Virüs, hijyene karşı çaresiz / Feyzi Hepşenkal
Dr.
Bonnie Henry bir halk sağlığı doktoru, koruyucu tıp uzmanı ve dünya çapında
bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve kontrol edilmesi üzerine odaklanmış bir
epidemiyolog.
Bir
“hastalık avcısı” yani.
Amerikan
Koruyucu Tıp Koleji Yönetim Kurulu üyesi ve Kanada Doktorlar ve Cerrahlar
Kraliyet Koleji üyesi. British Colombia Hastalıkları Önleme Merkezi'nde Halk Sağlığı
Acil Yönetim Direktörü ve British Colombia Üniversitesi'nde Halk Sağlığı Okulu'nda
görev yapan bir profesör.
Uganda'daki
Ebola salgını sırasında Dünya Sağlık Örgütü'ne kıdemli danışmanlık yapmış.
Pakistan'daki Çocuk Felcini Durdurma programında yine WHO için danışmanlık
görevi üstlenmiş. SARS salgını sırasında Toronto şehri için medikal yetkili
olarak görev almış ve British Colombia'da H1N1 domuz gribi konusunda halk
sağlığı çalışmalarını yürütmüş biri.
“Keşke
ülkemizde yaşasaydı da, Koronavirüs Bilim Kurulu Başkanı olsaydı” diyesi
geliyor insanın.
Ama
en azından 2009 yılında yazdığı “Su ve Sabun” adlı kitabı okumak ve aktardığı
bilgilerden yararlanmak mümkün.
Her şeyin başı…
İster
dini referans alın “Temizlik imandan gelir” sözüne sarılın, ister defalarca
kanıtlanmış bilimsel gerçeği hayatınızın temeli yapın, sonuç aynı.
Su
ve sabunu doğru biçimde kullanmadan ne koronovirüsten korunmak mümkün, ne de
kurtulmak.
Onları
boş verin de siz asıl Dr. Bonnie Henry’in
dediğine bakın:
“Biz artık soğuk algınlığının rinovirüs
türünden kaynaklandığını biliyoruz. Ayrıca koronavirüs, adenovirüs,
parainfluenza virüs, respiratory syncitial virüs ve bazı enterovirüslerden
kaynaklandığı bilinmektedir. Soğuk
algınlığına neden olan yüzden fazla solunum yoluyla geçen virüs vardır ve bu
nedenle hastalığın tedavisinin zor olması şaşırtıcı değildir.”
* * *
Neymiş
mesele?
Koronavirüs
denilen meretin saçtığı tehlike, soğuk algınlığı ile başlıyor işe.
Ya
çare?
Aynı.
“Ilık su ve sabunla veya alkol bazlı
temizlik maddeleriyle günde en az beş kez ellerimizi yıkamak soğuk algınlığına
yakalanma veya hastalığın başkalarına yayılması riskini azaltacaktır.
Antibiyotikler faydalı olmaz ve hatta uzun vadede daha çok zararlı olabilir.
‘Bir soğuğu besleyin ve bir ateşi aç bırakın’ şeklindeki eski deyişi
hatırlayın.”
* * *
Ve
hiç unutmayın.
“Antibiyotik-dirençli mikropların
ortaya çıkmasıyla, bizim şimdi ‘el hijyeni’ olarak adlandırdığımız şeyin önemi
anlaşılmıştır. Hem el yıkama hem de alkol-bazlı el temizlik maddeleri kullanma
ile tüm dünyadaki sağlık-bakım kurumlarında etkileyici bir canlanma olmuştur.
Mikroplar her zaman vardırlar, biz onları çıplak gözle göremememize rağmen, tüm
mikroplar -hatta süpermikroplar- el yıkamaya karşı bağışıklık
kazanmamışlardır.”
“SU VE SABUN”
KİTABINDAN:
10 SÖYLENTİ VE
GERÇEK
1 . SÖYLENTİ: Bağışıklık sistemim
sağlıklı, bu durumda bağışıklık kazanma aşısına ihtiyacım yok. Bunun yanı sıra
aşılar tehlikelidir.
GERÇEK: Aşılar sizin enfeksiyon ile
savaşmanıza yardımcı olmak için işlev görür. MMR aşısı ile otizm arasındaki
potansiyel bağlantı bilim adamlarının kanıtları ile çürütülmüştür. Aşılar
güvenli ve etkindir ve pek çok enfeksiyona karşı en iyi korumadır.
2. SÖYLENTİ: Kendimi daha iyi hissetmeye
başladığım zaman antibiyotik almayı durdurabilirim.
GERÇEK: Antibiyotiklerin bakteriyel
enfeksiyonlara karşı tamamen işe yaraması zaman alır. Size reçete edilmiş tüm
ilaçları, kendinizi daha iyi hissetseniz bile almalısınız.
