İntihar aşamasına gelmiş biri, kime ALO diyecek?
İntihar
aşamasına gelmiş biri, kime ALO diyecek?
Kağıt
parçası, evin kapısına yapıştırılmış.
Üzerinde
"Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin" yazıyor.
İstanbul
Fatih’teki apartmanda notu gören komşuları, hemen polise haber veriyor.
Ekipler
o özel beyaz tulumlarını giyip, içeri giriyor.
Manzara
feci; 48, 54, 56 ve 60 yaşlarında ikisi kadın 4 kardeşin cesetleri yan yana
yatıyor.
İlk
belirlemelere göre, “çok sayıda antidepresan ilaç alarak” intihar etmişler.
Türkiye’nin
son 17 yıldaki 50 bin 378 kişilik intihar listesine “Cüneyt, Oya, Kamuran ve
Yaşar” isimleri eklenip, bu dosya da kapatılacak.
İntihar
nedeni olarak ise mecburen “ekonomik” kaydı konacak.
Mecburen
çünkü, polis ekipleri evden ayrılır ayrılmaz BEDAŞ ekipleri gelip, elektriği
kesmiş; “607.16 liralık elektrik faturasının 2 aydır ödenmediği” gerekçesiyle!
Her
ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı, dün olduğu gibi “Asgari ücretten memur ve emekli
maaşına kadar, her alanda gelirleri buna bağlı olarak refah seviyesini fiilen
yukarı çıkardık. Bugün Türkiye düşük gelir grubundan orta-üst düzey gelir
grubuna yükselmiştir” falan dese de…
Gerçek
bu, trajik Türkiye manzarası bu işte.
YILDA 70 MİLYON KUTU ANTİDEPRESAN
İntihar
sayısından öte, ülkede antidepresan kullanımına bakın bir de…
Basit
bir araştırmayla, karşınıza çıkan tablo şöyle:
“Antidepresan
kullanımı yıllık 12 milyon kutudan 60-70 milyon kutuya dayandı. Korkunç bir
artış var. 10 yıl içinde kutu bazında beş kat arttı.”
İlacın
yardımı da, bir yere kadar.
İşsizliği,
parasızlığı, yokluğu, açlığı aldığı her nefeste yaşayan insan; hangi noktaya
kadar direnir dayanır bütün bunlara?
Yine de
bir yardım elinin her an uzanır halde bulunması şart onlara.
“ALO”
denecek bir yer mesela.
Var mı
acaba?
İNTİHARA KARŞI, “ALO” HATTI VAR MI?
Sağlık Bakanlığı’nın…
“112 Sıhhi
İmdat
113 Alo
Sağlık Yardım
114 Zehir
Danışma
132 Acil
Yardım Hizmetleri Destek Hattı
171
Sigarayı Bırakma Hattı
182 Hastane
Randevu Hattı
184 Sağlık
Danışma
191 Uyuşturucu
ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı”
Var da
“İntihar etmek üzereyim, yardım edin bana” deme ihtiyacı duyduğunuzda, hangi
numarayı arayıp “ALO” diyeceksiniz?
113 mü,
132 mi, 184 mü?
Yoksa
hiçbirinde, bir intihar girişimi vakasında ne yapacağına bilen, uzman bir kişi
bulunmuyor mu hattın ucunda?
Zira…
İnternette
dolaşırken şunu okudum şaşkınlıkla:
“Ülkemizde
eskiden Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde ALO182 Umut
Işığı Hattı vardı ve aktif olduğu 12 sene boyunca 24 bin vakanın intiharına
müdahale edilmişti. Ancak 2007 senesinde ekonomik gerekçelerle kapandı.”
ÖLMEK YA DA ÖLMEMEK…
Shakespeare,
Hamlet’inde der ki:
“Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu:
Kör talihin darbelerine ve sıkıntılanna
dayanmak mı daha onurlu
olur ruh için,
Yoksa acılar ummanına karşı silahlanıp
Bir yaşam reddiyle onlara bir son vermek mi?
Ölmek, uyumak
Hepsi bu; bir uykuyla korkunc kalp atışlarını
yatıştırabilmek sonunda,
Doğanın bedene miras bıraktığı bin bir acıyı
sona erdirmek,
Canı gönülden istenecek bir son olmaz mıydı?
Ölmek, uyumak;
Uyumak... Ve belki düş görmek: işte bütün
dert de bu.”
Ölüm
her koşulda kötü.
Fakat
en kötüsü, yani “olmak ya da olmamak” veya “ölmek ya da ölmemek” noktasına
vardığında “insanı yokluğa iten ve hatta yok sayan” yaklaşımlar.
Hele
ki, bu çağda.
Yorumlar
Yorum Gönder