Yaratıcı olmak harika / Feyzi Hepşenkal
Yaratıcı
fikirler hele uygulandığında, hele hele var olan bir soruna çözüm olduğunda; “harika”
denmez de, ne denir?
Bunlardan
birine, Aposto’dan İrem Yurtseven’in yazısında denk geldim.
Sorun
şu:
Deniz
taşımacılığında kocaman gemilere istiflenmiş konteynerleri bilirsiniz.
Elbette
konteynerlerin çok da uzun olmayan bir ömrü var.
Ya
sonra?
Yallah
hurdaya.
Bir
gemi kaç konteyner alır, diye merak ettim bu arada.
Bin,
2.000, 5.000…
Gemisine
göre değişiyor.
Boyu
400 metre, genişliği 58,8 metre olan MOL Triumph; bu alanda bir rekorun sahibi.
Tam 20
bin 150 konteyner taşıyabiliyor.
* * *
Yaratıcı
çözüm burada devreye giriyor, çöpe gidecek konteynerler hayatın içinde işe
yarar hale getiriliyor.
İrem
Yutrseven birkaç örnek vermiş.
·
Londra’nın Camden Town bölgesine açılan çevre
dostu Buck Street Market.
·
Konteynerde hizmet veren ilk fine-dining
restoranı Wildflower.
·
Edinburgh’da sergi alanı olarak kullanılması
planlanan, henüz tasarım sürecindeki yapı.
·
Veranda Pera ekibinin yeni mekânı Panayır
Alaçatı.
Ve
işte Alaçatı.
Hoş
değil mi?
(Foto
Alaçatı)
* *
*
Yine
de şu “artılar ve eksiler” önemli:
“Benzer bir yapı inşa etmek için
kullanılacak inşaat malzemeleri düşünüldüğünde, konteyner yapılar ortalama %30
oranında bir maliyet tasarrufu sağlıyor. Okyanus dalgalarında uzun yollar aşmak
üzere tasarlanan çelik konteynerler dış faktörlere de dayanıklı oluyor. Öte
yandan konteynerler ev sahiplerine içini tasarlayabilecekleri hazır bir form
sunuyor; bu durum da inşa için gereken zamanı azaltıyor. Fakat bu yapı
tercihinin çevre dostu ve sürdürülebilir özelliklerini korumak için kullanılmış
ve hurdaya çıkmış konteynerler tercih etmek oldukça önemli. Sürdürülebilirlik konusundaki
bir diğer husus da ‘Nasıl ısınacak?’ sorusu. Isıtma ve soğutma için harcanan
enerjinin ölçülü olabilmesi için ısı yalıtımına da yatırım yapmak gerekiyor.
Diğer yandan insanlar için bir yaşam alanı olarak tasarlanmadıklarından ve
farklı malzemelerin taşınmasında kullanıldıklarından konteynerler, kurşun bazlı
boyalar ya da arsenik gibi kimyasallar içerme riski taşıyor.”
* *
*
İzmir’de
Büyük Efes Oteli’nin renovasyon sürecinde yer aldığım 2 yıl boyunca bir
konteynerde çalıştığım için, bu mekanların gayet keyifli olduğunu
söyleyebilirim.
O
nedenle konteynerleri bir yaşam alanı olarak değerlendiren yaratıcı girişimler,
umarım ilham verir başkalarına da.
Üstüne
üstlük, ilham veren tıpkı geçenlerde Şanghay’da açılan Starbucks gibi dev bir
marka olursa…
Yorumlar
Yorum Gönder