İstanbul aşk gibi bir şeyse, İzmir derin bir dostluktur! On yıl önce, İzmir’in politik tartışmaların odağı olduğu, İzmirliliğin sayfalar dolusu yazıyı/röportajı doldurdulduğu, kimi zaman kentin sinir uçlarının açıkta gezdiği… Kimi zaman güzellemelerden baygınlık geldiği, neredeyse çiğdem, boyoz, domatın ülkenin her köşesine ezberletildiği zamanlarda… ‘İzmir’ konulu bir dizi röportaj yapmıştım. İstanbul’a yerleşmiş İzmirli gazetecilerden işadamlarına, bilim insanlarından edebiyatçılara kadar, arada aralar vererek ama hep İzmir’i sorarak, anlamaya çalışarak… Köprülerin altından sular seller geçti elbet on yılda. Gözlerin hep İzmir’de olduğu politik dönem, Ankara ve özellikle İstanbul’un ‘kale’leri deviren kararıyla, kenti ‘biricik’ olmaktan çıkardı, işin esprisi, pabucumuz dama atıldı. Şimdi gözler Ankara’da, asıl olarak da İstanbul’da. Belki meselelerimizi daha sakin, daha rasyonel konuşabiliriz düşüncesiyle, ardı ardına olmasa da İzmir konulu söyleşilerimi yapmaya devam ...