Neden MKE eridi de, BMC büyüdü? Sorunun muhtemel yanıtını, haberin sonuna ekledim‼️




OZAN GÜNDOĞDU/BİRGÜN
Türkiye’nin silah sanayi büyük bir değişim geçiriyor. Bundan sadece 10 yıl önce ağırlıkla kamu kuruluşları tarafından yapılan silah üretimi bugün Ethem Sancak’ın BMC’si ve Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın şirketleri eliyle yürütülüyor. Öte yandan iktidar medyası bu durumu sürekli "yerli ve milli silah sanayii atılımı" diye duyursa da, silah sanayinin omurgası olan Makine Kimya Enstitüsü (MKE) azalan kârlılığı ve satışlarıyla gittikçe küçülüyor, çalışan sayısı azalıyor. 1993 yılında Türkiye’nin en büyük 10’uncu sanayi kuruluşu olan MKE yıllar içinde listedeki yerini kaybetti. 2012 itibariyle ilk 100 listesinden de çıkan MKE, 2018’de Türkiye’nin en büyük 133’üncü sanayi kuruluşu olabildi.

1993'TE EN BÜYÜK 10'UNCU SANAYİ KURULUŞUYDU
İSO500 listesine göre 1993 yılında MKE, Türkiye’nin en büyük 10’uncu sanayi kuruluşuydu. O yıllarda en büyük 10 sanayi kuruluşunun 7’si kamuya aitti. MKE de Türkiye’nin devleriyle anılıyordu ve 11 bin 293 çalışanı bulunuyordu. Zaman içindeki özelleştirme politikaları en büyük ilk 10’da hiç kamu şirketi bırakmadı, bu tahribattan MKE de payını aldı. MKE’nin bugün 5 bin 579 çalışanı bulunuyor. Üstelik çalışan sayısı azalmaya devam ediyor.

MKE 1993'TE DEVLERLE ANILIYORDU
1993'te en büyük 10 sanayi kuruluşu:
1-TÜPRAŞ: KAMU
2-Türkiye Elektrik Kurumu: KAMU
3-TEKEL: KAMU
4-TOFAŞ: ÖZEL
5-ARÇELİK: ÖZEL
6-OYAK: ÖZEL
7-Türkiye Şeker Fabrikaları: KAMU
8-Ereğli Demir Çelik AŞ: KAMU
9-PETKİM: KAMU
10-Makine Kimya Enstitüsü (MKE): KAMU

SATIŞLARA GÖRE BÜYÜKLÜK SIRALAMASI
BMC MKE
2015 İlk 500’de değil 130’uncu
2016 137’nci 121’inci
2017 79’uncu 131’inci
2018 61’inci 133’üncü

MKE'NİN YILLARA GÖRE ÇALIŞAN SAYISI:
1993: 11 bin 293
2018: 5 bin 579
MKE 2000’li yıllarda da büyümeye devam etti. Ancak 2012 ile 2015 arasında satışlarından elde ettiği gelirler de azalmaya başladı. Azalma üstelik enflasyona rağmen lira cinsinden yaşandı. İSO500 listesindeki sırası da gerilemeye başladı. Kurum 2012’den sonra hiç ilk 100’e adını yazdıramadı. Üretimden satışlarla elde ettiği gelirler de hem çözüm sürecinin etkisi hem de özel şirketlerin teşvik edilmesiyle azalmaya başladı. Bu yıllar arasında ise özel şirketlerin silah sanayii büyüme başladı. Ancak çözüm süreci bittikten sonra da kurumun gelirleri 2000’li yıllardaki seviyesine dönemedi.
2011 satış geliri: 762,8 milyon lira
2012 satış geliri: 720,4 milyon lira
2013 satış geliri: 738,4 milyon lira
2014 satış geliri: 658 milyon lira

SANCAK VE BMC'NİN YÜKSELİŞİ

2014'te iktidara yakın Star ve Akşam Gazeteleri'nin patronu olan Ethem Sancak, o yıl Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) elinde olan BMC'yi ihaleye tek başına girerek satın aldı. Sancak'ın o dönem BMC için TMSF'ye ödediği bedel sadece 752 milyon liraydı. Öte yandan BMC, Ethem Sancak tarafından satın alındıktan sonra deyim yerindeyse uçtu. 752 milyon liraya üzerindeki arsanın da altında bedelle satın alındığı iddia edilen BMC'nin 2018 yılındaki satış geliri tam olarak 2 milyar 676 milyon TL olarak gerçekleşti. Sadece 752 milyon liraya alınan şirketin aktif büyüklüğü ise 6 milyar 869 milyon li9raya ulaşmış durumda. İSO500 listesine 2016'da 137'nci sıradan hızlı giriş yapan BMC, yıllar içinde zirveye yükselmeye başladı. Kamuya ait MKE her geçen gün gerilerken, Saray'a olan aşkını her fırsatta dile getiren Ethem Sancak'ın BMC'si İSO500 sıralamasında 2017’de 79’uncu, 2018’de ise 61’inci sıraya yükseldi. Aynı yıllarda TSK’ye silah üretmek için kurulan MKE listede her yıl geriledi.



