Akıl, her yere lazım! / Feyzi Hepşenkal
Türkiye
Belediyeler Birliği’nin “Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı” işbirliğiyle düzenlediği “Akıllı
Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi” mutlak akla, sağduyuya, ilgiye
muhtaç bir etkinlikti.
Zira
konu her türlü siyasi itiş kakıştan, hamasi nutuklar atmaktan, ona buna laf
çarpmaktan kesinlikle uzak durulacak kadar önemliydi.
Ne
var ki, korkulan oldu yine.
Kongrenin
açılış konuşmalarını yapanlar itiş kakıştan, laf çarpmaktan geri duramadılar.
Sonuçta
Ekrem İmamoğlu “Biz, buraya katılmaya özen gösterdik. Ama bugün, ne yazık ki
nezaketsiz bir gün olmuştur” dedi ve CHP’li belediye başkanları kongreden
çekildi.
Kala
kala AKP’liler kaldı geride.
Şehirler geleceği
tehdit ediyor
Oysa
devlet büyükleri “Dünyada kentli nüfusun toplam nüfusa oranı 20. yüzyıl başında
yüzde 20'lerdeyken, 2007'ye gelindiğinde tarihte ilk kez kentsel nüfus kırsal
nüfusu geçti. Ayrıca, 2050'ye kadar, artan kentli nüfusun, dünya nüfusunun yüzde
70'ini oluşturması bekleniyor” falan dese…
Arizona
Eyalet Üniversitesi Araştırma Görevlisi İrfan Batur’un “mimarizm.com” sitesinde
yazdığı gibi, “İnsanlığın ana habitatının köylerden kentlere kaymasıyla
birlikte de kentler hem gelişmenin hem de sorunların merkezi olmuş durumda. Eskinin
aksine, günümüzde her türlü kirliliğin, israfın, verimsizliğin, eşitsizliğin
merkezi olan kentler; hem içinde yaşayanların sağlığını, mutluluğunu hem de
küresel ısınma gibi başlıca çevresel sorunların sorumlusu olarak dünyanın geleceğini
tehdit etmekte. Bu yüzdendir ki akıllı, çevre dostu, verimli diğer bir deyişle
ideal şehir arayışı her alanda önemini günden güne artırıyor” şeyler söylese…
Konunun
tam göbeğine, dosdoğru bir hamle yapılmış olmaz mıydı?
2021’de inşasına başlanıyor
Ve
mesele akıllı şehirler ise alın size, en yenisinden bir örnek.
Toyota'nın,
Danimarkalı mimarlık firması BIG ile birlikte tasarladığı, 70 hektar alan
üzerine inşa edilecek; Woven City.
Fuji
Dağı'nın eteklerine kurulacak şehirde ilk etapta, 2 bin kişin yaşaması
öngörülüyor.
·
Şehirde öncelikle fosil yakıt hiç
kullanılmayacak, enerji ihtiyacı bütünüyle binaların çatılarına yerleştirilen
güneş panelleri, jeotermal enerji ve hidrojen yakıt pilleri kullanılarak
karşılanacak.
·
Şehrin sürdürülebilir ve yaşanabilir olması
için, yapılacak binaların yerel ve geleneksel üretim yöntemleriyle üretilmiş
ahşap ve diğer doğal malzemeler kullanılarak inşa edilmesi düşünülmüş.
·
Şehir tasarlanırken; insanlar, ulaşım
araçları ve doğa arasında bir denge gözetilmiş. Kentteki parklar, meydanlar,
bahçeler birbirlerine bağlanarak, yekpare bir yaşam alanı düşünülmüş. Böylece
şehirde sosyal yaşam, kültür ve ticaretin iç içe gelişeceği amaçlanmış.
·
Şehirde, ekonomi ve sosyal yaşamın
yakınlaşmasıyla yolculuk mesafelerinin kısaltılması amaçlanmış. Ayrıca
insanların ve taşıtların ahenk içinde hareket edebilmesi için üç tip cadde
kullanılarak, organik ızgara formunda bir şehir planı hazırlanmış.
·
Birinci tip cadde, hızlı sürücüsüz araçlar
ve lojistik taşımacılık için; daha çok rekreasyonel amaçlı olan ikinci tip
cadde, bisiklet scooter gibi mikro ulaşım araçları ve yayalar için; üçüncü tür
ise yayaların kentin parklarına ve çevresindeki doğaya erişimi için düşünülmüş.
·
Kısa mesafelerin daha çok bisiklet ve
scooter gibi mikro ulaşım araçları ile ya da yaya olarak gidilmesi düşünülmüş.
Daha uzun mesafelerde ise paylaşımlı sürücüsüz araçlar kullanılarak daha az
sayıda araç ile daha fazla insan taşınılacağı hesaplanmış.
·
Bu özellikleriyle Woven City, araştırmacılar
ve bilim insanlarının, geleceğin akıllı ve çevreci şehir fikirlerini ve
teknolojilerini test edeceği yaşayan bir laboruvator işlevi görecek.
Muhterem
büyüklerimiz ne düşünmekte?
Çevre
ve Şehircilik Bakanı, böyle bir projeyi ille TOKİ’ye veya yandaş müteahhitlere
mi yaptırmak ister?
Sanayi
ve Teknoloji Bakanı, fazla mı akıllı bulur Woven City’i?
Hele
Sayın Cumhurbaşkanı ne der, bilinmez…
Fakat
bilinsin ki, dünyanın akıllı insanları böyle şeylere akıl yoruyor.
İşte
Woven City
A3HABER
Yorumlar
Yorum Gönder