Fazıl Say, ünlü şef Zubin Mehta'yı anlatıyor...
1936 doğumlu Hint asıllı şef 1936 doğumlu Hint asıllı şef Zubin
Mehta... .
Son 2 yıl, Uzun bir dönem amansız
bir hastalık ile mücadele etti, terapi dönemleri, ameliyatlar, iptal olan çok
sayıda konser, tüm müzik dünyası endişeliydi, çok endişeliydi,..
Zubin tekrar hayata, konserlere döndü,
müzik onu hayatta tutuyor, müzik ile yaşıyor, her akşam konsere çıkıyor,
eserleri ezbere yönetiyor, bu yaşında her akşam farklı senfonileri
konçertoları, Mahler, Beethoven, Berlioz hepsini herşeyi ezberinde , tüm ömrünü
adadığı binlerce eseri ezberinde, o kadar iyi biliyor hissediyor ki;
herkese öğreterek, daha iyiyi
göstererek prova yapıyor, hep sakin hep iyi kalpli, herşey iyi olsun;
herkes iyi hissetsin istiyor,
bu yaşında ne para/ ne şöhret...
Bunu bu dünyaya “İYi” olsun diye yapıyor kendini adıyor...müziği ve hayatı
takip ediyor, bir derenin akışındaki doğallığa vararak, hep herkese saygılı..
Su gibi akarak..
.
O provada konuşurken çıt çıkmıyor
her kes dinliyor. Biliyoruz ki Zubin’i takip edersek her şey daha iyi olacak,
bir müzik gurusu, bir nevi Dalai Lama gibi o da..Bir filozof. Müzikteki iyi ile
yaşamdaki iyiyi birleştiren bir filozof. .
Zubin Mehta ile pek çok kere
beraber çaldık, evde Ece ile en çok dinlediğimiz güvendiğimiz orkestra
şeflerinden biridir, onun kayıtlarını, Bach, Wagner, Stravinski, operalar,
youtube, -mesela açar Wagner Tristan operasını Zubin yorumuyla dinleriz, evrene
yükselmek gibidir-
konserler, anlar... .
büyük bir yaşam onunkisi, kocaman
bir hayat..
dünya; büyük, çok fazla müzik ve
müzisyen var, bir okyanus, en büyük müzisyenler bile bu okyanusta küçücük bir
nokta, ama Zubin bu okyanusu ve bu dünyayı anlamış bir filozof, ne yaptığını ve
niye yaptığını cevaplamış biri, okyanusun anlamını içselleştirmiş.. #fazılsay... .
Son 2 yıl, Uzun bir dönem amansız
bir hastalık ile mücadele etti, terapi dönemleri, ameliyatlar, iptal olan çok
sayıda konser, tüm müzik dünyası endişeliydi, çok endişeliydi,..
Zubin tekrar hayata, konserlere döndü,
müzik onu hayatta tutuyor, müzik ile yaşıyor, her akşam konsere çıkıyor,
eserleri ezbere yönetiyor, bu yaşında her akşam farklı senfonileri
konçertoları, Mahler, Beethoven, Berlioz hepsini herşeyi ezberinde , tüm ömrünü
adadığı binlerce eseri ezberinde, o kadar iyi biliyor hissediyor ki;
herkese öğreterek, daha iyiyi
göstererek prova yapıyor, hep sakin hep iyi kalpli, herşey iyi olsun;
herkes iyi hissetsin istiyor,
bu yaşında ne para/ ne şöhret...
Bunu bu dünyaya “İYi” olsun diye yapıyor kendini adıyor...müziği ve hayatı
takip ediyor, bir derenin akışındaki doğallığa vararak, hep herkese saygılı..
Su gibi akarak..
.
O provada konuşurken çıt çıkmıyor
her kes dinliyor. Biliyoruz ki Zubin’i takip edersek her şey daha iyi olacak,
bir müzik gurusu, bir nevi Dalai Lama gibi o da..Bir filozof. Müzikteki iyi ile
yaşamdaki iyiyi birleştiren bir filozof. .
Zubin Mehta ile pek çok kere
beraber çaldık, evde Ece ile en çok dinlediğimiz güvendiğimiz orkestra
şeflerinden biridir, onun kayıtlarını, Bach, Wagner, Stravinski, operalar,
youtube, -mesela açar Wagner Tristan operasını Zubin yorumuyla dinleriz, evrene
yükselmek gibidir-
konserler, anlar... .
büyük bir yaşam onunkisi, kocaman
bir hayat..
dünya; büyük, çok fazla müzik ve
müzisyen var, bir okyanus, en büyük müzisyenler bile bu okyanusta küçücük bir
nokta, ama Zubin bu okyanusu ve bu dünyayı anlamış bir filozof, ne yaptığını ve
niye yaptığını cevaplamış biri, okyanusun anlamını içselleştirmiş.. #fazılsay
Yorumlar
Yorum Gönder