Reşat Kutucular / Bazen yazı çağırır…

Bazen yazı çağırır…

Geçen gün sevgili Feyzi Hepşenkal mesaj atmış. Blogumu hareketlendirmek istiyorum, arada bir yazabilirsen memnun olurum diye…

Ben de aradım, "istediğin konuda yazabilirsin" dedi.  Bir süredir görüşememiştik.  Başka mevzular da birikmişti, İzmir, Kültürpark, Tunç Soyer falan… Biraz lafladık, iyi de oldu, görüşmek üzere dedik kapadık.
Bu sabah 6’da uyandım. Bu aralar böyle. Erkenden fırlıyorum.  Önce Twitterdaki “çatışmalara” baktım.  Kayda değer bir şey yoktu.   Sadece ciddiye aldığım ekonomistlerden Sabri Öncü’nün ekonomi dışı, küfürlü, garip paylaşımı dikkatimi çekti. 
Sonra Facebook’a döndüm.  A o da ne?  Facebook twitterlaşmış…  Düellolar,  meydan okumalar, taciz atışları, polemikler…
Bir çatışma da Feyzi’nin aşağıdaki paylaşımının altında yaşanmış.  Çatışanlar da kadın… 70 küsur yorum birikmiş… Tartışma tabii ki bir yere varmadan sonlanmış.  Bu zamanda “varılacak bir yer var mı?”, o da ayrı mesele… 

İşi biraz daha ciddi tarafından ele alacaksak bu fotoğraf ve bu fotoğrafa gelen tepkilerle ilgili pek çok şey yazılabilir.
Cinsellik başta olmak üzere, kadın bedeninin metalaşması, bu paylaşım Facebook gibi nispeten “tutucu” bir platformda değil de Instagram’da yapılsaydı tepkiler farklı olur muydu sorusu,  bu fotonun kadın-erken fay hattına yüklediği enerji gibi konu başlıkları şu anda aklıma gelenler.   
Hatta Daily Mail’de bu fotonun altına gelen yorumlarla Feyzi'nin paylaşımı altına gelenlerin bir kıyaslaması yapılıp iki ülke arasındaki “algı” ve “tepki” çeşitliliği mercek altına alınabilirdi.  Ben şimdi hızlıca bu fotoğrafın ve paylaşımın altına gelen yorumların bana çağrıştırdıklarını yazıp işlerime döneceğim 😊   

* Fotoğraf bence "erotik estetikten" çok "pornografik dayatmaya" yakın duruyor.  O yüzden tepki çekebilir.  En çok "ahlakçılardan" çekinirim. 
* Kadın bedeninin metalaşması konusu bireysel olarak epey bir süredir mücadele verdiğim konulardan.  Buradaki en büyük engel bu metalaşmaya olan örtülü, örtüsüz bitmek bilmeyen talep.  Kadın bedeni “tık alıyor”, bu kadar basit.  Genetik kodlamaya karşı ilkesel mücadele kolay değil.
* Yıllar önce Ece Temelkuran söylemişti: “Bu ülkede bomba patlatacaksan Deniz Akkaya’nın göğüsleri arasında patlatacaksın.” “Cinsel sos” ilgiyi artırıyor.  Feyzinin bu paylaşımı bile bunun güzel bir örneği.
* “Cinsel düğümler “ bence bu ülke insanının en temel sorunu.  Hatta ülkedeki bu yüksek gerilimli iklimin “cinsel öfkeden” kök aldığını düşünüyorum.  Uzmanlığım olmadığı için bu kadarda keseyim.
* Zamanın ruhunu “pornografik” olarak niteleyenlerdenim.  Bundan kasıt, “abartılı”, “sınır tanımaz”, “yapay”, “gerçeküstü” bir iklimde yaşıyor olduğumuz düşüncesi…  Çağın marşı da “kakafoni".  Bizler de hiper bireysel tüketim aygıtları olarak “ne yapsak yeridir” noktasına yakınız gibime geliyor.  Tepkilerimiz de o çizgide... 
* İçinde 2 trilyon galaksinin olduğu hesaplanan gözlemlenebilir evrenin minnacık bir gezegeninin bu köşesinde kopardığımız kıyamet bana hakikaten komik geliyor… Özellikle sabahın bu saatinde 😊 Gülüp geçebilmeyi daha çok beceriyor olmamız gerek.