanın zamanı geldiğini söyledi.
Avam Kamarası Başkanı Bercow: Amaç Brexit tartışmalarını
önlemek, demokrasiye hakaret olur
Bir açıklama yayımlayan Avam Kamarası Başkanı John
Bercow ise "Nasıl göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar Parlamento'yu askıya
almanın amacının, Brexit'in Parlamento'da tartışılmasını önlemek ve
Parlamento'nun ülkenin geleceğine yön verme görevini engellemek olduğu
açıktır" dedi ve ekledi:
"Ulusumuzun tarihindeki en zor dönemlerden birinde
Parlamento'nun sözünü söylemesi hayati öneme sahip.
"Parlamento'yu askıya almak demokrasiye hakaret
olur."
Financial Times gazetesinin Parlamento muhabiri
Sebastian Payne üst düzey bir yetkilinin, önümüzdeki hafta Parlamento
açıldığında vekillerin bir güven oylaması ile hükümeti düşürmesi durumunda
Parlamento'yu feshedip 1-5 Kasım tarihleri arasında bir erken seçim
düzenleyeceklerini söylediğini aktarıyor.
Haberin ardından sterlin dolar ve euroya karşı yüzde 1'e
yakın değer kaybetti.
BBC Politika Editörü Kuenssberg, İngiliz hükümetindeki
yalnızca birkaç bakanın bu plandan haberi olduğunu ve bu fikrin hükümet içinde
de tartışma yarattığını aktarıyor. Kuenssberg, Johnson'ın bu adımının "çok
riskli" olduğunu belirtiyor.
Parlamento'nun internet sitesinde askıya almaya karşı
açılan bir imza kampanyasına iki saat içinde 14 bin imza verildi.
Boris Johnson Avrupa Birliği'nden bir anlaşma yaparak
ayrılmayı tercih ettiğini söylese de, 31 Ekim'e kadar bir anlaşmaya
varılamaması durumunda anlaşmasız ayrılığı Brexit'i bir kere daha ertelemeye
tercih edeceğini söylüyor.
Brexit'in anlaşma olmadan gerçekleşmesine karşı çıkan
vekiller ise Parlamento'dan geçirecekleri yasalarla Başbakan Johnson'ı buna
zorlamayı planladıklarını açıklamıştı.
BBC Brüksel Muhabiri Adam Fleming, AB'nin bunu
"İngiltere'nin iç işi" olarak görüp bu sürece dahil olmayacağını
söylüyor.
Fleming bir AB diplomatının kendisine "AB asla
pozisyonunu değiştirmeyecek" dediğini de ekliyor.
Muhalefetten 'Britanya usulu darbe' mesajı
Ana muhalefetteki İşçi Partisi vekillerinden John
McDonnell "Bu Britanya usulü bir darbe. Brexit konusundaki görüşünüz ne
olursa olsun bir başbakanın, demokratik kurumlarımızın tam ve özgür bir şekilde
işlemesini engellemesine izin verdiğinizde riskli bir yola girmeye
başlarsınız" dedi.
İşçi Partisi milletvekili ve eski bakan Angela Eagle,
#DarbeyiDurdurun etiketiyle paylaştığı twitter mesajında bu hamleye karşı
mücadele çağrısında bulundu.
Aynı etiketle paylaşım yapan milletvekili ve Yeşiller'in
eski başkanlarından Caroline Lucas ise "Bu, anlaşmasız Brexit için
milletvekillerinin desteğini alamayacağını bilen korkak bir başbakanın
eylemi" dedi.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, bunun demokrasiye
yönelik bir tehdit olduğunu söyledi. Corbyn, "Johnson hükümetinin
pervasızlığı karşısında dehşete kapıldım. Eğer Johnson planlarına güveniyorsa
bunu genel seçim veya referanduma giderek halka sormalı" dedi.
İktidardaki Muhafazakar Parti'de AB'den anlaşma yapmadan
ayrılmaya karşı çıkan etkili siyasetçilerden Dominic Grieve "rezalet"
dediği bu planın Başbakan Boris Johnson'a karşı bir güven oylaması tetikleyerek
hükümeti düşüreceğini söyledi.
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tom Watson, bunun
İngiltere demokrasisine skandal bir hakaret olduğunu belirtti.
İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon ise
gelecek hafta milletvekillerinin bir araya gelerek bu planı durdurmaya
çalışması gerektiğini söyledi ve ekledi:
"Aksi takdirde bugün tarihe İngiltere demokrasisi
için karanlık bir gün olarak geçecek."
İskoç Ulusal Partisi Milletvekili Joanna Cherry ise
Johnson'ın parlamentoyu askıya alma girişimine karşı İskoç mahkemelerine
başvuracaklarını söyledi.
Cherry, "Bunun için gerekirse gece yarısı bir
yargıcı yatağından kaldırıp mahkemeye getiririz" dedi. İskoçya'daki İşçi
Partisi vekilleri de konuyu mahkemeye taşımayı planlıyor.
'Halkın sokağa çıkması gerektiğini düşünüyorum'
Galler Özerk Yönetimi Başbakanı Mark Drakeford da bu
haberin ardından ikinci bir Brexit referandumu çağrısını yineledi.
Drakeford, "Johnson referandum kampanyası boyunca
iktidarı Parlamento'ya geri vermekten bahsediyordu, şimdi ise Kraliçe'nin
demokrasi kapılarını kapatmasını istiyor. Şimdi, bu konuyu tekrardan halka
götürmenin zamanı" dedi.
Yeşil Parti Eş Başkanı Jonathan Bartley "Bu
anayasal değerlerin ihlali. Halkın sokağa çıkması gerektiğini düşünüyorum"
dedi.
Liberal Demokrat Parti'nin Brexit sözcüsü Tom Blake,
Eylül başında Parlamento açılır açılmaz 10 Eylül'e kadar Başbakan Johnson'ın planlarını
engellemek için çalışacaklarını açıkladı ve "Birkaç gün içinde acil durum
yasaları geçirmek mümkün" dedi.
BBC Politika Muhabiri Nick Eardley üst düzey devlet
yetkililerinin yer aldığı kraliyetin özel danışma kurulu olan Kraliyet Danışma
Meclisi'nden kişilerin Kraliçe 2. Elizabeth'e Başbakan Johnson'ın talebini
kabul etmemesini tavsiye ettiğine dair bilgiler aldığını fakat Kraliçe'nin bu
yönde bir karar vermesinin beklenmediğini söyledi.
Analiz: Kraliçe Başbakan'ın talebini reddedebilir mi?
BBC Kraliyet Muhabiri Jonny Dymond
Kraliçe'nin politikaya çekilmesi tartışmaları
gerçeklikten çok uzak. Onun görevleri anayasal değerler içinde net.
İngiltere'nin anayasal değerlerinin temelinde gelenekler
ve teamüller vardır. İngiltere'de Parlamento'nun yeni dönem öncesi askıya
alınması artık yer etmiş bir teamül. Bu, anayasal açıdan tartışmalı dönemlerde
de böyle olmuştur.
Kraliçe Elizabeth geleneksel bir kadındır, adetlere
inanır. Geleneksel bir kraliçe olarak iç politikaya karışmak istemez.
Yüzyıllar önceki kral ve kraliçelerin yaptıkları Kraliçe
Elizabeth için bir örnek olamaz. Çünkü o dönemden bu yana iktidar kraliyetten
hükümete geçti.
"Kraliçe'nin hükümeti" ifadesi sadece
resmiyette kaldı.
Kraliçe'den Parlamento'yu askıya almasını istenirse,
alacaktır.
Parlamento'nun askıya alınması nedir?
İngiltere'de yeni yasama dönemi başlamadan önce
Parlamento kısa süreliğine askıya alınır.
Bu, Başbakan'ın tavsiyesiyle Kraliçe tarafından yapılır.
Parlamento'daki yasama dönemleri normalde birer yıl
sürer fakat mevcut yasama yılı Temmuz 2017'deki seçimden bu yana devam ediyor.
Parlamento askıya alındığında hiçbir tartışma ve oylama
yapılmaz ve henüz yasalaşmamış olan kanun tekliflerinin çoğu düşer.
Parlamento'nun internet sitesinde yer alan bilgilere
göre yasama dönemleri öncesinde Parlamento genellikle bir hafta askıya
alınıyor. 1980'den bu yana askıya alma süresinin nadiren iki haftayı aştığı
belirtiliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder