Feyzi Hepşenkal / Gönüllü hukukçu grupları aranıyor...

Adalet çarkının “emir komuta zinciri” ile dönmesi, yaşadığımız sorunların hem anasıdır, hem babasıdır.

Her ne geliyorsa başımıza, bundandır.

Çare yine hukuktur ama…

Zorlamaktır kapıları.

Tokmağı masaya vuranları, doğru karar vermeye mecbur bırakmaktır.

Adına “şans” denirse eğer…

Çok şanslıyız!!!

Zira her gün yeni bir saçmalıkla, skandalla, akla ziyan olayla sarsılıyor toplum.

Akılların şaşkınlığı, vicdan sızısıyla yoğrulup “yeter ulan yeter” feryadının (bazen kişilerin yürekçeperi ile sınırlı kalsa da) kopmasına neden oluyor.

* * *

Günün menüsünde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün bir yazı ile “1 Ocak 2017 ile 31 Mayıs 2019’da kentte kürtaj yaptıran, 30-40 yaş aralığında ve polikistik over sendromu olan kişilerin listesini İl Sağlık Müdürlüğü’nden istediolan kişilerin listesini” İl Sağlık Müdürlüğü’nden istemesi var mesela.

Önce şu bilimsel vurguya açıklık getimek gerekiyor.

“Polikistik over sendromu” yumurtalıklarda oluşan kistlerin, doğurganlığı etkilemesi; demekmiş.

Peki, bu liste niçin gerekliymiş?

Emniyet “FETÖ, Cumhurbaşkanına hakaret vs. soruşturmaları” diye, sıralamış.

“Hasta mahremiyeti vs.” gibi gizliliğe tabi durumlardan haberi yok mu kimsenin?

Mutlaka vardır da…

Kimin umurunda?

* * *

Sanırım esaslı bir davaya konu olacak nur topu gibi yeni bir skandal var önümüzde.

Bireylerin kendi başlarına böyle davalar açması, çeşitli nedenlerden ötürü, Türkiye’de zor iş.

Bereket barolar var.

İyi de nereye kadar?

Hangi derde deva olacak o insanlar?

* * *

Çare “gönüllü hukukçu grupları” olmalı.

Mesleğinde maddi, manevi doyuma ulaşmış fakat içindeki “adalet arayışı” taptaze duran hukukçular, yanlarına genç meslektaşlarını almalı ve toplumsal travmaya yol açan  olayları yargıya taşımalı.

Misal, benim sevgili dostum Senih Özay yıllardır işte bunu yapıyor İzmir’de.

Elbette Senih Özay ile yanındaki genç hukuklarla sınırlı kalmamalı verilen mücadele.

Aynı çaba ülkenin her yerinde harcanmalı.

Benzer örnekler hızla çoğalmalı.

İnanınız, arkasına halkın desteğini almış davalar yargı önüne geldiğinde, dosyalar üst üste yığılıp devasa kümelere dönüştüğünde; onun altına kalmak istemeyecektir hiç kimse.