Yanındayız İmamoğlu / Feyzi Hepşenkal
Adı
“Kanal İstanbul” olabilir. Ama neresinden bakarsanız, sözü edilen “16 milyonun
değil, 82 milyon insanın bekasıyla ilgili bir konudur”; tıpkı Ekrem
İmamoğlu’nun dediği gibi.
İlgiliyiz
Kanal İstanbul’la.
Tepkiliyiz
Kanal İstanbul’a.
Neymiş?
Prestij
projesiymiş.
İnsanlar
patır patır işsizlikten, yokluktan, açlıktan intihar ediyor bugün.
Bırak
kanal açmayı…
Ülkenin
prestijini de, halkının geleceğini de gerçekten düşünüyorsanız; üretime,
istidama, ihracata giden yollar aç.
Fabrika
yapın.
Tarıma
ilgi gösterin.
Turizme
bakın.
Yerlerde
sürünen eğitime kalite kazandırın.
Bunlar
yoksa, prestij şöyle dursun, kimse ciddiye almaz sizi.
Sen dünyadaki
yerinden haber ver
Prestij
kazmayla, dozerle sağlanmaz.
Bir
tane “dünya markası” olabilmiş şirketin var mı?
Yok.
Sanatta,
sporda, bilimde bayrağın hep en tepede duruyor mu?
Hayır.
Ya
demokrasi, özgürlük, insan hakları, güven, şeffaflık karnen nasıl?
Sıfır.
Neymiş?
Prestijmiş.
Hadi
canım sen de…
Cesur ve kararlı bir
başkan
Bereket
İstanbul’ın başında ne dediğini, ne yapacağını bilen bir belediye başkanı var.
İkircikli
davranmıyor.
“Ben
fikrim öyle de, durum böyle, elimden ne gelir” demiyor!
Kanal
İstanbul hakkında tavrı net, düşüncesi berrak.
“Bu
proje İstanbul'a bir ihanet projesi bile değildir. Resmen bir cinayet
projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir. Bu proje bittiğinde
İstanbul bitmiş olacak" diyecek kadar cesur ve kararlı.
“Benim
bu şehrin insanlarının geleceği konusunda sorumluluğum var. Bu halk bize
güvendi” derken, yüklendiği sorumululuğun ve şunu söylerken de olacakların
farkında:
“Bu
ucube projeyle, ülkenin deprem riski en yüksek bölgesine 8 milyon hapsedilmiş
olacak.”
Ve
“Herkesin ensesinde soluğumuzu hissettireceğiz” şeklindeki sözü, umut veriyor
herkese.
Bu
belediye başkanın yanında olunmaz da, ne yapılır?
Durum aynen budur
Neymiş?
Prestijmiş.
Geçiniz.
Yaşadığımız
günlerin özü, özeti Murat Sayın’ın çizdiği gibidir!
Yorumlar
Yorum Gönder