İstişare hikaye, çare istihare! / Feyzi Hepşenkal
İki açıklamayı da iktidarın yarı resmi gazetesi Sabah’tan
alıntılıyorum ki, kimsenin aklında “doğru mu, değil mi” diye kuşku kalmasın.
Zaten milyon tane video kaydında da var aynı sözler,
inanmayan onlara baksın.
Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü İbrahim Kalın’a sordular:
“Maske
satışına izin verilebilir mi?
Sözlerinin
altını kalın çizgiyle çizercesine, çok net konuştu sözcü Kalın:
“Hayır, şu anda maskenin
ücretle, parayla satılması gündemimizde yok. Ücretsiz olarak bütün vatandaşlarımıza
maskeler dağıtılmaya devam ediyor, bundan sonra da devam edecek. Bu konuda
devletimiz bütün tedbirleri aldı. Üretim noktasında maske sıkıntımız yok.”
İki
gün sonra Cumhurbaşkanı konuştu:
“Normalleşme sürecinin bir
parçası olarak, bugüne kadar piyasada satışına izin vermediğimiz cerrahi maske
ve bez maske satışına, halkımızın kolayca ulaşabileceği yerlerde izin vermeyi
planlıyoruz. Maske türlerine göre bir üst fiyat belirleyerek, halkımızı mağdur
edebilecek girişimlerin de önünü keseceğiz.”
Manzarayı
şöyle de özetlemek mümkün.
Cumhurbaşkanı’nın
ne diyeceğinden bihaber bir Sözcü.
Sözcüsünün
ne dediğinden habersiz bir Cumhurbaşkanı.
* * *
Bütün
bunların üzerine bu sabaha karşı bir de şu mesajlar gelmez mi?!
Gerçi
o mesajların maske ile ilgisi yok.
Onlar
özde yine aynı kadere, benzer kararsızlıklara ve karanlığa mahkum edilen
milyonlarca genci çileden çıkaran YKS ile ilgili.
Fakat
bir söz var ki, ibretle okunmaya ve her zaman hatırlanmaya değecek kadar
önemli:
“..anlık
reflekslerle değil istişare ve sorumluluk bilinciyle alınan kararlar..”
Vay
vay da, vay vay.
Eğer
“istişare” denilen şey, pek çok kez ve pek çok konuda yaşanan çelişkilerin,
kendi kendini yalanlamanın, yapbozların, gelgitlerin yinelenmesi ise…
O
zaman neler olacağını kestirebilmek için “istihareye” yatmaktan başka çare
kalmaz bize!
Bilmeyenler için:
“İstişare;
Danışma,
İstihare;
Girişilecek bir işin hayırlı olup olmadığını rüyadan anlamak için abdest alıp
dua okuyarak uyuma.”
Koltuğun
“tam” adamı!
Yiğidi
öldürsek bile, hakkını vermeliyiz.
İktidar
“koltuğa adam oturtmada” şaşmaz bir istikrarla davranıyor!
Son
örnek, bugünkü atama kararlarından; Bursa’ya Gençlik ve Spor İl Müdürü yapılan
Salih Başparmak.
“1970
yılında Rize Ardeşen’de dünyaya geldi. 5 yaşına kadar İstanbul Kasımpaşa’da
ikamet etti. 1975 yılından itibaren Bursa’ya yerleşti. Orta okul ve liseyi
Bursa İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim
Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü’nden mezun oldu. 2003’te Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü
Gençlik Hizmetleri Şube Müdürlüğü görevine getirildi. 2009 yerel seçimlerinden
bu yana Yıldırım Belediyesi’nde Başkan Yardımcılığı görevi yaptı. 2015 genel
seçiminde AKP’den milletvekili adayı oldu.”
Hem
Rizeli...
Hem
Kasımpaşalı…
Hem
İmam Hatipli..
Hem
Marmara Üniversiteli…
Hem
AKP milletvekili adayı.
He
ya.
Daha
ne olsun?!
Yorumlar
Yorum Gönder