15 Mayıs 2015
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a olan sevgisini "Anam, babam, çocuklarım sana feda olsun Erdoğan" sözleriyle ifade eden Star Medya Grubu'nun sahibi Ethem Sancak, Erdoğan'ın dürüstlüğünü, yiğitliğini gördüm, gördükçe aşık oldum. Doğrusu solculuk dönemimde Mevlana ile Şems’in arasındaki aşka anlam veremiyordum. Tanıdıktan sonra gördüm ki,  böyle bir ilahi aşk iki erkek arasında olabiliyor” dedi.
Sancak, katıldığı bir televizyon programında, şirketinin BMC ve Çukurova Grubu'na ait diğer şirketleri satın alması sürecinde yolsuzluk olduğu iddialarına cevap verdi. "Bizim alışverişlerimizde hile hurda olmaz" diyen Sancak, hakkındaki iddiaları redderek şu ifadeleri kullandı:
“Şeffaf bir girişimciyim. BMC olayı da çok şeffaf yürüdü. Biliyorsunuz BMC, TMSF’nin tedbir olarak Çukurova’yla (Karamehmet) olan ilişkilerinin bir sonucu olarak el  koyduğu bir şirketti. Fakat Karamehmet’le olan hesapları kendilerince çok kabarıktı. Dolayısıyla zaten neredeyse bütün şirketlerine el koydular. Ben medyaya girmeye karar vermiştim. Stratejik bir karardı bu. Karamehmet’in medya grubuyla (Akşam, Güneş, 360, iki radyo, dergiler...) bir pazarlığa oturdum. Biz alışverişi TMSF’yle yapmadık. TMSF,  el koyduğu için gözlemcilik yaptı ve veto hakkı vardı. Karamehmet’in çok saygın temsilcisiyle aylar süren bir pazarlık ettik. Şirketlerin bütün varlıklarını ve borçlarını üstlendim. 62 milyon dolara aldık orayı.”
“İki stratejik işe yatırım yapmaya karar verdim. İlaç da çok stratejik işti. Onu konsolide ettik. En küçük ilaç deposu olarak girip en büyük ilaç dağıtıcısı oldum. İki stratejik sektöre girmeye karar verdim. Biri medya... Hegemonya mücadelesi medya ile başlıyor. Bizim de önce ülkemizin sonra Asya’nın sesi olacak yeni medyayı inşa etmek gerekir. El ele verip diğer katılımcılarla bu sektörü Asya’nın sesi olacak CNN, FOX, BBC ile rekabet edecek bir medya oluşturacağız. Asya’da buna uygun zemin var.”

'Erdoğan, 300 yılda bir Allah’ın nasip ettiği liderlerden biri'

Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için, "Ona; anam, babam, eşim çocuklarım feda olsun" ifadelerini kullanan Ethem Sancak, Erdoğan'la ilgili şunları söyledi:
“Erdoğan, 300 yılda bir Allah’ın nasip ettiği liderlerden biri. Allah Türkler’e yüz yılda bir böyle bir lider veriyor. Türkler peşinden gidince harikalar yaratıyorlar. Bazen harcıyorlar Menderes’i harcadıkları gibi. Romalılar Sezar’ı öldürdü, Roma çöküşe geçti. Bunlar oluyor.”
“Ünlü filozof değişmeyen tek şey değişimin kendisi diyor. Solculuğun alfabesi. Gençliğim boyunca ben hep eşitlik ve özgürlük için kavga verdim. Pervari’de ağalığın kadınlar üzerindeki ağır baskısı üzerine solculuğa başlamıştım. İstanbul’da üniversiteye geldim. O günlerde adaletin ve özgürlüğün bayrağını solcular taşıyordu. Müslümanların iyileri zindanlardaydı. Geri kalanlar da Demirel’in peşinden gidiyordu. Süreç içinde Çin ve Rusya’daki uygulamanın insanlara mutluluk getirmediğini gördüm. 80’den sonra başladı bunlar. Biz Sovyet, Rus, Çin devriminde bazı şeyleri aramışız ama kendi devrimimizden habersisiz. Abdülmecit’ten beri Batı kafalı aydınlar kendi tarihine düşman yetişti. Kendi medeniyetimi izledim. Türkiye’de büyük sosyolojik dönüşüm vardı. Ceberrut devletin etkisiyle kentleşme arttı. Şimdi yüzde 80’in altına düştü köylülük. Kentli sınıfa da önderlik edeceğim diyen Tayyip Erdoğan çıktı. Tanıdım, dürüstlüğünü gördüm. Erdoğan’ın eteklerine tutunup oradan bir şey beklemek niyetim yoktu. Siirt seçimleri vesilesiyle Siirt’ten başbakan çıksın diye, dürüstlüğünü, yiğitliğini gördüm, gördükçe de aşık oldum. Doğrusu solculuk dönemimde Mevlana ile Şems’in arasındaki aşka anlam veremiyordum. Tanıdıktan sonra gördüm ki,  böyle bir ilahi aşk iki erkek arasında olabiliyor..”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zilli adıyla çıkan biranın sonucu: #EfesBoykot

1 fotoğraf 1az bilgi / Filiz Akın, Ayhan Işık, Vahi Öz, Öztürk Serengil KADIN BERBERİ

Adres: @AkpCocuklari / Feyzi Hepşenkal