Kadına şiddete, üst sınırdan “indirimsiz” ceza
Kadına
şiddete, üst sınırdan “indirimsiz” ceza
Meydanlarda
bugün kadınlar var.
Dünyanın
hemen her yerinde, kadına yönelik şiddete karşı eylem var, tepki var.
Nasıl
olmasın ki?
Hele
Türkiye’de…
Sadece
Ekim ayında 36 kadın öldürüldü bu ülkede.
Dikkatle
izlediğim “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” çığlık çığlığa…
Haklılar.
Çok
haklılar.
Çünkü
kör ve karanlık bir kuyu ile karşılaşılıyor, daha ilk adımda.
Kadın
öldürülmekle kalmıyor.
Faili
de meçhul kalıyor!
Yargıda eylem birliği
“Kadınların
kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp,
şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler
uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.”
Lafla
önlenemez taciz, şiddet ve cinayetler.
Keşke
“kadına ve çocuğa yönelik suçlar için yasalardaki cezalar iki misli uygulansa”
diyebilsem ama biliyorum, olmaz.
Olabilecek
ilk şey, adalet çarkının hızlı ve kararlı biçimde dönmesini sağlamaktır ancak.
O
davalar geldi mi yargının önüne, yasalarda öngörülen cezanın üst sınırdan
verileceğine ve asla (mahkemede uslu durmak vb. gerekçeler ile) indirime
gidilmeyeceğine; herkes güvenmeli, inanmalıdır.
Yoksa vahşet sürer
Mersin'de
bir bankada çalışan 34 yaşındaki Cemile Ertürkoğlu, boşanmak istediği eşi
Mustafa Ertürkoğlu tarafından 28 Kasım 2018'de boğazı kesilerek öldürülmüştü.
Geçen
gün bu davanın ilk duruşması yapıldı.
Sanık
Mustafa Ertürkoğlu, SEGBİS yöntemiyle katıldığı duruşmada cinayeti tüm
detaylarıyla itiraf etti; eşinin ilk önce boğazını, ardından uzuvlarını
kestiğini ve "cesetten kurtulmak için" satın aldığı kıyma makinesiyle
parçalayıp, şehrin farklı bölgelerindeki çöp konteynırlarına attığını anlattı.
Korku
filmlerinde dahi benzerine zor tanık olunacak bu dehşet ve manzarasının
benzerleri “bu düzen böyle sürdükçe” yaşanmaya korkarım devam edecek.
Yorumlar
Yorum Gönder