Kriz yoksa ne var? / Feyzi Hepşenkal
Hak,
hukuk, adalet, özgürlük, demokrasi… Hatta şu pandemi kabusunda insan hayatını
hiçe sayan popülist kararlar… Ve dahası, önüne gelenle dalaşmayı dış politikada
başarı sayan tavırlar…
Hepsini
geçtim bir kalemde.
Asıl
mesele yokluk.
Derdin
büyüğü yoksulluk.
İşsiz
yığınlar zaten aç.
Üç
kuruş para kazanabilenler ise açlık sınırında.
* * *
Tablo
“ayna gibi” ortada.
·
“1 saatlik asgari ücretle kaç gram et
alınıyor?” sorusunun yanıtı aşağıda:
Almanya:
940 gr
İngiltere:
780 gr
İsveç:
770 gr
Belçika:
750 gr
İspanya:
650 gr
Fransa:
610 gr
Yunanistan:
540 gr
İtalya:
520 gr
Polonya:
420 gr
Macaristan:
410 gr
Türkiye:
180 gr
* * *
·
Ya 1 saatlik çalışmanın sonunda 180 gram ete
mahkum edilenlerin oranı ne memlekette ve o oran nasıl öteki ülkelerde?
Türkiye :%43,0
Slovenya :%19,1
Romanya :%15,7
Polonya
:%11,7
Bulgaristan
:%8,8
Fransa :%8.4
Yunanistan :%7,7
İngiltere
:%5,0
Hollanda :%3,0
İspanya
:%1,0
Belçika : %0,4
* * *
Neymiş
sonra?
·
Erdoğan: “Bizden önceki iktidarlar döneminde
her 10 yılda bir ekonomik kriz olurdu.”
* * *
Baktım,
eski usul beyhude bir çabadan tekrar medet umuluyor.
Esnaftan
bir vatandaş, şöyle demiş:
·
“Çaresiz insanlar 5 bin liraya taksitle
mağazalardan eşya alıp, 3 bin liraya satıyor. Evine ekmek götürmesi gerekiyor.
Borcunu ödemesi gerekiyor.”
* * *
“Denize
düşen yılana sarılır” sözü bile yetmez, günümüz Türkiye’sinde yaşanan
çaresizliği ifadeye.
Denizde
çırpınanların sarılabildiği tek şey var artık.
O da
“yılan” değil…
Kuyruklu
yalan!
Yorumlar
Yorum Gönder