3. SÖYLENTİ: Soğuk algınlığı veya grip
durumunda antibiyotikler beni iyileştirecektir.
GERÇEK: Antibiyotikler yalnızca
bakterilere karşı işe yarar. Pek çok öksürük, kulak ağrısı ve boğaz ağrıları ve
tüm soğuk algınlıkları ve gripler virüslerden kaynaklanır. Antibiyotikler
virüsler üzerinde işe yaramayacaktır ve bu enfeksiyonlardan kurtulmada size
yardımcı olmayacaktır.
4. SÖYLENTİ: Öksürük ve soğuk
algınlığı ilaçları enfeksiyonları tedavi eder.
GERÇEK: Ateş için olan ilaçlar -kendi
başlarına veya dekonjestanlar, antihistaminler ve öksürük önleyiciler-
hastalıkları tedavi etmez. Onlar beden bağışıklık sisteminin virüsü
defedebilmesine kadar belirtilere karşı daha fazla katlanılabilmesine yardımcı
olurlar. Sizin kendinizi biraz daha iyi hissetmenize yardımcı olabilirler fakat
siz yine de başkalarına karşı hastalık taşıyıcı olabilirsiniz. Öksürük ve soğuk
algınlığı ilaçları küçük çocuklarda işe yaramaz ve tehlikeli olabilir, bu
nedenle onlara verilmesinden kaçınılmalıdır.
5. SÖYLENTİ: Süpermikroplar el
yıkamaya ve temizliğe karşı dirençlidirler.
GERÇEK: Ellerinizi yıkamak ve
alkol-bazlı el mendilleri kullanmak başka bakteri ve virüslere karşı olduğu
gibi sizi süpermikroplara karşı koruyacaktır. Süpermikroplar bazı
antibiyotiklere karşı dirençli olabilirler, enfeksiyonların tedavi edilmesini
zorlaştırabilirler fakat onlar hala temizliğe karşı duyarlıdır ve hijyene karşı
çaresizdir.
6. SÖYLENTİ: Eğer çok yüksek değilse
ateşimin çıkması konusunda kaygılanmama gerek yoktur.
GERÇEK: Düşük dereceli bir ateş bile
sıklıkla bedeninizin bir enfeksiyona karşı savaştığının bir işaretidir. Eğer
öksürük veya kusma ile birlikte ateşiniz varsa, diyare veya bir döküntü varsa
bunlar başkalarına geçirebileceğiniz bir
hastalığa sahip olduğunuzun işaretleri olabilir. Evde kalmalı ve kendinizi
başkalarından soyutlamalısınız. Ve belirtiler kaygı verici ise bir sağlık
görevlisini çağırmalısınız.
7. SÖYLENTİ: Antibakteriyel madde ile
birlikte bulaşık deterjanı kullanmalıyım, bulaşıklarımın uygun bir şekilde
temizlenmiş olduğundan ve güvenle kullanılabileceğinden ancak bu şekilde emin
olabilirim.
GERÇEK: Sıradan sabun ve deterjanlar
bulaşıklar ve giysileriniz için yeterince işe yarardır. Evinizi temizlemek ve
ellerinizi yıkamak için de bunlar yeterli olacaktır. Sabun ve deterjanlardaki
antibakteriyel maddeler çevrede bulunan antibiyotik-dirençli mikropların
gelişmesine neden olur, bu enfeksiyonların tedavi edilmesini zorlaştıracaktır.
8. SÖYLENTİ: Organik besinler benim ve
ailem için daha güvenlidir.
GERÇEK: “Organik” mikropsuz anlamına
gelmez ve aslında organik meyveler ve sebzeler uygun bir şekilde yıkanmazsa ve
yemeden önce pişirilmezse daha fazla riske neden olurlar.
9. SÖYLENTİ: Pastörize edilmemiş süt
benim için daha sağlıklıdır.
GERÇEK: Pastörize edilmemiş süt
pastörize edilmiş süt üzerinde
Hiç bir sağlıklı faydaya sahip
değildir ve kendinizi ve ailenizi enfeksiyon riskine sokarsınız.
10. SÖYLENTİ: Kedi ve köpek gibi evcil
hayvanlar bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklığa sahiptir.
GERÇEK: Evde beslenen hayvanlar
bakteri taşıyabilirler ve pek çok bakteri, virüs ve parazit türü nedeniyle
hastalanabilirler. Kendinizi ve ailenizi evcil hayvanınızdan kaynaklanan bir
hastalıktan korumak için, evcil hayvanlarınızla oynadıktan ve onların
besinlerine dokunduktan sonra her zaman için ellerinizi yıkayın.
Yorumlar
Yorum Gönder